Selimiye’nin Restorasyonunda Horasan Harcı Kullanılacak

Selimiye Camiî’nin restorasyonunda, önceki çalışmalardan kalan ve yapıya zarar veren çimentonun yerine Horasan harcı kullanılacak.

Selimiye Camiî’nde, Vakıflar Genel Müdürlüğünce 40 ayda tamamlanması hedeflenen restorasyon için ekipler ön çalışmalarını sürdürüyor.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, gazetecilere yaptığı açıklamada, camide kapsamlı çalışmalara başlandığını söyledi. Yapının her alanına dokunulacağını ifade eden Güneren, işin sağlıklı yürüyebilmesi için 100’den fazla kişinin çalışacağı alana şantiye kurulduğunu, avluda gerekli kapamaların yapıldığını ve yakında iskelelerin kurulmaya başlanacağını anlattı.

KUBBELERİN STATİK DURUMU İNCELENECEK

Güneren, Osmanlı cami mimarisinin en geniş açıklıklı ve en büyük kubbesinin Selimiye’de bulunduğuna dikkati çekti. Ana kubbe ve diğerlerindeki çalışmalara statik durum incelemesiyle başlanacağına işaret eden Güneren, şunları kaydetti:

“Ana kubbedeki mevcut kurşun örtü, diğer kubbelerdeki ve şadırvanlı avluda bulunan kubbelerin kurşunları tamamen kaldırılacak. Altında bir çatlak, statik bir sıkıntı var mı ona bakacağız. Daha sonra kurşunlar tamamen yenilenecek. Ayrıca iç tarafta ana kubbenin kalem işlerinin sıvasının çimento sıva olduğunu biliyoruz. Kubbeyi içten çimentodan arındıracağız. Raspa çalışmaları sonrasında çimento sıvanın altında özgün kalem işi var mı görmeye çalışacağız. Onu yakalarsak özgün kalem işlerini projelendirip yerine tatbik edeceğiz.”

ÇİMENTO SIVA ESKİ ESERLERE ZARAR VERİYOR

Güneren, restorasyonda Horasan harcının kullanılacağını ve geçmiş yıllarda yapılan onarımlarda kullanılan çimento sıvalardan caminin arındırılacağını belirtti. Çalışmaların eserin aslına uygun şekilde gerçekleştirileceğini dile getiren Güneren, şöyle devam etti:

“Restorasyon için bir süre vermek çok doğru değil ancak en azından 40-50 yıl dokunulmadan, bundan sonra çok sağlıklı bir şekilde devamını sağlamak mümkün. Bu konularda uzmanlıklar da arttı. Önceden 1970 ve 1980’li yıllarda çimento malzeme kullanılıyordu. Fakat çimentonun eski esere zararı olduğu zamanla anlaşıldı. Şu anda klasik yöntem ve eski Horasan harcıyla yapılıyor uygulamalar ve sıvalar. Doğrusu da bu yöntem.”

Güneren, caminin restorasyon boyunca ziyarete ve ibadete açık kalacağını, ziyaretçilerin çalışmaları da gözlemleyebileceklerini aktardı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

SELİMİYE CAMİSİ'NİN ŞİFRELERİ

Selimiye Camisi'nin Şifreleri

SELİMİYE CAMİİ'NİN İNŞÂSI KAÇ YIL SÜRDÜ?

Selimiye Camii'nin İnşâsı Kaç Yıl Sürdü?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.