Tansiyon Hastaları Sıcaklarda Nasıl Beslenmeli?

İç hastalıklar ve kardiyoloji uzmanı Dr. Hayri Parlar, sıcak yaz günlerinde kalp-damar, tansiyon hastalarına önerilerde bulunuyor.

* Ağır, yağlı yemeklerden kaçınılmalı, bol sebze-meyve tüketilmelidir. Yağ olarak zeytinyağı, ay çiçek yağı gibi bitkisel yağlar tercih edin.

* Az ve sık sık yemek yenmeyi unutmayın.

* Haftada 2 gün kırmızı et, diğer günlerde balık ve tavuk tercih edilmeli. Kalp için Omega-3 içeriği de olan balık en fazla önerdiğimiz et türüdür.

* Günde en az 2-2.5 litre su tüketilmeli. Soda, ayran gibi içecekler de tüketilebilir ama su en önemli sıvı kaynağı olmalı. Kalp, böbrek yetersizliği ya da yüksek tansiyon hastaları günlük tuz ve sıvı alımı konusunda doktorları ile görüşmeli.

HAZIR GIDA YASAK?

Hazır gıdalarda koruyucu olarak sodyum içeren kimyasallar kullanılıyor. Yerken çok tuzlu gelmese de vücudumuz için bu tuz anlamına gelmektedir.

Bu nedenle herkesin özellikle de kalp hastalarının tüketmemesinde fayda var.

* Kola, kahve, demli çay kafein içeriği nedeniyle çarpıntı, ritim bozukluklarına neden olabilir veya tansiyonu etkileyebilir.

* Kalp hastaları doktorları farklı şekilde önermedikçe az tuz tüketmeli, günde 2-3 gr tuzu geçmemeli, bu miktar tuz pratik olarak bir silme çay kaşığıdır.

Bu kadar tuz da peynir, zeytin, ekmek gibi kendiliğinden tuzlu gıdalarla alınmaktadır.

* Kurubaklagiller gibi lif oranı yüksek gıdalar tüketin. Beyaz ekmek yerine tahıllı ekmekler kullanılmalı. Yüksek oranda lifli gıdaların da kan kolesterol seviyesini düşürmeye katkısı vardır.

ANİ SICAK FARKI DAMARI BÜZÜŞTÜRÜR

Güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11-16 saatleri arasında hem yüzmemek hem de güneş altında olmamak önemli. Sadece serinleme amacıyla yüzmeden deniz ya da havuza kısa süreli girilebilir. Sıcaktan bunaldıktan sonra vücut ısısı yüksek iken hızlıca değil, alıştıra alıştıra suya girilmeli, balıklama suya atlanılmamalı.

Ani sıcaklık farkı damarlarda büzüşme ve kalp krizi riskini artırabileceğini unutmayın!

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.