Teberrük Ne Demek? Teberrükün Anlamı Nedir?

Teberrük ne demek? Teberrük kelimesinin anlamı nedir? Teberrük kelimesine örnek cümleler...

Teberrük; bereketlenmek, bereket ummak, berekete nâil olmak demektir. gibi anlmlara gelmektedir.

TEBERRÜK NE DEMEK?

Teberrük; bereketlenmek, bereket ummak, berekete nâil olmak demektir.

❁ Câbir bin Abdullah anlatıyor:

Hazret-i Peygamber ile Ebû Bekr beraberce yürüyerek Benû Selime yurdundaki evimde beni hasta ziyaretine gelmişlerdi. Peygamber beni bir şey düşünemez derecede baygın bulmuştu. Bunun üzerine Peygamber abdest suyu isteyip abdest almış, sonra abdest suyundan bir miktarını benim üzerime serpmişti. Ben ayıldım ve kendime geldim. (Buhârî, Tefsîr, 4/4)

❁ Talk bin Ali (R.A) anlatıyor:

“Memleketimizden çıkıp bir heyet hâlinde Rasûlullâh r’in yanına vardık. Kendisine bey’at ettik, O’nunla namaz kıldık. Efendimiz’e, memleketimizde  Ehl-i Kitaba ait bir kilise  olduğunu haber verdik. Abdest suyunun artan kısmını bize vermesini istedik. Su isteyip abdest aldı, mazmaza yaptı, sonra ağzındaki suyu bir kaba döktü. Sonra bize şöyle buyurdu:

“−Haydi gidin! Memleketinize varınca o eski kiliseyi yıkın! Yerine bu suyu serpin ve orayı mescid edinin!”

Biz:

“−Yerimiz uzak ve hava çok sıcak. Bu su yolda (buharlaşıp) kurur.” dedik. Bize: “−Ona su ilâve edin! Bu onun ancak güzelliğini artırır.” buyurdular.

Oradan ayrılıp memleketimize geldik. Eski kilisemizi yıktık. Sonra yerine bu suyu serptik ve orayı mescid edindik. İçerisinde ezan okuduk. Kilisenin râhibi, Tayy kabilesinden bir kişiydi. Ezanı işitince:

“–Bu hak bir dâvettir!” dedi. Sonra civarımızdaki tepelerden birine yöneldi. Bir daha onu göremedik.” (Nesâî, Mesacid, 11) Peygamber Efendimiz’in ağzından çıkan suyla, şirkin merkezi olan kilise birdenbire tevhîde dönmüştür.

❁ Müslim’deki başka bir rivayete göre Rasûlullâh r saç tellerini, yanındaki ashâbına birer ikişer dağıtmıştır. (Müslim, Hacc, 324)

İnsanlar da Efendimiz’in mübarek saçlarından alabilmek için birbirleriyle yarış etmişlerdir. (Ahmed, III, 256)

Bu hâdise tâbiînin büyüklerinden Abîde es-Selmânî’ye nakledilince şöyle demiştir: “Efendimiz’in bir saçının yanımda olması, bana, yerin altındaki ve üstündeki tüm altın ve gümüşlerden kesinlikle daha sevimlidir.” (Ahmed, III, 256)

TEBERRÜK KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Peygamberlerin gayreti bile tek başına hidâyete eriştirmek için kâfi değildir. Cenâb-ı Hak dilerse bu gayretlere tesir bereketi lûtfeder, neticeye ulaştırır, dilerse de neticesiz bırakır.

Bununla birlikte, kulun duâ ederken, Allâhʼın sevdikleri olan peygamberler ve sâlih zâtları vesîle edinerek, yani onlar hürmetine istemesi (tevessül), merhamet-i ilâhiyyeyi daha çok celbeder. Bu, sâlihlerin yâd edilmesiyle inmesi ümit edilen rahmetten bir teberrük mâhiyetindedir.

*****

Ebû Eyyûb el-Ensârî ve âilesi, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i misâfir ettikleri günlerde yemek pişirir ve kendisine ikrâm ederlerdi. Yemeğin kalan kısmı geri geldiğinde, Âlemlerin Efendisi’nin parmaklarıyla dokunduğu yerleri araştırır, bununla teberrük ederlerdi.

İslam ve İhsan

TEBERRÜK NEDİR? TEBERRÜĞÜN İSLÂM'DAKİ YERİ

Teberrük Nedir? Teberrüğün İslâm'daki Yeri

TEBERRÜK NE DEMEK?

Teberrük Ne Demek?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.