Sahabiler

İslâm'ın İlk Muallimi Kimdir?

Mus'ab bin Umeyr kimdir? Ne zaman ve nasıl müslüman olmuştur? Müslüman olduktan sonra Allah Resulü'nün ona verdiği önemli vazife neydi? Vazife gereği Medine'ye

Osman bin Affan (r.a) Kimdir? Kısaca Hayatı

Osman bin Affan (r.a) kimdir? Sahâbe-i kirâmın önde gelenlerinden ve Hulefâ-yi Râşidîn’in üçüncüsü olan Hz. Osman'ın kısaca hayatı...

Hz. Ömer (r.a.) Kimdir?

Hz. Ömer (r.a.) kimdir? Adaleti ile tanınan halife; Hz. Ömer’in (r.a.) kısaca hayatı.

Üç Haslet Olmasaydı Dünya’da Kalmak İstemezdim

Kadılık ve Kur’an muallimliği yapan sahâbî Ebü’d-Derdâ Hazretleri’nin “Üç haslet olmasaydı Dünya’da kalmak istemezdim” dediği üç şey…

İstediğim Yerde Namaz Kılabilir miyim?

Namaz kılmak için temiz bir yer arayan Selman-ı Farisi’ye (r.a.) hikmet ehli bir kadının verdiği tavsiye...

Üç Şey Beni Güldürdü, Üç Şey de Ağlattı

İslâmiyet'i kabul eden İran asıllı ilk sahâbî, Selmân-ı Farisi (r.a.) der ki; “Beni üç şey çok güldürmüş, üç şey de çok ağlatmıştır...”

Selmân-ı Farisi’nin (r.a.) Sözleri

Müslüman olduktan sonra kendini Selmân İbnü’l-İslâm diye tanıtan Selmân-ı Farisi’nin (r.a.) hikmetli sözlerini yazımızda okuyabilirsiniz...

Îman, Süreyya Yıldızında Olsa Erişecek Er

Rasûlullah’ın (s.a.s.), “Şunlardan öyle erler -veya er- vardır ki îman Süreyya yıldızının yanında olsa, muhakkak ona yetişir, bulur” buyurduğu kişiler...

Hz. Ebûbekir’in (r.a.) Meşhur Kasidesi

Hz. Ebûbekir’e (r.a.) ait olduğu rivayet edilen ve İslam dünyasında okutulup nakledilen meşhur kasideyi yazımızda okuyabilirsiniz.

Hz. Ebubekir’in (r.a.) Her Şeyin En Güzelini Layık Gördüğü Kişi

Hz. Aişe’nin (r.a.) babasını methetmesi üzerine, Hz. Ebubekir’in (r.a.) her şeyin en güzelini layık gördüğünü söylediği kişi...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.