HADİSLER

“Ölü, Tabuta Konulup da İnsanlar Onu Omuzladığı Zaman…” Hadisi

“Ölü, tabuta konulup da insanlar (veya erkekler) onu omuzladığı zaman, eğer iyi bir kişi ise «Beni çabuk götürünüz, beni çabuk götürünüz!» diye seslenir…” hadis

“Her Biriniz Ancak Allah’a Hüsnüzan Ederek Ölsün” Hadisi

“Her biriniz (başka şekilde değil) ancak Allah’a hüsnüzan ederek ölsün” hadisini nasıl anlamalıyız?

“Kıyamet Gününde Arş’ın Gölgesinde Gölgelenecek 7 Sınıf İnsan” Hadisi

Arş’ın gölgesinde gölgelenecek 7 zümre kimdir? “Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde Allah Teâlâ, 7 sınıf insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır”

Hz. Muhammed (s.a.s.) Hastalanınca Yerine Kim Namaz Kıldırdı?

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz hastalanınca namazı kim kıldırdı? “Ebûbekir’e söyleyin, namazı kıldırsın!” hadisini nasıl anlamalıyız?

“İki Kişinin Yiyeceği Üç Kişiye, Üç Kişinin Yiyeceği de Dört Kişiye Yeter” Hadisi

“İki kişinin yiyeceği üç kişiye, üç kişinin yiyeceği de dört kişiye yeter” hadisini nasıl anlamalıyız?

"Anne ve Baba Boşanmasını İsterse Erkek Kadını Boşamak Zorunda mıdır?" Sorusu İle İlgili Hadis

"Anne veya baba evladından boşanmasını isterse erkek kadını boşamak zorunda mıdır?" Sorusu ile ilgili hadis...

Hiçbir Baba, Evlâdına Güzel Terbiyeden Daha Üstün Bir Hediye Vermemiştir

Anne ve babanın çocuğuna bırakacağı en güzel miras, hediye nedir? Prof. Dr. Ömer Çelik Hoca anlatıyor...

“Hanginize Mirasçısının Malı, Kendi Malından Daha Sevimlidir?” Hadisi

“Hanginize mirasçısının malı, kendi malından daha sevimlidir?” hadisini nasıl anlamalıyız?

Kimlere Gıpta Edilir?

Kimlere gıpta edilebilir? “Ancak iki kişiye gıpta edilir” hadisini nasıl anlamalıyız?

Peygamberimiz, Zenginlikten Neden Endişe Ederdi?

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, ümmeti için zenginlikten, mal-mülk hırsından neden endişe ederdi?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.