Peygamberlerin Meslekleri Nelerdir?

Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerin mesleklerinin ne olduğunu biliyor musunuz?

Haber: Murat Karadeniz

Kur’ân-ı Kerim’de isimleri zikredilen peygamberlerin her biri bir veya birkaç dünya işiyle meşgul olmuş ve geçimlerini bu yolla sağlamıştır. Böylece hem insanlara güzel ve yararlı meslekler öğretmişler, hem de onları başkalarına boyun eğmekten kurtarmışlardır. Bundan dolayı da tevhid akidesini kimseden korkmadan savunmuşlardır. Peki peygamberlerin meslekleri nelerdi?

HER PEYGAMBER ÇOBANLIK YAPMIŞTIR

Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem bir gün:

“Allâh Teâlâ’nın gönderdiği her Peygamber, mutlakâ koyun gütmüştür.” buyurdu. Bunun üzerine sahâbîleri:

“−Siz de mi koyun güttünüz, yâ Resûlallâh?” diye sordular. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:

“−Evet, ücret karşılığında Mekkelilerin koyunlarını güderdim.” buyurdu. (Buhârî, İcâre, 2, Enbiyâ, 29; İbn-i Mâce, Ticâret, 5)

PEYGAMBERLERİN MESLEKLERİ

Her peygamber hadiste belirtildiği üzere çobanlık yaptığı gibi gönderildiği kavme liderlik ve öğreticilik yapmışlardır. İşte Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerin meslekleri...

Hz. Adem aleyhisselâm: İlk ziraat mühendisi ve çiftçi idi.

Hz. Şid aleyhisselâm: Hallac, kazzaz, nessac = dokumacıların, örücülerin ve mensucat sanayiinin ilk kurucusu idi.

Hz. İdris aleyhisselâm: İğneyi ilk icad eden, ona delik açan, iplik geçiren olduğundan, terzicilerin -konfeksiyoncuların- örücülerin piri sayılır.

Hz. Nuh aleyhisselâm: Nuh aleyhisselâm çobanlık ve ticaret ile uğraşmıştır. Marangozların -gemicilerin- denizcilerin piri kabul edilir.

Hz. Hud aleyhisselâm: Tüccar idi. Bütün tüccarların piri sayılır.

Hz. Salih aleyhisselâm: Sürülerle develer yetiştirirdi. Sütlerini hem içer, hem de satıp dünyalığını temin ederdi. Salih Peygamber'in devesi meşhurdur.

Hz. İbrahim aleyhisselâm: Kabe'yi yeniden inşa edişiyle, Süleyman aleyhisselam'a ve Mimar Sinan'a önderlik etmiştir.

Hz. Eyüp aleyhisselâm: Ziraatçı idi.

Hz. Lut aleyhisselâm: Tarihçi idi. Seyyahların piridir.

Hz. İsmail aleyhisselâm: Kara ve deniz avcılığı ile geçimini sağlardı. Avcıların piri sayılır. 70 dil bilirdi. Tercümanların da piridir.

Hz. Harun aleyhisselâm: Vezir idi.

Hz. İshak aleyhisselâm: Çoban idi.

Hz. Yakup aleyhisselâm: Çoban idi.

Hz. Yusuf aleyhisselâm: Saati ilk icat eden, toprak mahsulleri ofisini ilk defa kuran, bolluk zamanında depolamayı, kıtlık zamanında halka dağıtmayı düşünen bir peygamberdir.

Hz. Şuayb aleyhisselâm: Ziraatçı idi.

Hz. Musa aleyhisselâm: Çobanlık yapmış ve Şuayb aleyhisselâm'a hizmetçilik etmiştir.

Hz. Davut aleyhisselâm: Demiri işleyen, zırh yapan ve düzenli ordular kuran, Calut'un ordularını mağlup eden bir kumandandır.

Hz. Süleyman aleyhisselâm: Emir, hükümdar idi. Sazlardan zenbil yapardı. Bakır madenini ilk defa işleyen O’dur.

Hz. Zülkifl aleyhisselâm: Ekmek pişirirdi, fırıncıların piri idi.

Hz. İlyas aleyhisselâm: Dokumacı ve iplikçilerin piri idi.

Hz. Yunus aleyhisselâm: Balık avlayıp geçinirdi, balıkçıların piri idi.

Hz. Üzeyr aleyhisselâm: Bahçıvan idi. Meyve ağaçlarını ilk defa aşılayan fidan yetiştiren, budama işlerini insanlara öğretendir. Bağ ve bahçe işleriyle uğraşanların piridir.

Hz. Lokman aleyhisselâm: Doktorluk ve eczacılık mesleğinin piridir.

Hz. Zekeriya aleyhisselâm: Marangoz idi.

Hz. İsa aleyhisselâm: Avcı ve marangoz idi. Av aleti yaparak geçimini temin ederdi. Avcıların piri idi.

Hz. Muhammed sallâllâhu aleyhi ve sellem: Küçük yaşlarda çobanlık yapmış daha sonra ticaretle uğraşmıştır. İslam devletinin devlet başkanlığı ve başkomutanlığını yapmıştır.

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN YAPTIĞI MESLEKLER

Peygamber Efendimiz’in Yaptığı Meslekler

KUR’AN’DA GEÇEN PEYGAMBERLERİN HAYATI

Kur’an’da Geçen Peygamberlerin Hayatı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • teşekürler dinimizin yayılması ve yep yeni bilgiler için

    Güzel teşekkürler

    Allah aşkına Hz Yahya (a.s) nerde

    teşekürler

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.