Türkiye'de Toplumsal Aşılamada 2. Aşamanın Sonuna Yaklaşıldı

Toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için Sağlık Bakanlığınca belirlenen "Kovid-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi"ne göre, 14 Ocak'ta ülke genelinde başlatılan toplumsal aşılamada, ikinci aşamanın sonuna gelindi.

Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan Kovid-19'un kısa sürede dünyaya yayılmaya başlamasının ardından Türkiye'de ilk vaka 11 Mart 2020'de tespit edildi.

İlk vakanın görülmesinin üzerinden geçen sürede, Kovid-19'la mücadele kapsamında kısıtlama, tam kapanma, esnek çalışma, uzaktan eğitim ve zorunlu maske kullanımı gibi birçok tedbir hayata geçirildi.

Bu süreçte, bilimsel çalışmalarla bireysel ve toplumsal açıdan salgından korunmada en etkili yol hızla geliştirilen Kovid-19 aşıları olarak gösterildi.

Aşı geliştirme çalışmaları sonucunda çeşitli ülkelerde BioNTech, SinoVac, Moderna, Sputnik V ve AstraZeneca aşıları uygulanmaya başlandı.

Toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 70'ini aşılamak için risk grupları göz önünde tutularak planlama yapıldı. İngiltere ve İsrail, en kısa sürede nüfusunun büyük bir kısmını aşılayabilen ülkeler arasında yer aldı.

Türkiye'de şu an iki farklı aşı kullanılıyor, üçüncü aşı yolda

Bu süreçte Türkiye, bir yandan yerli aşı çalışmalarına ağırlık verirken diğer yandan ise yurt dışından aşı temin etmek için harekete geçti.

İlk olarak SinoVac, ardından BioNTech aşılarına erişim için anlaşmaların yapılmasıyla vatandaşlar tercihleri doğrultusunda iki aşıdan birini yaptırma imkanını elde etti.

Sputnik V aşısının, Türkiye'de üretilmesine yönelik Rusya ile yapılan anlaşma sonrasında aşının ülkeye gelmesiyle birlikte üçüncü bir seçenek de söz konusu olacak.

Çin'den 30 Aralık 2020'de Türkiye'ye getirilen SinoVac aşısına, 14 gün süren analizlerin ardından 13 Ocak 2021'de "Acil Kullanım Onayı" verildi ve aynı gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Bilim Kurulu üyelerine ilk doz uygulama yapılarak, aşı kullanıma girdi.

BioNTech aşısı ise 2 Nisan 2021'de belirlenen hastanelerde uygulanmaya başlandı.

"Aşılama, "Kovid-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi"ne göre işliyor

Sağlık Bakanlığı Covid-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu'ndaki tabloda yer alan bilgiye göre, bugün saat 14.24 itibarıyla 1. doz uygulanan kişi sayısı 14 milyon 285 bin 950, 2. doz uygulanan kişi sayısı 9 milyon 891 bin 349 oldu. Toplam yapılan aşı sayısı ise 24 milyon 177 bin 299 olarak kayıtlara geçti.

Koronavirüs Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda, Sağlık Bakanlığınca belirlenen "Kovid-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi"ne göre, 14 Ocak'ta ülke genelinde toplumsal aşılama başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 14 Ocak'ta Ankara Şehir Hastanesi'ne gelerek aşısını yaptırdı.

Aşılama takvimine göre uygulanan toplumsal aşılamada, ilk aşamada 14 Ocak'ta sağlık çalışanlarına ilk doz aşı uygulanmaya başladı.

Sağlık çalışanlarının ardından diğer grupların aşılanması aşamasına geçildi. Bu kapsamda, 19 Ocak'ta huzurevleri ve bakımevlerinde kalanlar ile onların bakımından sorumlu kişilerin yanı sıra 90 yaş ve üzerindekiler evlerinde aşılandı.

Bilim Kurulunun değerlendirmesi sonrasında 21 Ocak'ta 85 yaş ve üzerindeki vatandaşlar da evlerinde aşılanmaya başlandı.

Öte yandan, 21 Ocak'ta eczane ve ecza deposu çalışanları ile eczacılık fakültelerinin stajyer öğrencilerinden isteyenler aşının ilk dozunu oldu.

Program dahilinde 25 Ocak itibarıyla 80 yaş ve üzeri, 27 Ocak'tan itibarense 75 yaş ve üzerindeki vatandaşlar, sağlık kuruluşlarından randevularını alarak aşılarını yaptırdı.

Sağlık çalışanlarına ilk doz sonrası 28 günün tamamlanmasını takiben 11 Şubat'ta KorononaVac aşısının ikinci doz uygulaması başladı.

Kovid-19 ile mücadele sürecindeki aşılama kapsamında, 11 Şubat'ta 70 yaş ve üzerindeki vatandaşlar da sisteme tanımlandı. Aşı hakkı tanınan ve randevularını alan 70 yaş üstü vatandaşlar, belirlenen sağlık kuruluşlarında aşılarının ilk dozunu olmaya başladı. Bu yaş grubu, 28 gün sonra ikinci doz aşılarını oldu.

12 Şubat'ta ise 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile bu kişilerin 60 yaş ve üzerindeki eşlerinin ilk doz aşılarının uygulanmasına başlandı.

Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda 13 Şubat itibarıyla kritik kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülebilmesini sağlamak ve topluma örnek olunması amacıyla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın davetinin ardından, kabine üyeleri ve üst düzey devlet yöneticileri de aşılanmaya başlandı.

24 Şubat'ta Kovid-19 aşısının ilk dozunu olan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, öğretmenlerin sağlık kuruluşlarında aşılarını yaptırabileceklerini bildirdi.

Bu kapsamda ilk olarak köy okullarında görev yapan öğretmenler ile ana sınıfı öğretmenleri aşılandı. Süreç içinde bu grupları, yüz yüze eğitime başlayacak ilkokul ile 8'inci ve 12'nci sınıf öğretmenleri izleyecek. Çok programlı Anadolu liseleri, güzel sanatlar ve spor liselerinde yüz yüze yapılacak uygulamalı eğitimlere katılacak öğretmenler aşılamada öncelikli olacak. Yüz yüze eğitime başlanacak ilkokul ve ortaokul kademesindeki özel eğitim okulları ile diğer okullar bünyesindeki özel eğitim sınıfları öğretmenlerine aşılamada öncelik tanınacak.

28 Mart'ta küresel Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde Türkiye'de 14 Ocak'ta sağlık çalışanları ile başlayan toplumsal aşılamada, yeni bir aşamaya geçilerek 60 yaş üzeri vatandaşlar ile eşleri sisteme tanımlandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Kovid-19 aşı programında yeni gruba geçildiğini duyurdu. Koca, "Aşısı sisteme tanımlanmış vatandaşlarımız 60 yaş üzeri vatandaşlarımız eşleri ile birlikte randevu alarak aşılarını olabilecekler. Ayrıca bazı risk grupları da programa dahil edildi." bilgisini paylaştı.

Bakan Koca'nın paylaşımına göre risk grubundaki morbid obez, malign tümörü olan kanser ve diyaliz hastaları, down sendromlular ve immuno supresif tedavi alanlar da öncelikli aşı olmak için sisteme tanımlandı. Bu gruplar için aşılama, 29 Mart'ta başladı.

Kovid-19 ile mücadele kapsamında ülke genelinde devam eden aşı uygulaması doğrultusunda 20 Nisan'da 55 yaş ve üstündekilerin aşılanmasına başlandı.

55 yaş ve üstündekiler, aile hekimlikleri ya da hastanelerden randevu alarak SinoVac veya BioNTech aşılarından istediğini yaptırdı.

Sağlık Bakanlığının aşılama takvimine göre riskli meslek grupları içinde basın kartı olan gazeteciler de 31 Mart'ta sisteme tanımlandı.

Bu kapsama giren gazeteciler randevularını alarak, belirlenen sağlık kuruluşlarında aşılarını yaptırmaya başladı. Gazeteciler randevuları sırasında BioNTech ya da SinoVac aşılarından birini tercih etti.

Kovid-19 ile mücadele kapsamında ülke genelinde devam eden aşı uygulamasında muhtarların aşılanmasına da dün başlandı.

Öte yandan Türkiye Barolar Birliği (TBB), 40 yaş ve üzeri avukatların öncelikli Kovid-19 aşı programına tanımlandığını duyurdu.

TBB'nin sosyal medya hesabından dün yapılan yapılan açıklamada, "Avukatlar, 40 yaş ve üzeri olmak üzere öncelikli aşı programına tanımlanmıştır. Randevular hemen alınabilir. 40 yaş altı, süreç içerisinde tanımlanacaktır." ifadelerine yer verildi.

Aşılama, belirlenen takvime göre devam edecek

Aşılama süreci, Koronavirüs Bilim Kurulu'nun oluşturduğu takvim doğrultusunda tamamlanacak. Aşılama, şu an ikinci aşama kapsamındaki kişilere gerçekleştiriliyor.

İkinci aşamada A grubunda, hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörlerin çalışanları bulunuyor. Bu sektörler, "Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, kritik görevlerdeki kişiler, zabıta, özel güvenlik, Adalet Bakanlığı, cezaevleri, eğitim sektörü (öğretmenler ve öğretim üyeleri), gıda sektörü (SGK kayıtlarına göre) çalışanları (fırın, yemek fabrikaları, gıda imalathaneleri, ambalajlanmış su üreticileri gibi...), taşımacılık (SGK kayıtlarına göre) sektöründe çalışanlar" olarak sıralanıyor.

Söz konusu grupların aşılanmasının ardından aşılama süreci, 50-54 yaş grubuyla devam edecek.

Vatandaşlar, Kovid-19 aşısına ilişkin durumunu e-Nabız hesabından veya 2023'e kısa mesaj göndererek öğrenebilecek.

Aşı olacak grup arasında yer alan kişiler randevu işlemi için MHRS uygulamasına yönlendirilecek, vatandaş, tarihi geldiğinde randevu aldığı sağlık kuruluşuna gidecek.

Aşıyı uygulayan sağlık personeli vatandaşın 2. doz aşısını hangi tarihler arasında yaptırabileceğini belirleyecek. Aşı uygulaması için vatandaşlar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), e-Nabız hesabı veya 182 üzerinden randevu alacak.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.