Kehf Suresi 55. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kehf Suresi 55. ayeti ne anlatıyor? Kehf Suresi 55. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kehf Suresi 55. Ayetinin Arapçası:

وَمَا مَنَعَ النَّاسَ اَنْ يُؤْمِنُٓوا اِذْ جَٓاءَهُمُ الْهُدٰى وَيَسْتَغْفِرُوا رَبَّهُمْ اِلَّٓا اَنْ تَأْتِيَهُمْ سُنَّةُ الْاَوَّل۪ينَ اَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ قُبُلًا

Kehf Suresi 55. Ayetinin Meali (Anlamı):

Kendilerine hidâyet rehberi geldiğinde insanların inanmalarına ve Rablerinden bağışlanma dilemelerine engel olan şey, sadece, ilâhî kanun gereği önceki toplumların başına gelen helâkin kendilerine de gelmesini yahut âhiret azabının gözlerinin önüne konulmasını beklemeleridir.

Kehf Suresi 55. Ayetinin Tefsiri:

Burada insanların kendilerine gelen hidâyet rehberlerine iman etmemelerinin, Allah’ı tanıyıp O’ndan af dilememelerinin iki temel sebebi üzerinde durulur:

Birincisi; Kur’an’da anlatıldığı üzere, değişmez ilâhî kanunlar gereğince önceki ümmetlerin başlarına gelen helak edici musibetlerin kendi başlarına da gelmesini istemeleri. Mesela müşrikler:

“Ey Allah! Eğer bu Kur’an, senin katından gelen gerçek bir kitap ise, hiç durma hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem verici bir azap gönder” demişlerdi. (Enfâl 8/32)

İkincisi; âhirette karşılaşacakları azabın şimdiden getirilip karşılarına çıkarılmasını istemeleri.

Halbuki her iki halde de iş bitmiş ve hidâyet imkânı ortadan kalkmış olacaktır. Bu bakımdan Cenab-ı Hak peygamberleri, gönderildikleri toplumun helakine sebep olsunlar diye değil, onlara rahmet olsunlar, onları ebedi saadetle müjdelesinler ve ebedî hüsranla korkutsunlar diye göndermiştir. Ancak kâfirler, hakkı yok etmek, iptal ve izâle etmek, yerinden kaydırmak için bâtıl yollarla mücâdele etmişlerdir. Onlar sihir, şiir, mânasız rüyalar, öncekilerin masalları diyerek Kur’ân-ı Kerîm’i; sihirbaz, kâhin, şâir, mecnun gibi yaftalarla Peygamberimiz (s.a.s.)’i alaya almışlardır. Peygamberin haber verdiği ve kendilerini tehdit ettiği âhiret azabıyla da alay etmişlerdir. Onlar bu mücâdele ve alaylarına aynı şekilde devam etmektedirler.

Oysa tevhid ehlinin delilleri, asla şüphecilerin şüphesi ve alaycıların alayı ile ortadan kalkmaz. Hz. İbrâhim’in yükselttiği Kâbe’yi Ebrehe nasıl yıkabilir?!

Mevlâna der ki:

Kim Allah’ın mumunu üflerse

O mum sönmez, üfleyenin ağzı yanar.

Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Onlar, Allah’ın nûrunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar.  Fakat Allah nûrunu mutlaka tamamlayacaktır; kâfirler hoşlanmasa da!” (Saff 61/8)

Böylesine boş bir sevdanın peşinden koşturan gafiller, Allah’ın âyetlerinden yüz çevirenleri şöyle bir korkunç âkibetin beklediğini unutmasınlar:

Kehf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kehf Suresi 55. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.