islamda çocuk terbiyesi

Çocuğumu Nasıl Terbiye Ederim?

Çocuk nasıl terbiye edilir veya edilebilir? Anne-babaların çocuklarını yetiştirirken dikkat etmeleri faydalı olacak bazı hususlar şunlardır...

İslam'da Çocuk Terbisyesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Çocuk yetiştirirken dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir? Madde madde çocuk terbiyesinde 11 altın öğüt...

İslam’da Çocuk Eğitimi

İslam’a uygun çocuk yetiştirmek için nasıl bir yol izlenmeli? Çocuğa dini eğitim nasıl verilir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz çocuklara nasıl davranırdı? Dinimize göre çocuk yetiştirme nasıl olmalı? Genel hatlarıyla İslam’da çocuk eğitimi...

Cennete Lâyık Bir Evlat Yetiştirebilmenin Yolu

Anne-babaya ilâhî bir emanet olan yavrular, bir nevî üzerinde hiçbir leke bulunmayan bembeyaz bir sayfa gibidir. Peki bu yavrularımızı nasıl muhafaza edip yetiştirmeliyiz? Cennete layık bir evlat yetiştirmenin yolu nedir?

Çocuklarla İlgili Hadisler

İslam'da çocuk eğitiminin önemi nedir? Çocuk eğitimi ile ilgili hadisler nelerdir? Çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz? Çocuk terbiyesinde önceliklerimiz neler olmalıdır? Çocuğa güzel bir ahlak kazandırmak için üzerimize düşen görevler nelerdir? Çocuklarla ilgili bilinmesi gereken hadisler...

Evlat İmtihanı

İslam’a göre çocuk nasıl yetiştirilir? Çocuğumu nasıl terbiye edebilirim? Çocuğun anne ve baba için bir imtihan vesilesi olması ne demektir? İmtihanın en ağırı: Evlat.

Peygamber Efendimiz’in Talim ve Terbiye Metodu

Peygamber Efendimiz insanı nasıl terbiye ediyordu? Peygamber Efendimiz’in tatbik ettiği tâlim ve terbiye usûlleri...

Çocukların Manevi Terbiyelerine Dikkat Edilmeli!

Dünyada, evlâtlar büyürken anne-babalarına muhtaçtır. Fakat hayatlarının son kısımlarında anne-babalar, evlâtlarına muhtaçtır.

Çocuk Terbiyesinde Denge Nasıl Sağlanır?

Fahr-i Kâinât Efendimiz; çocukların seviyesine iniyor, onlarla selâmlaşıyor, bir büyük gibi muhatap kabul ederek, sır vererek, sır tutmasını sağlayarak olgunlaştırıyor, âdetâ çocuğun rûhuna nüfûz ediyordu.

Ailenin Çocuk Terbiyesindeki Rolü

Sorumluluk sahibi ebeveynler, çocuklarının terbiyesi hususuna îtinâ gösterirler ve terbiyede îtidalli olurlar. Çocuklarını ne aşırı şımartırlar, ne de ürkütürler. Gereğinden fazla da korkutmazlar. Zira fazla korku, çocuğun ana-babasına olan sevgisini azaltır. Oysa ki, çocuğa ölçülü olmak kaydıyla, sevgi ve şefkat gösterilmesi şarttır. Sevgi ve alâka, çocuğun mânevî gıdasıdır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.