Müddessir Suresinin Meali

Müddessir ne demektir? Müddessir sûresinin anlamı veyahut mealini yazımızda okuyabilirsiniz...

Müddessir sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 56 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “örtüsüne bürünmüş” mânasına gelen اَلْمُدَّثِّرُ (müddessir) kelimesinden alır. Müshaf tertibine göre 74, iniş sırasına göre 4. sûredir.

MÜDDESİR SURESİNİN MEALİ

Müddessir sûresi, 56 âyettir.

  1. Ey örtüsüne bürünen Rasûlüm!
  2. Kalk ve insanları Allah’ın azabıyla uyar.
  3. Yalnız Rabbini büyük tanı; O’nun sonsuz büyüklüğünü ilan et!    
  4. Elbiseni tertemiz tut.     
  5. Maddi-manevî her türlü pislik ve kötülükten uzak dur.  
  6. Yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma.    
  7. Rabbin rızâsı için sabret.              
  8. Sûra üflendiği zaman,   
  9. İşte o gün, gerçekten pek çetin bir gün olacak!  
  10. Kâfirlere hiç de kolay olmayacak bir gün!             
  11. O azgın inkârcıyı sen bana bırak ki, onu önce âciz, malsız, mülksüz, yapayalnız yarattım.
  12. Sonra ona geniş bir servet verdim.         
  13. Ve gözünün önünde dolaşan, dizinin dibinden ayrılmayan oğullar…         
  14. Hayatın bütün nimet ve güzelliklerini önüne serdim.      
  15. Hâlâ da utanmadan hırsla bu nimetleri daha artırmamı istiyor.
  16. Hayır! Hiç heveslenmesin! Çünkü o bizim âyetlerimiz karşısında tam bir inatçı kesildi.    
  17. Ben de onu sarp mı sarp bir yokuşa süreceğim!
  18. Zira o Kur’an hakkında ne diyeceğini uzun uzun düşündü, taşındı, ölçtü biçti.      
  19. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!     
  20. Hay kahrolası, nasıl, nasıl da ölçtü biçti!               
  21. Sonra çok önemli bir söyleyecekmiş tavırlarıyla şöyle bir bakındı.             
  22. Derken suratını astı ve kaşlarını çattı…  
  23. Sonunda gerçeğe arkasını döndü, kibrine yenik düştü.   
  24. “Bu Kur’an” dedi, “olsa olsa eski zamanlardan beri büyücülerin nakledegeldiği çok etkili bir büyüden ibarettir.”
  25. “Bu bir insan sözünden başka bir şey değildir!”
  26. Ben de onu yakında, yanıp kavrulmak üzere Sekar’a tıkacağım.
  27. Sekar’ın ne olduğunu sen bilir misin?     
  28. O, içine atılanı yaktıkça yakar, hepsini yer bitirir; hem de onu eski hâline getirip aynı azabı yapmaktan vazgeçmez.
  29. Durmadan derileri yakar, kavurur, simsiyah hâle getirir.               
  30. Cehennemde on dokuz bekçi vardır.
  31. Biz cehennem bekçilerini meleklerden seçtik. Onların sayısını da kâfirler için bir imtihan sebebi yaptık. Böylelikle istedik ki, kendilerine kitap verilenler iyice inansın; mü’minler de imanlarında daha da derinleşsin. Ehl-i kitap ve mü’minler şüpheye düşmesin. Kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler ise: “Acaba sizin inandığınız Allah bu misâlle ne anlatmak istiyor?” diye sorsun. Allah dilediğini böyle saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka kimse bilemez. Haber verilen bu korkunç cehennem ateşi, insanlık için bir uyarı ve hatırlatmadan ibarettir.
  32. Hayır! Yemin olsun aya.               
  33. Dönüp gitmekte olan geceye.   
  34. Ağarmakta olan sabaha ki!         
  35. O Sekar denilen ateş, belâların en büyüklerinden biridir.              
  36. İnsanlar için en büyük uyarıcıdır:             
  37. İçinizden iman ve sâlih amel yolunda ileri gidip önde yer almak isteyen için de, küfür ve günahlarla geri kalmayı tercih eden için de.
  38. Her bir fert, kazandıklarına karşılık Allah katında tutulan bir rehindir.     
  39. Ancak amel defterleri sağdan verilen uğurlu ve mutlu kimseler başkadır.              
  40. Onlar cennetlerdedir. Aralarında soruşurlar:      
  41. Hayatları günah hasadıyla geçmiş inkârcı suçlular hakkında. Sonra suçlulara dönerek:
  42. “Nedir sizi şu Sekar’a sürükleyen?” derler.          
  43. Onlar da şöyle cevap verirler: “Biz namaz kılanlardan değildik.”
  44. “Fakirleri, yoksulları doyurmazdık.”        
  45. “Boş şeylere dalanlarla birlikte biz de dünyanın aldatıcı zevklerine dalar giderdik.”
  46. “Hesap ve ceza gününü yalanlardık.”     
  47. “Böyle gaflet içinde yaşayıp giderken kaçınılması mümkün olmayan ölüm gerçeği geldi çattı.”
  48. Artık şefaat edenlerin şefaati onlara bir fayda vermeyecektir.    
  49. Ne oluyor onlara da, bir öğüt, bir uyarı olan Kur’an’dan yüz çeviriyorlar?              
  50. Onlar, ürküp kaçan yaban eşekleri gibidir;           
  51. Aslandan korkup kaçan!              
  52. Onlar bu öğütle yetinmiyor, hatta istiyorlar ki, her birine okunmaya hazır açılmış sahifeler verilsin!
  53. Hayır! İşin aslı şu ki, onlar âhiretten korkmuyorlar.          
  54. Ancak bu Kur’an bir hatırlatma ve bir öğüttür.   
  55. Dileyen onu okur, düşünür ve öğüt alır.
  56. Ama Allah dilemedikçe onlar düşünüp öğüt de alamazlar. İyi bilin ki, gönülden saygı duyulup, kendisinden sakınılması gereken de Allah’tır, günahları bağışlamaya tek yetkili olan da!

Kaynak: kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

KUR’ÂN-I KERİM OKUMANIN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Kur’ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.