Sünnet Nedir Kısaca?

Sünnet nedir, ne anlama gelir? Sünnet kelimesinin sözlük ve terim anlamı nedir? Sünnet kaça ayrılır? Sünnete örnekler... Sünnet çeşitleri ve tanımları.

Sünnet, Kur’ân’ın açıklayıcısı olduğu için Kur’ân-ı Kerîm’den hemen sonraki ikinci delildir.

SÜNNET NEDİR? - Sünnet Ne Demek?

Sünnet sözlükte; iyi ahlâk, iyi huy, yol, Allah Tealâ’nın kanunu, hal ve gidiş, alışılmış yol demektir. İyi veya kötü yolda gidiş, anlamını şu hadiste görmek mümkündür: “Kim güzel bir âdeti başlatırsa, kendisine hem o davranışın hem de kıyamete kadar onu örnek alan kimselerin sevabı verilir. Yine kim kötü bir âdeti başlatırsa, kendisine hem o davranışın, hem de kıyamete kadar onu örnek alan kimselerin günahı yüklenir.” [1]

Sünnet, fıkıh usûlü terimi olarak, Hz. Peygamber’den nakledilen söz, fiil ve takrirlerdir.

SÜNNET KAÇA AYRILIR?

Sünnet; müekked, gayri müekked ve zevâid sünnet olmak üzere üçe ayrılır:

1. Müekked Sünnet

Müekked sünnet; Hz. Peygamber’in sürekli olarak yaptığı, fakat arada bir terk ettiği, farz ve vacip olmayan amellerdir. Bu çeşit sünneti yerine getiren sevap kazanır. Terkeden ise cezayı hak etmemekle birlikte, kınama ve azarlanmaya müstehak olur.

Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri, abdest alırken ağıza su vermek müekked sünnetlerdendir. Bu çeşit sünnete “sünnet-i hüdâ” da denir.

2. Gayri müekked Sünnet 

Gayri müekked sünnet; Hz. Peygamber’in çok defa edâ edip, bazen terkettiği sünnetlerdir. İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetleri gibi. Gayri müekked sünnetlere, müstehap veya mendup isimleri de verilir.

Bu gruba giren sünneti yapan sevap kazanır, terkeden kınama ve azarlamaya müstehak olmaz.

3. Zevâid Sünnet 

Zevâid sünnet; Hz. Peygamber’in bir insan olması itibariyle yaptığı, Allah Teâlâ’dan bir tebliğ veya Allah’ın dinini açıklama niteliği taşımayan beşerî fiillerdir. Allah elçisinin yeme, içme ve giyimde izlediği yol, beyaz giysiyi tercih etmesi, saç ve sakalını kına ile boyaması bu niteliktedir.

Zevâid sünnetin hükmü: Mü’min, Hz. Peygamber’e sevgi, saygı ve bağlılığından dolayı, onun gibi yer, içer ve giyinirse ecir kazanır. Bu fiilleri terkeden ise kötü bir davranışta bulunmuş sayılmaz.

Hanefîler dışındaki çoğunluk İslâm hukukçuları yukarıdaki üç çeşit sünneti ve Kur’an-ı Kerim’deki farz ve vacip niteliğinde olmayıp; işlenmesi kesin olarak emredilmeyen hükümleri de kapsamak üzere “mendûp” terimini kullanmışlardır.

Dipnot:

[1] Müslim, İlim, 15, Zekat, 69; İbn Mâce, Mukaddime, 14; Dârimî, Mukaddime, 44.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

 

İslam ve İhsan

SÜNNET NE DEMEK?

Sünnet Ne Demek?

FARZ, ŞART, RÜKÜN, VACİP VE SÜNNET NE DEMEK?

Farz, Şart, Rükün, Vacip ve Sünnet Ne Demek?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.