HADİSLER

“Kim Bir Müslümanın Sıkıntısını Giderirse…” Hadis

Hadisi şerif Müslümanları birbirlerine karşı hangi sorumluluk hakkında uyarıyor? Müslümanın Müslüman kardeşine karşı görevleri ve hassasiyetleri nelerdir? Hadis

“Lâ İlâhe İllallah” Diyeni Cennetle Müjdele!

“Şu ayakkabılarımı alıp geri dön. Bu duvarın arkasında, gönülden inanarak “Lâ ilâhe illallah” diyen kime rastlarsan, onu cennetle müjdele!” hadisini nasıl anlam

Merhamet Duygusunu Kaybetmek İle İlgili Hadis

Hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v) bedevilere neden sitem ediyor? Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten hayatımıza çıkarmamız gereken

Cennetle Müjdelenen Üç Sahabi

Ashâb-ı kirâmın en büyük üç siması; Hz. Ebûbekir, Ömer ve Osman’ın (r.a.) cennetle müjdelenmesi ile ilgili hadis-i şerif.

Peygamberimizin Yasakladığı Oruç

Peygamber Efendimizin (s.a.v) kendisinin tuttuğu fakat sahabeye yasakladığı oruç...

Allah’ın Ahirette Yüzüne Bakmayacağı, Konuşmayacağı Üç Kişi Kimdir?

“Allah kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, yüzlerine bakmaz ve kendilerini temize çıkarmaz; onlar için acıklı azap vardır” hadisini nasıl anlamalıyız?

Hz. Hatice’nin (r.a.) Cennetle Müjdelenmesi

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in ilk hanımı ve en büyük destekçisi, Hz. Hatice annemizin cennetle müjdelenmesi ile ilgili hadis-i şerif.

Cemaatte Ağlayan Çocuk Varsa Efendimiz Namazı Kısa Tutardı Hadisi

Peygamber Efendimizin (s.a.v) namazı kısa kestiği hadise...

Bu Şahsı Kim Misafir Etmek İster?

Peygamber Efendimizin (s.a.v) misafirini ağırlayan sahabinin Peygamber Efendimiz'den aldığı müjde...

Müjde ile İlgili Ayet ve Hadisler

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz nasıl müjde verir ve tebrik ederdi? Hayırlı işler sebebiyle müjdeleme ve tebrik etme ile ilgili ayet ve hadisler.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.