Şiddetli Sıkıntılarda Okunacak Tesirli Duâ

19. asrın en büyük âlim ve âriflerinden Ahmed Zıyâeddîn Gümüşhânevî -kuddise sırruh- Hazretlerinin büyük eseri "Mecmuatü'l Ahzâb"da yer verdiği bu duâ şiddetli sıkıntılara marûz kalındığında bunlardan kurtulmak için okunması tavsiye edilen çok tesirli bir duâdır.

Duanın Arapça aslını, okunuşunu ve tercümesi...

ARAPÇA ASLI

22980441020_579a8d2337_o

OKUNUŞU

Bismillahirrâhmânirrahîm

"İlâhî bi ehassı sıfâtike ve bi 'izzi celâlike ve bi a'zami esmâike ve bi 'ismeti enbiyâike ve bi nûri evliyâike ve bi demi şühedâike es'elüke ziyâdeten fi'l 'ilm ve tevbeten kable'l mevt ve râhaten 'inde'l mevt ve mağfireten ba'de'l mevt ve necâten mine'n-nâr ve duhûlen fi'l cenneh ve 'âfiyeten fi'd-dünyâ ve'l âhirah bi rahmetike yâ erhame'r-râhimîn...İlâhî bi hakkı Huseyn ve ahîhi ve ceddihî ve ebîhi ve ümmihî ve benîhi hallısnî mimmâ ene fîh bi rahmetike yâ erhame'r-râhimîn..."

TERCÜMESİ

Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla

"Allâhım!  En özel sıfatın hakkı için, celâlinin yüceliği hakkı için, en büyük ismin (ism-i a'zam) hakkı için, peygamberlerinin ma'sûmiyeti hakkı için, velîlerinin nûru hakkı için, şehîdlerinin kanı hakkı için, bilgimi arttırmanı, ölmeden evvel tövbe nasîb etmeni, kolaylıkla can verebilmeyi, öldükten sonra affına uğramayı, cehennemden kurtulmayı, cennete girebilmeyi, dünyâ ve âhiret rahatını, senden rahmetin hürmetine istiyorum...Ey merhametlilerin en merhametlisi! Allahım! Hüseyin, dedesi, kardeşi, babası, annesi ve çocukları  hürmetine, beni içinde bulunduğum bu durumdan rahmetinle kurtar. Ey merhametlilerin en merhametlisi!"

KURÂN-I KERİM'DE GEÇEN DUALAR

kurandagecendualar

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Bu münâcâtın son kısmında dikkat çekici olan bir husûsu da zikretmeden geçemeyeceğim. Son cümlede sâdece Şâh-ı Şehîd-i Kerbelâ İmâm Hüseyn Efendimizin ismi sarahaten zikredilmiş, Resûl-i Ekrem Efendimiz O'na nisbet edilerek "ceddihî/dedesi", Hazret-i Fâtıma ve İmâm Ali Efendimiz de O'na nisbet edilerek "ebîhi/babası", "ümmihî/annesi", İmam Hasan Efendimiz ise "ahîhi/kardeşi" ibâreleriyle zikredilmişdir...

    Hüseyin, dedesi, kardeşi, babası, annesi ve çocukları hürmetine, ???

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.