Rusya'nın Saldırısı Nedeniyle Kanser Hastası Çocuklar Sığınaklara Alındı

Rusya'nın saldırısı altındaki Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bir çocuk hastanesinde kanser tedavisi gören çocuklar sığınaklara alındı.

Rusya-Ukrayna savaşı, hastaneleri de etkilemeye başladı. Başkent Kiev'deki Okhmatdyt Çocuk Hastanesi'nde hasta sayısı azaltılırken, kanser tedavi görenler olası bir saldırı ihtimaline karşı hastanenin sığınağına götürüldü. Çocukların burada aileleriyle beraber yerlerde yattığı görüldü.

Hastane Müdürü Volodymyr Jovmir, yaptığı açıklamada, "Ne yazık ki savaşla birlikte burada bulunan hasta sayısını azaltmak zorunda kaldık. Genellikle 600 veya daha fazla hastamız olurdu. Şimdi ise 200'e yakın hasta var ve tıbbi hizmet almadan yaşayamayan, yani ilaca, tıbbi malzemeye, sağlık çalışanlarına ihtiyacı olan hastalar var sadece." dedi.

"Yardım etmek istiyorsanız lütfen savaşı durdurun"

Ayrıca acil bakıma ihtiyacı olan yetişkin hastaları da kabul etmeye başladıklarını anlatan Jovmir, "İnsanlar sokağa çıkamıyor, her tarafta savaş var, hava saldırısı uyarıları var ve sokaklarda ateş edildiğini görüyorsunuz. Yani savaş korkunç bir şey. Bize nasıl yardım edeceğinizi sorarsanız, lütfen savaşı durdurun, yani saldırılar dursun, onlar (Rusya) burada ateş açmasın, bombalanmayalım." diye konuştu.

"Ukrayna'da büyük bir insani felaket yaşanıyor"

Jovmir, kurşunlar veya şarapnellerle yaralanan 4 çocuğun yanı sıra 3 yetişkinin hastaneye getirildiğini belirtti.

Gazetecilerin kendisine sadece kurşun yaralarını sorduğunu ifade eden Jovmir, "Oysa şu anda Ukrayna'da büyük bir insani felaket yaşanıyor. Çünkü sıradan apandisit hastası çocuklar yardım alamıyor. İnsüline ihtiyacı olan çocuklar yardım alamıyor. Anne sütü olmayan, anne sütüne ihtiyacı olan bebekler için de mamamız yok. Aslında böyle birçok sorun var." diye konuştu.

"Bebekleri nasıl geride bırakabilirsiniz?"

Jovmir, savaşın durdurulmasını isteyerek, "En büyük dezavantajı (hastanemizde) huzurun olmamasıdır. Çünkü alarm çalarsa ve ameliyathane 6. kattaysa, bombardıman sırasında sağlık görevlileri nasıl yardımcı olabilir? Teorik olarak, her şeyi bırakıp aşağıya (sığınaklara) koşmalılar. Bebekleri nasıl geride bırakabilirsiniz? Ya da yoğun bakımda olan veya oksijene ihtiyacı olan çocuklar ne olacak?" diye sordu.

Bazı çocukları hayatta tutacak koşulların sadece hastanede olduğuna işaret eden Jovmir, "Bu nedenle, tıbbi gönüllüler böyle çocuklarla birlikte kalıyor. Hayatlarını riske atıyorlar ama çocukları hayatta tutmak için mümkün olan her şeyi yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Sokaklarda çocuklar vuruldu"

Cerrah Oleg Godik ise "5 gündür burada çalışıyoruz. Savaşın ilk saatinden itibaren çocuk kliniğimizin stratejik yönünü ve stratejik konumunu anlayarak burada bir hastane açtık. Hem sivil halka hem de ordumuza elimizden geldiğince yardım etmeye, onlara destek olmaya karar verdik. Savaşın ilk saatinden beri herkese açığız. Bugün herkese yardım ediyoruz. İlk 2 gün yoğun bir şekilde hastalar kabul edildi, bunlar yaralı insanlardı." diye konuştu.

Bunlar arasında sokakta vurulan çocuklar olduğunu kaydeden Godik, "Arabada bir aile vardı ve vuruldular. Bütün çocukları (hastaneye) kabul ettik. Maalesef 1 çocuk öldü. Aileyi kurtarmak için elimizden geleni yaptık. Şu anda mümkün olduğunca normal bir şekilde çalışıyoruz. Bir gün önce, tüm arabası aynı şekilde vurulan ilk yetişkin hastamızı aldık, hayatta kalan tek kişi oydu. Boynunda mayın şarapnel yarası vardı ve kanıyordu. Şimdi yoğun bakımda, durumu kritik. (Daha önce yaralanan) 5 kişinin durumu ise stabil." dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Bu fotoğrafı #foxhaber ilk gördüğümde duygularıma hakim olamadı ağladım onlar masum onlar, dünyadan bir haberi yok! Bedelini neden onlara ödetiyoruz! Günah..

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.