Selmân-ı Farisi’nin (r.a.) Sözleri

Müslüman olduktan sonra kendini Selmân İbnü’l-İslâm diye tanıtan Selmân-ı Farisi’nin (r.a.) hikmetli sözlerini yazımızda okuyabilirsiniz...

Şunlar Selmân-ı Farisi radıyallahu anh’ın hikmetli sözlerindendir:

SELMAN-I FARİSİ’DEN (R.A.) HİKMETLİ SÖZLER

Gece olunca insanlar üç hâl üzere olurlar: Kimi lehine olanı yapar, aleyhine olanı yapmaz. Kimi, aleyhine olanı yapar, lehine olanı yapmaz. Kimi de ne lehine ne aleyhine hiçbir şey yapmaz. Yani bazı insanlar, diğer insanların gafletini ve gecenin karanlığını fırsat bilir, bundan istifâdeyle kalkar, abdest alıp namaz kılar, geceyi amel-i sâlihlerle ihya ederler. İşte bunlar, lehlerine olanı yapmış, aleyhlerine olanı terk etmişlerdir. Kimileri de, insanların gafletinden ve gecenin karanlığından istifâde ile Allâh’ın haram kıldığı fiilleri işler, nefsânî arzularıyla geceyi ziyan ederler. Bunlar da aleyhlerine olanı yapmış, lehlerine olanı terk etmişlerdir. Diğer bir kısmı ise sabaha kadar uyumuş, geceyi gafletle geçirmişlerdir. Onlar da ne lehlerine ne de aleyhlerine bir şey yapmamışlardır.

***

Kalp ile cesedin durumu, âmâ ile kötürümün durumu (birbirine yardımcı olması) gibidir. Kötürüm: “Şurada bir meyve görüyorum, ama uzanıp alamıyorum. Beni oraya götür de onu alayım.” der. Bunun üzerine âmâ onu kaldırıp götürür. O da, meyveyi koparır, hem kendisi yer, hem de âmâya yedirir.

***

Bir mü’minin dünyadaki hâli, hekimi yanında olan bir hasta gibidir. Hekim, onun hastalığını da bilir; ilâcını da. Hasta, zararlı bir şey istediği zaman, hekimi ona mânî olur ve: “Sakın ha ona yaklaşma; onu alırsan seni helâk eder!” der. Hastalıktan kurtuluncaya kadar onu zararlı şeylerden uzak tutar ve nihâyet ağrıları dinip iyileşir. İşte mü’minin hâli de böyledir. O, başkalarına verilen dünyalıklardan pek çok şeye kavuşmak ister; fakat Allah Teâlâ onu dâimâ nefsânî arzularından uzaklaştırır, tâ ki bu hâl üzere canını alıp cennetine koyar.

***

Yapabiliyorsan, çarşı-pazara ilk giren ve oradan en son çıkan kişi olma! Çünkü orası şeytanın savaş alanı olup bayrağını oraya diker.

***

Cenâb-ı Hakk’a karşı gizli gizli günah işlediysen, gizli gizli itaat ve istiğfâr et! Açıktan günah işlediysen, açık açık itaat ve istiğfâr et ki birbirlerini silsinler.

***

Üç şey beni güldürdü, üç şey de ağlattı. Şunlara güldüm:

  1. İnsan dünya için ümitlerle doludur; hâlbuki ölüm onun peşindedir.
  2. İnsan gâfil bir şekilde yaşar, hâlbuki kendisinden gâfil kalınmaz, her hâli kaydedilir. Kirâmen Kâtibîn melekleri her an tespit hâlindedir.
  3. Bazı insanlar kahkaha ile gülerler. Hâlbuki gafletleri sebebiyle Cenâb-ı Hakk’ın gazabını mı celbediyor, yoksa O’nu râzı mı ediyorlar bilmezler.

Şu üç şey de beni ağlattı:

  1. Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem ve ashâb-ı kirâm gibi güzîde ahbâbdan ayrılmak, onların rûhânî ikliminden uzak kalmak.
  2. Ölüm ânındaki dehşet verici hâdiseler.
  3. Cennet’e mi, yoksa Cehennem’e mi gideceğimi bilmeden Âlem­le­rin Rabbinin huzuruna çıkmak.
  4. ***

İlim engin bir derya, ömür ise kısadır. İlimden, (öncelikle) dininle alâkalı ihtiyaç duyduğun kadarını al!

Allah için mütevâzı ol! Zîra kim Allah için dünyada mütevâzı olursa Cenâb-ı Hak kıyâmet gününde onun kadrini yüceltir.

***

Zâhidin maişeti ibâdettir.

***

Namaz ölçek gibidir, yani bir mü’minin Allâh’a yakınlığının ölçüsüdür. Kim ölçüyü tam tartarsa ona da karşılığı tam olarak verilir. Kim de eksik bırakırsa, Cenâb-ı Hakk’ın Mutaffifîn Sûresi’nde ölçüyü eksik tartan hilekârlara yönelttiği tehdit herkesin mâlûmûdur!

***

Sırat köprüsü kurulur. Onun, usturanın ağzı gibi ince ve keskin olduğunu gören melekler; “Yâ Rabbî, bunun üzerinden kimi geçireceksin?!” derler. Cenâb-ı Hak da; “Ondan ancak benim istediğim kişiler geçirilecektir” buyurur.

***

Bu ümmet, ahitlerini bozmaları sebebiyle helâk edilecektir.

***

Kıyâmet günü günahı en çok olanlar, Allâh’ın yasakladığı haram konuşmalara en çok dalanlardır.

***

Bir kişi bir sinek yüzünden cennete girdi. Diğeri de bir sinek yüzünden cehenneme atıldı: Önceki ümmetlerden iki kişi, puta tapan bir kavme uğramışlardı. Onların yanına kim gelirse mutlaka putlarına kurban kestirirlerdi. Gelenlerden birine: “Bir şey kurban et!” dediler. O ise: “Yanımda bir şey yok” dedi. “Bir sinek bile olsa kurban et!” dediler. O da bir sinek kurban edip geçti ve cehenneme müstahak oldu. Diğerine de: “Bir şey kurban et!” dediler. O ise: “Ben Allah’tan başka kimseye kurban kesmem!” dedi. Onu şehit ettiler, o da Cennet’e girdi.

***

Selmân radıyallâhu anh namaz kılmak için temiz bir yer arıyordu. Hikmet ehli bir kadın: “Önce temiz bir kalp elde et, sonra istediğin yerde namazını kıl!” dedi. Bu söz Selmân radıyallâhu anh’ın hoşuna gitti. Kadına: “Hikmetli bir söz söyledin!” buyurdu.

Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

SELMAN-I FARİSİ (R.A.) KİMDİR?

Selman-ı Farisi (r.a.) Kimdir?

SELMAN-I FARİSİ’NİN İBRETLERLE DOLU HİKAYESİ

Selman-ı Farisi’nin İbretlerle Dolu Hikayesi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.