Yüksük Ne Demek? Yüksük Ne Anlama Gelir?

Yüksük ne demek? Yüksük kelimesinin anlamı nedir? Yüksük kelimesine örnek cümleler...

Yüksük: İğnenin parmağa batmasını önlemek için parmak ucuna takılan küçük mahfaza anlamlarına gelmektedir.

YÜKSÜK KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Genetik ilminde yapılan yeni keşifler de, her insanın nev’-i şahsına münhasır bir başka şifresi daha olduğu gerçeğini ortaya koymuştur.

Üstelik bu gen denilen şeyler o kadar küçüktür ki, yeryüzündeki bütün canlıların genleri bir araya toplansa bir terzi yüksüğünü bile doldurmaz.

Mikroskopla bile görülemeyen bu genler, her canlı hücreye yerleşirler ve bütün insan, hayvan ve bitkilere husûsiyetlerini verirler. Bir yüksük, altı milyarı aşan insan nüfusunun ayrı ayrı bütün ferdî husûsiyetlerini alamayacak kadar küçük görülebilir, ama bu husustaki hakîkatler, tereddüde mahal bırakmamaktadır.

Pekâlâ, öyle ise gen denilen bu şey nasıl oluyor da, sayısı bilinemeyecek kadar çok canlının husûsiyetlerini içinde gizliyor?! Nasıl oluyor da, inanılmayacak kadar küçük bir yerde ayrı ayrı her birinin psikolojisine kadar bütün husûsiyetlerini muhâfaza edebiliyor?!

*****

Sizler, hakîkate o kadar susamış bir durumdasınız ki, bir terzi yüksüğü hacmiyle ikrâm edilen birkaç damla su bile yüreklerinizi serinletmeye, hattâ sizi mest etmeye kâfî geliyor. İçine sürüklendiğiniz dertler, sizi hak ve hakîkate karşı büyük bir iştihâ sâhibi kılmış. Başınıza gelen bu musîbeti yaşamadan önce, yâni dışarıda hür iken bu ve benzeri sözler, kulaklarınızda bu derecede aks-i sedâ bulamazdı. Ama şimdi dertli ve düşüncelisiniz. Bu dert ve ıztırâbı doğuran bataklıktan muzdaripsiniz. Bu sıkıntı batağından kurtulup hak ve hakîkate varan nurlu bir yol üzerinde mesâfe almak istiyorsunuz.

*****

Bu âyet, insan genlerinin özelliğine dikkat çekmektedir. Nitekim bugünkü ilim, genlerin, yâni insanın bütün hayâtını içine alan bir kataloğu durumunda olan ırsiyeti nakleden hücrelerin, bir kayıt defteri durumunda olduğunu ve insanlar daha sulblerde hücreler hâlinde iken onların bütün husûsiyetlerinin o genlerde fihristlendiğini (DNA’yı) bildirmektedir. Üstelik üç milyar insanın kaydını muhâfaza eden ve onların bütün husûsiyetlerini ihtivâ eden genlerin, hacim itibâriyle bir santimetre küpü geçmediğini, yani bir dikiş yüksüğü kadar küçük bir yere sığdığını ifâde etmektedir.

*****

Kur’ân’ın hikmet ve sırları, bir okyanus gibi derindir. Lâkin herkes kendi kalbî derinliği nisbetinde ondan istifâde eder. Kişinin kalbî istiâbı bir terzi yüksüğü kadar küçükse, o uçsuz bucaksız deryâdan alabileceği nasip de o nisbette olacaktır.

*****

Kur’ân’ın hikmet ve sırları, bir okyanus gibi derindir. Lâkin herkes kendi kalbî derinliği nisbetinde ondan istifâde eder. Kişinin kalbî istiâbı bir terzi yüksüğü kadar küçükse, o uçsuz bucaksız deryâdan alabileceği nasip de o nisbette olacaktır. Avâm-havâs bütün mü’minler aynı rahle önünde diz çöküp Kur’ân okurlar, fakat herkes kendi kalbî seviyesi kadar hisse alır. Kur’ân’ın mânâları, kulun Hakk’a yakınlığı derecesinde açılır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.