Tekvir Suresi 1. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Tekvir Suresi 1. ayeti ne anlatıyor? Tekvir Suresi 1. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Tekvir Suresi 1. Ayetinin Arapçası:

اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْۙۖ

Tekvir Suresi 1. Ayetinin Meali (Anlamı):

Güneş dürülüp ışığı söndüğü zaman,

Tekvir Suresi 1. Ayetinin Tefsiri:

İnsanları imana ve Allah’a kulluğa sevk etmek için kıyâmetin dehşetli manzaraları ard arda sunulur. İlk altı âyette kıyâmetin başlamasından hesap zamanına kadar meydana gelecek korkunç hadiseler arz edilir. Verilen bilgilere göre:

    Güneş dürülüp ışığı söndürülecek ve görünmez hale gelecek. Zira اَلتَّكْو۪يرُ (tekvîr) kelimesinde, “sarık sarar gibi sarmak, dolamak, yuvarlatmak, dürmek, katlamak, büzmek, ışığını giderip köreltmek” mânaları vardır. Genellikle sarılan, katlanan, dürülen şey gözden uzak kaldığı için, “güneşin dürülmesi”, ışığının söndürülerek görünmez hale gelmesi veya kütlesinin tamamen dağılıp kaybolması anlamını taşımaktadır.

    Yıldızlar kararacak, dökülüp sönecek. Çünkü اَلإنْكِدَارُ (inkidâr) kelimesinde “bulanmak, dağılmak, düşmek” mânaları vardır. Kıyâmetle birlikte kâinatın nizamı bozulacağı için anlaşılan o ki yıldızların da mevcut düzenleri bozulacak, yörüngelerinden kayacak, birbirlerine çarparak uzay boşluğunda dağılıp gideceklerdir. (bk. Mürselât 77/8)

    Dağlar yerlerinde sökülüp yürütülecek. (bk. Kehf 18/47; Nebe 78/20)

    Doğumu yaklaşmış gebe develer başıboş bırakılacak. اَلْعِشَارُ (‘ışâr), اَلْعُشْرَةُ (‘uşra) kelimesinin çoğuludur. “Uşra” on aylık gebe olup henüz doğurmamış deve demektir. Araplarca böyle develer çok makbuldür. Sahibi, doğumu yaklaşmış olan böyle deveye sahip çıkar ve onu gözü gibi korur. Demek ki, o günün dehşetiyle ne kadar kıymetli olursa olsun her türlü dünya malının değeri insanın gözünden düşecek, onu düşünecek mecâli kalmayacaktır. (bk. Hac 22/1-2)

    Vahşi hayvanlar toplanıp bir araya getirilecek. Kıyametin dehşetiyle bulundukları deliklerden, inlerden, yuvalardan fırlayıp öteden beri korktukları şeyleri unutarak, birbirinden ve insanlardan çekinmeden meydanlara toplanacaktır. Yahut tehlikeli yerlerden kaçıp daha güvenli yerlere koşacaklardır. Ya da kıyâmetin şiddetiyle hepsi birden ölüp, cesetleri üst üste yığılacaktır.

    Denizler ateşlenip kaynatılacak. اَلتَّسْج۪يرُ (tescîr), “ateşlemek, ateşi tutuşturmak, yakmak, kaynatmak, ateşle doldurmak, püskürtmek”, buna ilaveten “suyunu boşaltmak, kurutmak” mânalarına gelir. Birinci mânaya göre denizler ateşlenecek, fokur fokur kaynatılıp suları birbirlerine karıştırılacaktır. Oradaki sular ateş kesilecektir. Zaten su, yanıcı hidrojen ile yakıcı oksijen gazlarının birleşmesinden oluştuğu için, bu terkip ayrışınca hidrojen hemen alev alacak, oksijen de yanmayı hızlandıracaktır. İkinci mânaya göre ise denizlerin suyu boşaltılıp kurutulacaktır.

Gelen âyetlerde ise hesap başlamasından itibaren meydana gelecek hâdiseler peş peşe sıralanır:

Tekvir Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tekvir Suresi 1. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.