Oruçlunun Sevineceği İki Şey!

Ramazan'da oruçlu olanları sevindirecek birkaç haber ve öneri...

Resûlullah (s.a.v.) buyurur:

Ademoğlunun her amel ve hareketi kendisine âittir, oruç böyle değil. Şüphesiz ki, o benimdir. (Çünkü ben yemem, içmem, beşerî bütün sıfatlardan münezzehim. Hem oruçta riyâ da yoktur.) Binâenaleyh ben onun mükâfatını bol bol vereceğim. (Buhârî)

Bu hadîs-i şerîf, hadîs-i kudsîdir. Yani mânâsı Cenâb-ı Hakk -azze ve celle- hazretlerinden lafzı da Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- efendimiz tarafından buyurulmuştur. Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- bu kudsî hadîsi beyan ettikten sonra şöyle buyurdu:

Oruçlunun sevineceği iki ferah vardır:

1- İftar ettiği zaman (Cenâb-ı Hakk’ın nîmetle­rine kavuştuğu için) sevinir.

2- Rabbine ulaştığı zaman da orucu berekâtıyla yüksek dereceye nâil olduğu için sevinir.

Aziz ve celîl olan Allah şöyle buyurdu:

– Oruç kulun cehennem ateşinden korunacağı bir kalkan, bir siperdir. O Benimdir ve Ben, onun mükâfatını bol bol vereceğim.” (Ahmed bin Hanbel)

ORUÇLU KÖTÜ SÖZ SÖYLEMESİN CAHİLLİĞE KAPILMASIN

Oruç cehenneme karşı bir siper mâsiyetlere yani günahlara karşı bir kalkandır. O halde oruçlu kötü söz söylemesin câhilliğe kapılmasın. Eğer bir kimse kendisiyle döğüşür yahut ona söverse derhal iki defâ “Gerçek ben oruçluyum!” desin. Rûhum kudreti elinde bulunan Allâh’a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının açlıktan kokması Allah indinde misk kokusundan daha hoş ve temizdir.

Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: Oruçlu kimse sırf Ben’im için yemesini içmesini, şehvetini terk etmiştir. Oruç, Ben’imdir ve onun sayıya gelmeyen mükâfatını Ben vereceğim. Halbuki diğer ibâdetlerin sevabı on misliyle ödenir.” (Buhârî)

Ramazan orucuna sabır orucu denilmiştir. Sabrın ecri ise Kur’ân-ı Kerîm’in Zümer Sûresi 10. âyetine göre hesapsız olarak verilecektir:

Ancak sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.

"Sabır" lügatte, bir kimseyi bir şeyden alıkoymak, nefsi darlık altında iken zabtetmektir.

Örfte ise, nefsi aklın ve şerîatın iktizâ ettiği vechile yahut onların habs ve zabtını istediği şeylerden tutmaktır. Umûmî bir lafızdır. Bulunduğu mevkîlere göre isim alır. Mesela nefsi bir günahtan alıkoymaya sabır denilir. Zıddı cezâ, mihnetlere, zorluklara tahammül etmemek, şikâyet etmektir. Muhârebede sebat etmeye şecaat derler. Zıddı korkaklıktır.

ORUÇ DA KUR'ÂN'DA KENDİSİNE DEVAM EDENLERE ŞEFAATÇİ

Oruç da, Kur’ân da kula yani kendilerine devam edenlere kıyâmet günü şefaat edeceklerdir. Oruç der ki: “Ey Rabbim, hakîkat ben onu yani oruçluyu gündüzleri yemekten ve şehvetlerden men ettim. Onun hakkında beni şefaatçı kıl!” Kur’ân da der ki: “Ey Rabbim, ben onu yani Kur’ân okuyanı geceleri uykudan alıkoydum. Hakkında şefaat etmeme izin ver!” Onların bu niyazları kabûl edilerek şefaat ederler.” (Ahmed bin Hanbel)

Kaynak: Mahmud Sâmi Ramazanoğlu, Musâhabe -5 , s. 84-86

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.