Ramazan’da Sıkça Sorulan Sorular

Ramazan’da en çok merak edilen sorular nelerdir? İnsanlar en çok neleri soruyorlar? İşte sizler için derlediğimiz Ramazan’da sıkça sorulan sorular ve cevapları...

Ramazan boyunca en çok merak edilenler, sorular ve cevapları sizler için derledik.

RAMAZAN’DA SIKÇA SORULAN SORULAR

Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır. Bu ayda yapılacak ibadetler kat kat sevabı ile mükafatlandırılır. Oruç bu ibadetlerin başında gelir. Peki oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz? Hangi durumlar orucu bozar? Hangileri bozmaz? İşte en çok merak edilen sorular ve cevapları...

  • Oruç Tutmak Kimlere Farzdır?
  • Oruca Ne Zaman ve Nasıl Niyet Edilir?
  • Kaza ve Keffaret Nedir?
  • Orucu Bozmayan Durumlar Nelerdir?
  • Unutarak Birşeyler Yemek İçmek Orucu Bozar mı?
  • Kusmak Orucu Bozar mı?
  • Sigara İçmek Orucu Bozar mı?
  • Sakız Çiğnemek Orucu Bozar mı?
  • Dişleri Fırçalamak Orucu Bozar mı?
  • Uyurken İhtilam Olmak (Cünüp) Orucu Bozar mı?
  • Tırnak, Saç Kesmek Orucu Bozar mı?
  • Ağzındaki Tükrüğü Yutmak Orucu Bozar mı?
  • Denizde, Havuzda Kısaca Yüzmek Orucu Bozar mı?
  • Göz Damlası Orucu Bozar mı?
  • Oruçlu Kimse Diş Tedavisi Yaptırabilir mi?
  • Aşı Olmak ve İğne Yaptırmak Orucu Bozar mı?

RAMAZAN’DA SIKÇA SORULAN SORULARIN CEVAPLARI

Ramazan ayı boyunca birçok kez sorulan ve merak edilen soruların cevapları...

ORUÇ TUTMAK KİMLERE FARZDIR?

İslam’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman, akıllı(akıl baliğ) ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle Müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir. (Kâsânî, Bedâî’, II, 87)

İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumlardaki kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. (Geniş bilgi için bkz. 481ve 484 nolu fetva)

Daha detaylı bilgi için tıklayınız...

ORUCA NE ZAMAN VE NASIL NİYET EDİLİR?

Her türlü oruç (farz, kaza, keffaret) için mümkün oldukça, sabah vakti girmeden önce veya geceden niyet etmek en faziletli olanıdır. Çünkü bu suretle hem mezheplerin bu konudaki ihtilâflarının dışında kalınmış, hem de niyet ibadetin başlama vaktiyle aynı zamana getirilmiş olur.

Oruçlar için, “Niyet ettim yarın ki orucu tutmaya” şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve “ Niyet ettim yarın ki Ramazan orucuna” şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazanın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir. (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 397, 400)

Daha detaylı bilgi için tıklayınız...

KAZA VE KEFARET NEDİR?

Kaza, bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır. Özürsüz olarak Ramazan ayında oruç tutmamak hem günahtır hem de cezası vardır. Ancak bir kimse istem dışı mecburiyetten dolayı orucu bozarsa kaza etmesi gerekir. Kefaret, Ramazan ayında tutulan orucun, mazeretsiz olarak bile bile bozulmasının cezasıdır.

Kaza ve kefaret orucu için yapılması gereken şeyler nelerdir? Oruç nasıl kaza nasıl kefaret olur?

ORUCU BOZMAYAN DURUMLAR NELERDİR?

Orucu bozmayan durumlar için Hanefî mezhebi esas alınıp şöylece sıralanabilir: Ağız dolusu bile olsa kendi isteğiyle olmaksızın kusmak. Balgam veya burun akıntısını yahut ağzı çalkaladıktan sonra kalan yaşlığı tükürükle yutmak. Boğazına su kaçmamak kaydıyla serinlemek için yıkanmak veya yüzmek. Suyla ıslatılmış bile olsa misvak veya diş fırçası kullanmak. Göze sürme çekmek. Güzel koku sürünmek veya koklamak. Cünüp olarak veya hayız yahut nifas kanı gece kesildiği halde gusül abdesti almadan sabahlamak. Boşalma olmamak kaydıyla eşini öpmek. Oruçlu olduğunu unutarak oruç yasaklarını ihlâl etmek. Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen kimseye oruca dayanamayacak durumda değilse bunun hatırlatılması gerekir.

UNUTARAK BİR ŞEYLER YEMEK İÇMEK ORUCU BOZAR MI?

Unutarak bir şeyler yemekle oruç bozulmaz. Bu konuda farz ile vacip veya nâfile oruç arasında fark yoktur. Çünkü yanılma ve unutma hâli affedilmiştir. Allah Rasûlü unutarak yiyip içenlerin oruca devam etmelerini, onları Allah’ın yedirip içirdiğini söylemiştir.( Buhârî, Savm, 26 ; Müslim, Sıyâm, 17) Fakat yanlışlıkla yiyip içmek bundan farklı olup, Hanefîlere göre orucu bozar. Meselâ; bir kimse oruçlu olduğunun farkında olduğu halde kasıtsız olarak yanlışlıkla bir şey yese veya içse orucu bozulur ve kaza gerekir. Abdest alırken ağzına aldığı sudan yutmak veya denizde yüzerken su yutmak bu niteliktedir.

