Sığır ve Mandaların Zekâtı

Sığır ve mandaların zekâtı nasıl hesaplanır?

Sığırların zekâtının farz oluşu sünnet ve icma delillerine dayanır. Muaz İbn Cebel (r.a) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (s.a.s) beni Yemen’e gönderdi ve her otuz sığırdan iki yaşında dişi veya erkek bir sığır, kırk sığırdan üç yaşında dişi bir sığır (müsinne) veya buna denk maâfir kumaşı zekât almamı emretti.”[1]

Ebû Zerr (r.a)’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Deve, sığır veya koyun sahibi bir kimse eğer bunların zekâtını ödemezse, kıyamet gününde bunlar olduklarından daha büyük ve iri olarak gelecekler, o mal sahibine boynuzları ile toslayacaklar ve çiğneyeceklerdir. Sonuncusu işini bitirince birincisi yeniden toslamaya ve çiğnemeye başlayacak, insanlar arasında hüküm verilinceye kadar bu durum sürecektir.” [2]

Sâime olan sığır cinsi hayvanların nisabı otuzdur. Bundan azına zekât gerekmez. Otuz sığırdan kırk sığıra kadar zekât olarak iki yaşına girmiş erkek veya dişi bir buzağı verilir. Kırk sığırdan altmış sığıra kadar üç yaşına girmiş erkek veya dişi bir dana verilir. Altmış sığırdan ise birer yaşını bitirmiş iki buzağı verilir. Sonra her otuzda bir buzağı ve her kırkta bir dana hesabı üzere zekât verilir.

Meselâ; yetmiş sığır için bir buzağı ile bir dana zekât verileceği gibi; seksen sığır için iki dana; doksan sığır için üç buzağı; yüz sığır için bir dana ile iki buzağı ve yüz on sığır için de dört buzağı veya üç dana vermek konusunda sahibi muhayyerdir. Çünkü bunda dört otuz, üç adet de kırk vardır. Bundan sonraki sayılar için de bu şekilde zekât hesabı yapılır.

Zekât konusunda sığır ile manda aynı tür kabul edilir. Bunlar karışık olduğu takdirde birbirine eklenir. Meselâ; yirmi sığır ile on manda bulunsa, bunlar için iki yaşına girmiş bir buzağı verilir. İki türden hangisi fazla ise zekât ondan verilir. Sayıları eşit olduğu takdirde, pahalı olanların ucuzundan, ucuz olanların pahalısından verilir. Meselâ; sığır ve manda eşit miktarda karışık ve manda kıymetli ise mandanın ucuzundan, sığırın iyisinden verilir.

Hayvanlar erkek dişi karışık olduğu zaman, erkek olandan zekât verilmez. Çünkü hayvanın dişisi daha üstündür. Süt verir ve neslin çoğalması onunla olur. Ancak sığır bu hükmün dışındadır. Çünkü daha önce geçen Muaz (r.a) hadisinde bununla ilgili nass bulunmaktadır. Eğer nisabı teşkil eden hayvanların hepsi erkek olursa deve, sığır veya koyun gibi bütün türlerin zekâtı için erkek hayvan vermek yeterlidir. Çünkü malında bulunmayandan zekât vermek kişiye teklif edilemez.

Dipnotlar:

[1] Ebû Dâvud, Zekât, 5; Tirmizî, Zekât, 5; İbn Mâce, Zekât, 12; Nesâî, Zekât, 8. [2] Buhârî, Zekât, 3, 43; Müslim, Zekât, 24-28; Ebû Dâvud, Zekât, 32; Tirmizî, Zekât, 1; Nesâî, Zekât, 2, 8, 11; İbn Mâce, Zekât, 2; Dârimî, Zekât, 3.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

HAYVANLARIN ZEKÂTI NASIL VERİLİR?

Hayvanların Zekâtı Nasıl Verilir?

ZEKÂTA TABİ OLAN VE OLMAYAN HAYVANLAR

Zekâta Tabi Olan ve Olmayan Hayvanlar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.