KİM KİMDİR?

Abdullah Bin Amr Bin As (r.a.) Kimdir?

Abdullah Bin Amr Bin As radıyallahu anh, abid, zahid ve çok tövbe eden bir zattır. Kendisini o kadar ibadete vermiştir ki, gece gündüz ona yetmez olmuştur. Hatt

Süleyman İbni Surad (r.a.) Kimdir?

Hadis râvisi olan Süleyman İbni Surad el-Huzâî radıyallahu anh’ın İslâm öncesi dönemde adı Yesâr’dı. Peygamber Efendimiz bu adı Süleyman’a çevirmiştir.

Erkam Bin Ebi'l-erkam (r.a.) Kimdir?

Erkam Bin Ebi'l-Erkam -radıyallahu anh- ilk Müslüman olan sahabilerden... Evini Müslümanlara açarak Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin emrine

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi Kimdir?

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi kimdir? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin ilim ve hayır hizmetleri nelerdir?

Sümame Bin Üsal (r.a.) Kimdir?

 Sümame Bin Üsal radıyallahu anh Mekke-i Mükerreme'ye "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" diyerek giren ilk Müslüman... Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrett

Amir Bin Fuheyre (r.a.) Kimdir?

Amir Bin Fuheyre radıyallahu anh hicrette canı pahasına büyük hizmet gören fedakar bir yiğit... Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve Ebubekir Efendimizle b

Habbâb İbni Eret Kimdir?

Künyesi Ebû Yahyâ veya Ebû Abdullah olan Habbâb İbni Eret radıyallahu anh, ilk müslümanların altıncısıdır. Müşrikler tarafından ağır işkencelere tâbi tutulmuş c

Hz. Sevban (r.a.) Kimdir?

 Sevban radıyallahu anh Peygamber aşığı bir sahabî... Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin nurlu yüzüne bakmaktan kendini alamayan, g

Asım Bin Sabit (r.a.) Kimdir?

Asım Bin Sabit radıyallahu anh Medineli ilk Müslümanlardan... Savaşlarda gösterdiği kahramanlıklarıyla meşhur bir bahadır... Resülullah sallallahu aleyhi ve sel

Adiyy Bin Hatem (r.a.) Kimdir?

Adiyy Bin Hatem radıyallahu anh cömertliğiyle meşhur bir aileden... Babasının cömertliği darb-ı mesel haline gelmiş, kendisi de "Cevad İbnü'l-Cevad = Cömert oğl

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.