2017-02-09 19:17:28 [A.G.] 4,885
Merhum Mahmud Sâmi Ramazanoğlu -kuddise sirruh- Efendimizin vefatının sene-i devriyyesi münâsebetiyle, onun kıymetli sohbet ve nasihatlerinden birkaç tanesini, siz değerli okuyucularımla paylaşmış olalım. Zira îman ve tefvîz takviyesi bakımından, bu nasihatleri sık sık tekrarlar, âdeta ezberletirlerdi.
2017-02-09 19:16:44 [A.G.] 1,905
Müʼmin, kendi kurtuluşunun, başkalarının da kurtuluşuna hizmet etmekten geçtiğini hiçbir zaman unutmamalıdır. Yani müslüman, bencil olmamalı, bilâkis diğergâm bir rûha sahip olmalıdır. Yüksek bir mesʼûliyet duygusuyla, din kardeşlerini, hattâ imkânı nisbetinde bütün mahlûkâtı kendisine zimmetli bilmelidir.
2017-02-09 18:32:28 [A.G.] 3,710
Tasavvuf; İslâm’ın kalbî hayatı, özü ve rûhânî yönüdür. Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’yi yüksek bir kalbî keyfiyetle hayatın her safhasına intikal ettirebilme gayretiyle yaşanan, mânevî bir arınma ve tekâmül yoludur. Allah Teâlâ’nın indirdiği bütün dinlerin derûnî tarafıdır. Hazret-i Âdem -aleyhisselâm-’a “rûh üflenmesi”yle başlayan yüce bir nasîbin, âhir zaman Nebî’sindeki zirve tezâhürlerinden, muhabbet dolu gönüllere akseden feyz ve rûhâniyet şebnemleridir.
2017-02-09 18:21:58 [M.S.T.] 19,123
Yahûdîler, yazılı Tevrât’ın yanında ayrıca Allâh tarafından Hazret-i Mûsâ’ya indirilmiş sözlü bir vahiy bulunduğunu söylerler ki o da Talmut’tur.
2017-02-09 18:16:33 [M.S.T.] 33,468
Tevrat nedir ve kime gönderilmiştir?
2017-02-09 18:11:39 [M.S.T.] 12,365
2017-02-09 18:08:17 [M.S.T.] 6,782
Mûsâ -aleyhisselâm nasıl bir şahsiyete sahipti? Nasıl bir karakter yapısı vardı?
2017-02-09 17:13:32 [M.S.T.] 15,226
Allah'a (cc) layık bir kul olma hassasiyetine sahip olmalıyız. Adabınca, gereğince davranıp verilen nimetlerin şükrünü yerine getirmeli ve kul olma yolunda çaba sarf etmeliyiz. Peki ibadet ve kulluk hayatımızda uymamız gereken temel prensipler nelerdir? Nasıl bir yol izlemeli ve nelere dikkat etmeliyiz?
2017-02-09 17:04:16 [M.S.T.] 9,258
Ölüm geldiği vakit ne bir an ileri ne bir an geri. İnsan eceli gelene kadar hayırlı işler yapıp hayırlı bir son için hazırlık yapmalı. Nasıl ki güzel bir sonuç için günlerce okul sınavlarına çalışıyoruz ve emeğimizin karşılığını güzel bir sonuç ile alıyoruz, insanda hayırlı bir ölüm için çalışmalı ve emek vermelidir. Çünkü Allah'ın adaletinde asla ayrımcılık olmaz kim nasıl hazırlandıysa ona göre muamele görür. Gerek tebaadan garip bir kul olun, gerek kisra saraylarında bir sultan ölüm makam tanımaz.
2017-02-09 16:43:37 [M.S.T.] 7,365
Ahlâkî güzelliklerden mahrum bir dînî hayat düşünülemez. Ahlâkî kıymetlerle tezyîn edilmeyen bir îman, mahfazasız bir mum ışığı gibidir ki, nefsânî ve şeytânî fırtınalar karşısında dâimâ büyük bir tehlike ve risk altındadır.
2017-02-09 16:01:53 [M.K.] 4,620
Amellerde iyi niyet ve ihlâs, mü'minlerin maddi ve manevi kirlerden arınmasını temin eden bir temizliktir. Pîrüpâk bir îmâna sahip olan Hz. Ali’nin (r.a.) ihlâstaki derinlik ve hassâsiyeti...
2017-02-09 13:49:19 [M.K.] 1,319
Müflis; iflâs eden, malını mülkünü batıran (kimse) anlamına gelir.
2017-02-09 12:50:58 [M.K.] 5,799
İmamlığa ehil olma sıralaması nasıldır? İmamlığı mekruh olan kişiler kimlerdir? İşte cevapları...
2017-02-09 12:09:45 [M.M.E.] 3,910
Cemaatle kılınan namazda, imama uymuş kişilerin namazı imamın namazına bağlı olduğu için, imamın namazının bozulması durumunda ona uyanların da namazları bozulur. Dolayısıyla bir rükün veya şartın ihlâli gibi bir sebeple imamın namazı bozulacak olursa imamın o namazı iade etmesi gerektiği gibi cemaatin de iade etmesi gerekir. İmam namazının bozulduğunu farkettiğinde bu durumu cemaate bildirmelidir.
2017-02-09 12:08:22 [M.K.] 6,284
Dinimize göre kimler imamlık yapabilir? İşte namazda imam olmanın şartları...
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.