Klima Bu Hastalıklara Sebep Oluyor

Özellikle klimaların su kaynaklarında yaşayan ‘Lejyonella' isimli bu bakteri lejyoner hastalığına sebep oluyor.

Özellikle plazalar, iş merkezleri ve otel gibi büyük binaların havalandırma sistemlerinin su depolarında çoğalan bakteriler yüksek ateş, üşüme-titreme, kas ağrıları ve baş ağrısı gibi şikayetlere neden olabiliyor.

ZATÜRREYE DE YOL AÇABİLİYOR

Lejyonella bakterisinin neden olduğu zatürre özellikle yaz aylarında daha sık görülüyor. Klimalar ve büyük binaların soğutma sistemleri bu bakterin üremesi için uygun ortam sağlıyor. Bakteriler durgun sularda, paslı ve nemli ortamlarda üredikleri için insanlara iyi temizliği yapılmamış klimalardan, banyolarındaki havalandırma borularından ya da otobüs klimalarından bulaşabiliyor.

Klimalardaki su damlacıkları, sprey gibi dağılarak havaya saçılıyor. Bu damlacıklar solunum yoluyla alınarak akciğerlere girip zatürreye yol açabiliyor. Lejyonella bakterisi açık havadaki durgun sularda üreyemiyor çünkü hemen havada dağılıyor.

YÜKSEK ATEŞLE BAŞLIYOR

Zatürre hastalığında kuluçka dönemi 2-12 gün arasında değişiyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Zerrin Beykal, “Yüksek ateş, üşüme-titreme, kas ağrıları ve baş ağrısı ile başlayıp, daha sonra öksürük, bazen kanlı olmak üzere balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve bilinç bulanıklığı gibi şikayetler ile kendini gösteriyor. Bazı hastalarda böbrek ve karaciğer yetmezliği ve akciğer ödemi de gelişebiliyor” dedi.

ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİYOR

Bu bakterinin neden olduğu rahatsızlık bazen gribal bir enfeksiyon gibi geçebiliyor. Zamanında tedavi edilemeyen zatürrede ölüm olasılığının yüksek seviyelere çıkabileceğine parmak basan Dr. Beykal, “Özellikle erkekler, sigara içenler, alkolikler, kronik kalp, akciğer ve böbrek hastalığı olanlar ve şeker hastalarında daha sık görülüp ve daha ağır seyredebiliyor” şeklinde konuştu. Teşhis için bazı kan testleri, balgam kültürü ve antibiyogramı ayrıca akciğer filmleri çekiliyor. Teşhis konulduktan sonra uygun antibiyotikler ile tedavi edilebiliyor.

HASTALIK BELİRTİLERİNİ ÖNEMSEYİN

Sonu ölümle sonuçlanabilecek bu hastalığa yakalanmamak için klima temizlik ve bakımlarını her yıl düzenli ve doğru şekilde yapmak, bakteri filtresi kullanmak ve klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamak gerekiyor. Dr. Baykal, ayrıca klimaların hayatımıza bu kadar çok girdiği günümüzde ateş, öksürük gibi şikayetleri olanların mutlaka bir doktora başvurması gerektiğinin altını çizdi ve “Önemsenmeyen bu belirtiler zatürre başlangıcı olabilir” dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.