mezhep nedir

Mezhep Ne Demek?

Mezhep kelimesinin sözlük anlamı nedir? Kısaca mezhep nedir veyahut ne demektir?

Mezhep Nedir? Mezhepler Neden ve Nasıl Ortaya Çıktı?

Mezhep nedir? Peygamberimiz (s.a.s.) zamanında mezhep var mıydı? Mezhepler nasıl ortaya çıktı? Mezheplerin doğuşu ve amacı.

Mezhepler

Mezhep nedir, nasıl ortaya çıkmıştır? Mezhepler neden var? Ameli (fıkhi) mezhepler nelerdir? Mezhepler ve ameli (fıkhi) mezheplerin kurucuları.

Tasavvuf, Mezhepler, Tarikatlar

Tasavvuf, Peygamberimizin mânevî ve rûhânî otoritesinin müessese hâlinde yaşayan şeklidir. O’nun mânevî otoritesi, kendisinden sonra bu işe ehil sahâbîler, tâbiîn ve sonraki nesiller tarafından günümüze kadar devam ettirildi. Peki tasavvuf nasıl ortaya çıktı? İnsanları terbiye ve tezkiye etme konusunda en güzel örnek nedir? Mezhep nedir, nasıl ortaya çıktı? Tarikat nedir, nasıl ortaya çıktı?

Tasavvuf Kelimesinin Kökeni

Ta­sav­vuf ne zaman ortaya çıktı? Ta­sav­vuf kelimesi nereden gelir? Ta­sav­vuf kelimesinin kökeni...

Kısaca İtikat ve Mezhep Nedir?

Kısaca itikat ve mezhep nedir?

İstediğimiz Zaman Hanefî veya Şâfiî Mezhebine Uyabilir Miyiz?

Prof.Dr. Hamdi Döndüren, "İşimize geldiği gibi bazen Hanefi bazen Şâfii mezhebine uyulabilir mi?" sorusunu cevaplıyor...

Dini Hayatımız ve Mezhebimiz

Dr. Adem Ergül, "Dini Hayatımız ve Mezhebimiz" konulu sohbeti anlatıyor...

Fıkıh Nedir? Fıkhî Mezhepler

Fıkıh nedir? Fıkhın anlamı nedir? Mezhepler nasıl ortaya çıkmıştır? Fıkhi mezhepler nelerdir, kurucuları kimdir? Mezhepler arasındaki görüş ayrılıkları nereden kaynaklanmaktadır? Müctehidler arasında görüş ayrılıkları olmasının mahzuru var mıdır? Mezhepler kaça ayrılır?

Günümüzde Yeni Bir Mezhep Kurulabilir mi?

Prof. Dr. Hamdi Döndüren günümüz şartlarına uygun yeni bir mezhep kurulup-kurulamayacağını açıklıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.