İbadet Hayatımız

Dikkat, Savruluyoruz!

Ülkemizde son yıllarda bir savruluş var. Erkekler de hanımlardan geri kalmadı, bu savruluşta… Şu durumda usanmadan tebliğ etmeli; muhatabımızın aklına ve gönlün

Baki Kalan Salih Ameller

İnsan kâinâtın hür varlığıdır. İradesiyle istediğini yapabilir, düşünüp konuşabilir. Her an bir kazancın peşinde koşar. Kazandığı şeyler ise temelde ikiye ayrıl

Kim Peygambere İtaat Ederse Allah’a İtaat Etmiş Olur

Müslümanın vazifesi, şarlatanlara îtibar etmek yerine, bunların zuhûr edeceğini on dört asır evvelinden haber veren Peygamber Efendimiz’e îmânını tazelemek, O’n

İmanı Aşkla Yaşamak İle İlgili Örnekler

İmanı aşkla yaşayabiliyor muyuz? İşte tüm Müslümanlara örnek; imanı aşkla yaşayanlar.

Peygamberimizin Allah'a Yemin Ederek Uyardığı 4 Şey

Müslümanların yapmaması ve unutması durumunda lanetleneceği ve Peygamberimizin (s.a.v) Allah'a (c.c) yemin ederek uyardığı dört şey nedir?

Lokma Var Erdirir Lokma Var Öldürür

Lokma vardır, alır bizi mânâ semalarında dolaştırır; lokma vardır, sefilliğin çukurlarına yuvarlar. Zahirde aynı görünen iki lokmayı bu kadar farklılaştıran, lo

Arayana Çıkış Yolu Var

Bir düşünsek, biraz araştırsak, hiçbir şeyin mecburiyetten olmadığını görürüz. Bozuk ve bâtıl yollardan uzak durmak isteyenlere, yani takvâ ile hareket edenlere

Bir Kase Süt Hidayete Vesile Oldu

Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker vazifesi anlatılarak, tebliğ ederek yapılabildiği gibi en etkili tebliğ olan tatbik etme, hayatımızda uygulama ve örnek

Hangi Anne, Ciğerpâresi Evlâdını Ateşe Atabilir?

Sînesi şefkat dolu bir annenin en büyük vazifesi, evlâdını cehennem ateşinden koruyabilmesidir. Hangi anne, ciğerpâresi evlâdını ateşe atabilir? O zaman çocukla

Hiç Tanımadığınız Biri Kıyamet Günü Yakanıza Yapışacak

Hadisi şerifte geçen kıyamet günü hiç tanımadığımız ve yakamıza yapışacak kişi kim? Hiç tanımadığımız bu kişi yakamıza ne gerekçe ile yapışacak? İşte cevabı...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.