
Nahl Suresi 103. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nahl Suresi 103. ayeti ne anlatıyor? Nahl Suresi 103. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nahl Suresi 103. Ayetinin Arapçası:
وَلَقَدْ نَعْلَمُ اَنَّهُمْ يَقُولُونَ اِنَّمَا يُعَلِّمُهُ بَشَرٌۜ لِسَانُ الَّذ۪ي يُلْحِدُونَ اِلَيْهِ اَعْجَمِيٌّ وَهٰذَا لِسَانٌ عَرَبِيٌّ مُب۪ينٌ
Nahl Suresi 103. Ayetinin Meali (Anlamı):
Senin hakkında kâfirlerin: “Ona Kur’an’ı kesinlikle bir insan öğretiyor” dediklerini elbette biliyoruz. Kaldı ki, Kur’an’ı sana öğrettiğini iddia ettikleri kişinin dili yabancıdır, Kur’an ise açık ve anlaşılır bir Arapçadır.
Nahl Suresi 103. Ayetinin Tefsiri:
Rivayete
göre Mekke’de Aynu’t-temr ahâlisinden işleri kılıç cilalamak olan Yesar ve Cebr
adlı iki hıristiyan köle vardı. Kendi dilleriyle bir kitap okurlardı.
Resûlullah (s.a.s.) onlara uğrar ve okuduklarını dinlerdi. Bu sebeple
müşrikler: “Muhammed Kur’an’ı onlardan öğreniyor” dediler. Bunun üzerine Allah
Teâlâ bu 103. âyeti indirip onları yalanladı. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s.
288) Gerçekten de bu olacak iş değildir. Çünkü Peygamberimiz (s.a.s.)’e
Kur’an’ı öğrettiğini iddia ettikleri kişinin dili yabancı, Kur’an’ın dili ise,
hem muhtevası hem nazmı itibariyle hiçbir beşerin benzerini ebediyen
söyleyemeyeceği güzellikte apaçık Arapça bir dildir. Anadili Arapça olan ve
Arapçayı çok iyi seviyede bilen birinin bile Kur’an gibi bir söz söyleme ve
öğretme imkânı yokken, hele hele hiç Arapça bilmeyen birinin, Arapçanın en
güzel örneği olan Kur’an gibi bir edebiyat şaheserini, insanlığın din ve
dünyasını kurtaracak kıymette bir hikmet kaynağını dikte ettirdiğini söylemek
düpedüz saçmalıktan başka bir şey değildir. Bu tür iddialar ortaya atarak
Allah’ın âyetlerine inanmayanları, Allah, bu durumlarını devam ettirdikleri
sürece doğru yola erdirmeyecektir. Bu şekilde imansız öldükleri takdirde
cehennemde acı bir azaba uğrayacaklardır. Peygamberimiz (s.a.s.) ve İslâm
hakkında yalanları, önceden müşriklerin yaptığı gibi bundan böyle de, ancak
Allah’ın âyetlerine inanmayan ve yalancıların ta kendileri olan kimseler ileri
süreceklerdir.
Ancak,
baskı ve işkence altında tutularak gönlünde taşıdığı doğru düşünce ve inancın
aksini ifade etme, daha açık bir ifadeyle “yalan söyleme” zorunda kalan
müslümanın hâli ne olacaktır:
Nahl Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nahl Suresi 103. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR