Sağlığın Zekatı Nedir?

Sadece mal ve paranın mı zekat ve sadakası olur? Gerçekten nedir zekat? Sağlığın zekatı nedir? Zekat insanoğluna bahşedilmiş sayısız nimetlerin bize yüklediği bir sorumluluk olarak tanımlanabilir. Bu nimetlerden en önemlisi olan ise hiç şüphesiz sağlıktır.

Sağlık sadece fiziksel bir değer değil, büyük çoğunlukla zihinsel ve ruhsal bir değerdir. Çünkü zihinsel durumumuz fiziksel durumumuzu büyük ölçüde etkiler. Sağlıklı bir insanın bedeni ve ruhu uyumludur. Düşünce gücü yerindedir. Kendinin farkındadır. Hareketleri olumlu ve dengelidir.

Beslenmesine dikkat etmeyen, stres altında ezilen, iyimserliğini kaybetmiş, egzersiz yapmayan, yaşadığı anı zinde ve mutlu olarak sürdüremeyen, kendine dinlenme fırsatı vermeyen bir insan sağlığını uzun süre koruyamaz ve mutlaka kaybeder.

Sağlıklı bir hayat için alınması gereken önlemlerin çoğu, günlük hayatta küçük ve kolay uygulanabilir pratik faaliyetlerden oluşur. Nerede olursa olsun günlük hayatı düzenleyen bazı temel unsurların bilinçli olarak uygulanması sağlığın korunması ve diğer insanlarla paylaştığımız hayatı kolaylaştıracaktır.

Hastalanmadan önce kıymetini bilmemiz tavsiye edilen sağlık nimetini kaybettikten sonra bulmamız bazen çeşitli zorluklarla karşılaşma, maddi-manevi bedeller ödememize bile sebebiyet vermektedir. Biz hekimler benzer ibretlik olaylarla hemen her gün karşılaşmakta ve ibretler almaya çalışmaktayız.

SAĞLIĞIMIZI KORUMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Pamuk ipliği gibi çok da sağlam olmayan bir iple bağlı olduğumuz sağlık ve zindelik bazen saniyeler içinde elimizin altından kayıp gidebilmektedir… Bu kayışı engellemek sorumluluklarımızın idraki içinde olmak ve bir emanet olan sağlık nimetini muhafaza etmek için yapmamız gerekenler olduğunuz bilmemiz gerekiyor. Bunları maddeler halinde sıralamak istiyorum…

  1. Dengeli ve yeterli beslenelim.
  2. Günlük aldığımız sıvı miktarını artıralım.
  3. Düzenli ve devamlı eksersiz yapmaya gayret edelim.
  4. Günlük 6-8 saat süre ile kaliteli ve sağlıklı uyumaya çalışalım.
  5. Savunma hücrelerimiz olan beyaz kan hücrelerini artırıcı A vitamini veya onun doğal kaynağı olan ve A vitamininden zengin havuç, ıspanak, brokoli, karnabahar, karaciğer, marul, kaysı, kavun gibi gıdalardan düzenli almaya gayret edelim.
  6. Serbest radikaller ve oksitlenmeyi azaltıcı taze sebze, yeşil yapraklı sebze ve meyvelerden sıklıkla tüketelim…
  7. C vitaminini doğal yollardan alarak hücre zarının kalitesinin bozulmasına müsaade etmemelidir. Günlük 500 ila 1000 mg C vitamini bu amaçla yeterlidir. Başlıca taze c vitamini kaynağı yeşil yapraklı sebzelerdir.
  8. Gıdalarla almakta olduğun yağ miktarını azaltıp zeytin yağı ile barışalım.
  9. Bağışıklık sistemimizi güçlendiren çinko magnezyum selenyum ve demir gibi elementlerden yeterli miktarlarda alalım. Bunun için fındık fıstık badem ceviz iyi birer tercihtir.
  10. Yapabiliyorsan temiz sakin bir ortamda yaşamaya çalışalım.
  11. Kendinle ve çevrenle barışık yaşamaya gayret edelim.
  12. Her türlü zararlı alışkanlıklardan uzak yaşayalım.

Manevi zenginliklerden yeteri kadar nasip almamızı öğütlüyorum. Bunun için bol dua ederek kendimizle barışık yaratanın yarattıklarını severek mutlu ve huzurlu bir yaşam tarzı ideal bir yoldur.

SAĞLIĞIN ZEKATI

Sağlığın zekatı olarak kabul edilen hastalık anlarını ve zamanlarını yaratanla muhabbetini artırarak yaşamaya çalışırsak bu zor günlerden de kazançlı çıkabiliriz diyor sağlık ve mutluluk dileklerimi arz ediyorum.

Kaynak: Dr. Ali Akben, Altınoluk Dergisi, Sayı: 256

İslam ve İhsan

SAĞLIK VE AFİYET İÇİN OKUNACAK DUALAR

Sağlık ve Afiyet İçin Okunacak Dualar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.