Vakıfların Faydaları Nelerdir?

Vakıf nedir veyahut ne demektir? Vakıflar niye önemlidir? Vakıfların faydaları nelerdir? Vakıfların sağladığı faydaları yazımızda bulabilirsiniz...

Vakıf kelimesi, “bir malı, menfaati ammeye âit olmak üzere herkesin faydalanması için Allah’ın mülkü hükmüne koyarak üstündeki mülkiyet (temlik ve temellük) hakkını kaldırma” demektir.

VAKIF NEDİR?

Sözlükte “durmak; durdurmak, alıkoymak” anlamındaki vakıf (vakf) kelimesi terim olarak “bir malın mâliki tarafından dinî, içtimaî ve hayrî bir gayeye ebediyen tahsisi” şeklinde özetlenebilecek hukukî bir işlemle kurulan ve İslâm medeniyetinin önemli unsurlarından birini teşkil eden hayır müessesesini ifade eder.

Vakıf kelimesi “vakfedilen mal” anlamında isim olarak da kullanılır. Bu durumda çoğulu evkāf ve vukūftur. Fıkıh literatüründe vakıf kurumunu ifade etmek üzere “habs, hubus, ahbâs, ihtibâs, tahbîs, tesbîl, sebîl” gibi kelimeler de geçmektedir.

Vakıfların Anadolu’da hızla yaygınlaşıp önemli hale gelmesinde siyasi, sosyo-ekonomik sebeplerin yanı sıra  “sadaka, infak ve hayırda yarışma” ya teşvik edici mahiyetteki ayetler ve şu hadis-i şerif etkili olmuştur.

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” (Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8)

VAKIF CENNETİ

Bütün Türk-İslam devlerinde örneklerine rastlanan vakıfların, Osmanlılarda çok daha büyük bir gelişme gösterdiği, toplumun eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi en temel ihtiyaçlarının ötesinde, son derece ayrıntılara dönük alanlara bile yöneldiği görülür. O kadar ki Batılılar 16. asır Osmanlı toplumu için “vakıf cenneti” tabirini kullanmışlardır.

VAKIF ÖRNEKLERİ

Osmanlılarda kayıtlara geçtiği için tespit edilmiş 26.000 küsur vakıf kurulmuştur. Hem de hiç akla gelmeyecek hususlarda bile hizmet veren vakıflara birkaç misal verelim:

  • Kızlara çeyiz hazırlayan vakıf,
  • Hizmetçilerin kırdığı tabakları tazmin eden vakıf,
  • Çiftçilere ziraat âletleri sağlayan vakıf,
  • Âfet sonrası tamir yapan vakıf,
  • İflâs eden tüccarlara yardım eden vakıf,
  • Yaralı göçmen kuşların tedavisini üstlenen vakıf,
  • Kandil gecelerinde, çeşmelerden bal şerbetleri ikram eden vakıf,
  • Yoksul mahkûmlara harçlık veren vakıf…

VAKIFLARIN SAĞLADIĞI FAYDALAR

Vakıflar;

  • İnsana hizmetin yanı sıra hayvanların dahî huzur ve sağlığını temin etmiştir.
  • Hastane, huzurevi gibi yerlerde din, dil, ırk, mezhep ve sınıf ayrımı yapılmaksızın, çocuk ve yaşlı bütün âciz insanlara tedavi ve barınma hizmetleri verilerek sosyal adalet sağlanmıştır.
  • Maddî sıkıntı içinde olanların, hırsızlık, rüşvet ve iffetsizlik gibi haram yollara sapmasını engellemiştir.
  • Toplumun can, mal, ırz ve nâmus emniyetinin yanında, ahlâk ve haysiyeti koruma altına almıştır.
  • Fakirleri gözeterek sosya bir kargaşanın önüne geçilmiş, zengin-fakir çatışmasını önlenmiştir.

İslam ve İhsan

VAKIF NE DEMEK?

Vakıf Ne Demek?

VAKIF ÖRNEKLERİ

Vakıf Örnekleri

VAKIFLARIN TOPLUMA ETKİSİ VE FAYDALARI

Vakıfların Topluma Etkisi ve Faydaları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.