Teyemmümün Temizliği Bilimsel Olarak Kanıtlandı

İstanbul’da özel bir hastanede çalışan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdülkadir Geylani Şahan, Kur’an-ı Kerim’de teyemmümden bahsedilen Maide suresinden yola çıkarak bir araştırma yaptı. İnsanlardan el temizliği yapılmadan aldığı örnekleri, teyemmüm yaptırarak yeniden aldığı örneklerin sonuçlarıyla karşılaştıran Şahan, teyemmüm sonrası ellerin temizlendiğini tespit etti.

İstanbul’da özel bir hastanede görev alan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdülkadir Geylani Şahan, Maide suresinin 6. ayetinden yola çıkarak dikkat çekici bir araştırma yaptı. Ayette geçen “Su bulamadığınız takdirde temiz bir toprağa yönelin (teyemmüm edin), yüzünüzü ve ellerinizi onunla meşhedin” ifadelerini inceleyen Şahan, 25 kişilik bir ekiple birlikte 14 denek üzerinde çalışmalara başladı. 14 kişide yapılan araştırmada önce kişiler tuvalete girdi. Tuvalet sonrasında el temizliği yapılmadan örnek alındı. Daha sonra teyemmüm yaptırılıp aynı kişiden tekrar örnek alındı. Alınan örnekler incelendiğinde teyemmüm öncesinde alınan örnekte mikroorganizmaların ürediği görüldü. Teyemmüm sonrasında yapılan araştırmada ise kişilerden alınan örneklerde steril sonuç elde edildi.

ŞAŞKINLIKLARINI SAKLAYAMADILAR

Yaptığı araştırma sonucunda şaşkınlık yaşayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdülkadir Geylani Şahan, yapılan araştırmayı uluslararası kongrelerde de paylaştıklarını söyledi. Araştırmanın 6 ay kadar sürdüğünü dile getiren Şahan, “Araştırmanın içeriği Kuran-ı Kerim’deki ayetlerden geliyor. Kur’an-ı Kerim’i okurken Maide suresi 6. ayette, gördük ki Allah bizim elimizi arındırmak ya da bizi temizlemekle ilgili bir ifade kullanmış. Bu ifadeden yola çıkarak dedik ki ’acaba bu bir manevi temizlik mi yoksa maddi temizlik de var mı bunun boyutunda’. Sonra insanları daha pis olan bir işlemle temas ettirip ondan sonra temizliğe yönlendirelim diye bir durum aklımıza geldi. İnsanları tuvalete soktuk ve dedik ki tuvalete girildikten sonra eller kirli kabul ediliyor. Hepimiz öyle biliyoruz. Sonra onların ellerinde kültür aldık. Kültür aldıktan sonra tekrar bu insanlara teyemmüm yaptırıp sonra tekrar kültür aldık.”

ULUSLARARASI KONGREDE PAYLAŞILDI

“Teyemmüm aldıktan sonra ellerinden aldığımız kültür örneğinde üreme olmayıp steril kalınca biz hem Allah’ın ayetlerini hem de bu ayetleri açıklayacağım diye ifade ettiği Fussilet suresi 53. ayetini doğrulamış olduk. Bunu görünce de çok şaşırdık. Çok kıymetli ve çok da yeni bir veri olunca da hemen bunu uluslararası kongrede paylaştık. Diğer bilim adamları da bizim gibi şaşkınlıklarını saklayamadılar. Bizi çok şaşırttı ve çok da yüreklendirdi. Bununla ilgili birkaç proje daha yapıyoruz. Ben açıkçası bu projeyi paylaşmak istememin temel nedenlerinden bir tanesi Kur’an-ı Kerim, insanların hem bilimsel hayatına hem dünya hayatına akla gelebilecek her duruma çok net açıklamalar verebilen bir kitap. Bunları bağlantılı ayetleriyle okumak hikmet metoduyla okumak çok daha kıymetlidir. Biz bunlara çalışıyoruz herkes de çalışsın istiyoruz” diye konuştu.

“AKRADAŞIMI ‘ALLAHUEKBER’ DİYE ARADIM”

Araştırma sonucunda ekibiyle birlikte yaşadıkları şaşkınlığını dile getiren Şahan, şunları kaydetti:

“Bu çalışmanın hazırlık aşaması 6 ay kadar sürdü. İlk alınan sonuçları biz kontrol etmek için ailede evdeki herkeste kullandık. Sonra buna ikna olduktan sonra bir bağımsız ekip alalım onlara da bakalım dedik. Çıkan sonuçlar gerçekten bizi çok şaşırttığı için tekrar tekrar emin olmamız gerekiyor. Danışmanları da katarsak bir 25 kişi vardı. 25 kişilik ekiple sürekli çalışıp bu konuyu sürekli istişare üstünde tuttuk. Sonunda da böyle bir sonuca ulaştık. İlk aldığımız sonuçlar hepimizi şaşırttı zaten sonra bu işin üstüne gidince herkesten öğrendik ki kimse böyle bir sonuç beklemiyormuş. Arkadaşım sonucu bana yollayınca telefonu elime alıp diğer arkadaşımı ‘Allahuekber’ diye aradım.”

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

TEYEMMÜM NEDİR?

Teyemmüm Nedir?

TEYEMMÜM NASIL ALINIR?

Teyemmüm Nasıl Alınır?

TEYEMMÜM NEDİR, NASIL ALINIR?

Teyemmüm Nedir, Nasıl Alınır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.