KUSMAK ORUCU BOZAR MI?

Kusma kasten yapılmadığı durumlarda orucu bozmaz. Kasten yapıldığında ise, ağız dolusu olması durumunda oruç bozulur.

Yukarıdaki meselelerin dayandığı delil şu hadistir: “Oruçlu kimse kendiliğinden kusarsa kaza gerekmez. Kendi isteği ile kusarsa orucunu kaza etsin.” (Ebû Dâvud, Savm, 33; Tirmizî, Savm, 24, 25; İbn Mâce, Sıyâm, 16 ; Dârimî, Savm, 25; Mâlik, Muvatta’, Sıyâm, 47; Şevkânî, age, IV, 204.)

SİGARA İÇMEK ORUCU BOZAR MI?

Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 386-387) Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.

SAKIZ ÇİĞNEMEK ORUCU BOZAR MI?

Ağız ve burundan alınıp mideye ulaşan her şey orucu bozar. Bu itibarla, ağız kokusunu önlemek veya diş ağrısını gidermek maksadı ile ağza sıkılan sprey ve benzeri maddeler yutulur da mideye ulaşırsa orucu bozar, yutulmazsa bozmaz.

Günümüzde üretilen sakızlarda, ağızda çözülen katkı maddeleri bulunduğundan, ne kadar dikkat edilirse edilsin bunların yutulmasından kaçınmak mümkün değildir. Bu sebeple bu tür sakız çiğnemek orucu bozar (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 395, 396). Öte yandan, hangi sakızın orucu bozmayan türden olduğu bilinemeyeceğinden oruçlu iken sakız çiğnemekten sakınılmalıdır.

DİŞLERİ FIRÇALAMAK ORUCU BOZAR MI?

Boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmadığı gibi diş fırçalamakla da oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun, misvak parçalarının veya suyun boğaza kaçması halinde oruç bozulur. Orucun bozulma ihtimali dikkate alınarak, dişlerin imsaktan önce ve iftardan sonra fırçalanması uygun olur.

UYURKEN İHTİLAM OLMAK (CÜNÜP) ORUCU BOZAR MI?

Oruçlu iken rüyada ihtilam olmak orucu bozmaz, gusletmeyi geciktirerek cünüp olarak sabahlamak da oruca bir zarar vermez. (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 220) Ancak guslü sabah namazı vaktinin çıkmasına kadar ertelemek günahtır. Çünkü bu durumda namaz terk edilmiş olur. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 372) Nitekim Hz. Peygamberin Ramazanda imsaktan sonra sabah namazı vakti içinde yıkandıkları bilinmektedir. (Buhârî, Savm, 25)

Daha detaylı bilgi için tıklayınız...

TIRNAK, SAÇ KESMEK ORUCU BOZAR MI?

Oruçluyken saç, sakal, tırnak kesmek ve vücut temizliği yapmak gibi fiiller orucu bozmaz.

AĞZINDAKİ TÜKÜRÜĞÜ YUTMAK ORUCU BOZAR MI?

Ağız, bedenin içi sayılacağından dolayı tükürük yutmak, insanın içindeki necasetin mideden bağırsağa geçmesinden farksız bir durum olarak kabul edilir. Bundandır ki günlük yaşantı içerisinde oruçlu bir kimsenin normal bir şekilde ağzının içinde salgılanan tükürüğü yutması orucunun bozulmasına sebebiyet vermemektedir.

DENİZDE, HAVUZDA YÜZMEK - YIKANMAK ORUCU BOZAR MI?

Ağız ve burnundan su girip sindirim cihazına ulaşmadıkça oruçlu kimsenin yıkanması orucuna zarar vermez. Nitekim Hz. Aişe ve Ümmü Seleme validemiz Hz. Peygamber (s.a.s.)´in Ramazan´da imsaktan sonra yıkandıklarını haber vermişlerdir. Bu itibarla, ağız ve burnundan su kaçırmamak şartıyla oruçlu kişi yıkanabileceği gibi, havuz veya denize de girebilir. Ancak yüzme esnasında su yutmaktan kaçınmak zor olduğu için ihtiyatlı davranmak uygun olur.

GÖZ DAMLASI ORUCU BOZAR MI?

Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20´si olan 50 mikrolitre) olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.

ORUÇLU KİMSE DİŞ TEDAVİSİ YAPTIRABİLİR Mİ?

Orucun bozulması için yeme, içme ve cinsel ilişki ya da bu anlamları ifade eden bir fiilin işlenmesi gerekir. Bu sebeple sırf dış tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız gerçekleşmesi için yapılan enjeksiyonlar da beslenme amacı taşımadığı için orucu bozmazlar. Ancak tedavi sırasında yapılan başka işlemler sebebi ile -mesela ağız su ile çalkalanırken- boğaza su, kan veya tedavide kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.

Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması ise, orucu bozar.
 

AŞI OLMAK VE İĞNE YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI?

Besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz. Dinimiz, tedavi sürecinde olan hastaların oruç tutmamalarına ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi devam eden hastalar, sağlıklarına kavuşup, tedavileri sona erinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyor ve oruç tutmalarına da başka bir engel yoksa iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkâna sahip olmayanlar, tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri yaptırmak, damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.

İslam ve İhsan

ORUÇ VE RAMAZAN İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Oruç ve Ramazan İle İlgili Ayet ve Hadisler

ORUÇ NEDİR? ORUCUN FAYDALARI NELERDİR?

Oruç Nedir? Orucun Faydaları Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.