İbadet Hayatımız

Cenneti Satın Alanlar Kimlerdir?

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bugünkü gündeminde, canlarıyla ve mallarıyla Allah yoluna fedâ edenlere dikkat çekiyor ve bu dünyadan O'na lâyık bir şeki

Mütevâzı Mü'minlerin Özellikleri

Kul, herhangi bir nîmete veya muvaffakıyete erdiği zaman, bundan nefsine bir pay çıkarmamalı; “Ben yaptım, ben başardım.” dememelidir. Bilâkis; “Sen lûtfettin.

Müslümanın Gece Hayatı Nasıl Olmalıdır?

Genç TV'de yayınlanan programda Mehmet Lütfi Arslan “Müslümanın gece hayatı olur mu?” sorusunu cevaplıyor.

İbadette İsteksizlik ve Tembellik Neden Olur?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi namazda, oruçta ve diğer bütün ibadetlerimizde tembellik ve isteksizliğin neden olduğunu anlatıyor.

Dünya Esaretinden Kurtulmanın Yolu

Dünya muhabbetini içinden söküp atmanın ve dünya esâretinden kurtulmanın bir yolu da cömertliktir. Cömert olanlar, bu dünya hayatında ele geçirdikleri malların

İslam'ı Anlatırken İzlenecek Yol

İslâmiyet kolaylık dinidir. Bu sebeple insanlara kolaylık göstermek, zorluk çıkarmamak İslam'ı anlatırken izlenecek yolu da bize gösterir.

Peygamber Efendimiz Kimlere Şefaat Edecek?

Hatâ, isyân ve günahlara batmış bir insanı, tenkit etmeden, ayıplamadan ve dînî emirleri yerine getirmesini istemeden evvel, onun kalbini kazanmaya öncelik veri

İslam’da Küfre Düşüren Sözler

İslam’da küfre düşüren sözler nelerdir?

"Onlar Geceleri Pek Az Uyurlar"

Seherleri ihyâ; Rabbimizʼin özel dâvetine icâbet etmektir. Cenâb-ı Hakk’ın geceye verdiği kıymet ve onun içine yerleştirdiği sırlar, sayısızdır. Geceler mü'minl

Sohbetteki Muhabbet ve Tevazu

Manevi sohbet eden kişide, benlik ve iddiâ, yerini muhabbet ve tevâzûya terk etmelidir. Zira tevâzû, sözü müessir kılan bir özelliktir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.