Koronavirüsü 27 Günlük Yoğun Bakım Tedavisiyle Atlatan Gençten Aşı Çağrısı

Erzurum'da yeni tip koronavirüse yakalanan ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdikten sonra hayata tutunan 25 yaşındaki Şaban Kara, aşı olmamanın pişmanlığını yaşıyor.

Karayazı ilçesinin Değirmenkaya Mahallesi'nde yaşayan 25 yaşındaki Kara'nın yaklaşık 1 ay önce titreme ve kemiklerinde ağrı şikayetiyle başvurduğu ilçe hastanesinde yapılan tetkiklerde PCR testi pozitif çıktı.

Hastalığın ilerlemesiyle ambulansla tedavi için Erzurum Şehir Hastanesinin Kovid-19 servisine kaldırılan Kara, hastanede 27 gün yoğun bakım tedavisi gördükten sonra yaşama tutundu.

Kara ile temaslı olan ve test sonucu pozitif çıkan 6 kişilik ailesi ise aşılı oldukları için Kovid-19'u hafif semptomlarla geçirdi. Bunu öğrenen akrabaları da hem genç yaştaki Kara'nın hem de ailenin durumunu göz önünde bulundurarak aşı olmaya karar verdi.

Genç yaşta koronavirüsü ağır atlatan Şaban Kara, Erzurum'a getirildiğinde bilincinin kapalı olduğunu söyledi.

Doktorlar sayesinde ailesinin duasıyla sağlığına kavuştuğunu belirten Kara, "Yoğun bakımda uzun süre kaldım. Allah kimseyi buralara düşürmesin, ölümden döndüm." dedi.

"Durumumu öğrenen yakınlarım aşı olmaya gitmiş"

Kara, kendisinden sonra Kovid-19 testleri pozitif çıkan 6 kişilik ailesinin aşılı olması dolayısıyla hastalığı hafif geçirdiğini aktardı.

Aşı olmayı sürekli ertelemenin pişmanlığını yaşadığını anlatan Kara, "Gencim bana koronavirüs bir şey yapmaz, Kovid-19'a yakalanmam' diyerek aşı olmadım, bu düşünce çok yanlış. 25 yaşındayım, Kovid-19'u grip gibi düşündüm ama öyle değilmiş. Hastaneye geldiğimi bile hatırlamıyorum. Aşı olmadığım için çok pişmanım. Hastalığı bu kadar ağır geçirdiğimi duyan, öğrenen bütün yakınlarım, tanıdıklarım aşı olmaya gitmiş." ifadelerini kullandı.

Kara, taburcu edildiğinde gittiği her yerde vatandaşlara Kovid-19 aşısının önemini anlatıp aşı olmaya ikna edeceğini belirtti.

"Yoğun bakımdaki hastalar, gençler ve aşı olmayanlardan oluşuyor"

Erzurum Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Alperen Aksakal da hastanın 1 ay önce ağır solunum yetmezliğiyle getirildiğini söyledi.

Kovid-19'a yakalanan hastanın akciğerlerinin iki tarafının da hasar gördüğünü anlatan Aksakal, şunları kaydetti:

"Solunum sayısı 40'ın üzerinde, oksijen satürasyonu 50 civarı idi. Hastayı yüksek basınçlı oksijenle takip ve tedaviye aldık. Hastamız, uzun süre gördüğü tedavilerle hayati tehlikeyi atlattı. Sağlık durumunun iyiye gitmesiyle normal oksijen tedavisine başladık. Yoğun bakımda aşılı hastalara çok az rastlıyoruz. 25 yaşındaki genç hastamız, hiç aşı olmamıştı. Gerçekten yorulduk, toplumun aşı olmalarını istiyoruz. Herkes aşısını yaptırsa ülkece bu sorunlardan kurtuluruz. Hastalarımız 25, 40 ve 50'li yaşlardan. Yoğun bakımda 70-80 yaşlardaki hastalardan ziyade şimdi hasta grubu gençlerden ve çoğunluğu aşı olmayanlardan oluşuyor. Özellikle BioNTech aşısı olup da yoğun bakımda yatan hastam olmadı."

Aksakal, Kara gibi yoğun bakımda tedavi görenlerin çoğunun aşı pişmanlığı yaşadığını, "Keşke aşı olsaydım", "çıkar çıkmaz aşı olacağım" diyen hastalarla sıkça karşılaştıklarını dile getirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.