İsrail'in Gazze'ye Saldırılarında 7 Ekim'den Beri 931 Bebek Şehit Oldu

İsrail ordusunun katliamlar yaptığı, okul ve hastaneleri hedef aldığı, yardım girişini engelleyerek insani felakete yol açtığı Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana 931 bebek saldırılarda can verdi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarla Filistinlilerin maruz kaldığı insanlık felaketi, 600'üncü gününe ulaştı.

İsrail'in uluslararası toplumun sessizliği karşısında Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü soykırımda çoğu kadın ve çocuk, yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 54 bini, yaralıların sayısı da 123 bini aştı.

Gazze'deki hükümetin medya ofisine göre ise İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sistematik olarak sivilleri hedef aldığı saldırılarda 18 bini aşkın çocuk yaşamını yitirdi. Gazze Şeridi'nde bilançonun daha da ağır boyutlara ulaşmasından endişe ediliyor.

Gazze'de Filistinlilerin açlıkla mücadele ettiği, defalarca yerlerinden edilerek çadırlara, yıkılmış binalara sığındığı görüntüler 21. yüzyılda insanlık ayıbı olarak kayıtlara geçti

Hamas, Gazze'ye yönelik 600 gündür devam eden soykırımını durdurması amacıyla İsrail'e baskı için, 30 Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında "küresel eylem" yapılması çağrısında bulundu.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 7 Ekim'den beri 931 bebek öldürüldü

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun hastane, okul ve yerinden edilenlerin sığındığı çadırları hedef alan 600 gündür sürdürdüğü şiddetli saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun saldırılarında Gazze'de 356'sı 7 Ekim 2023'ten sonra doğanlar olmak üzere 931 bebeğin hayatını kaybettiği bildirildi.

Gazze'de bugüne kadar 60 çocuğun açlıktan öldüğü, her 40 dakikada bir çocuğun ise saldırılarda hayatını kaybettiği belirtildi.

Gazze'de her 15 dakikada bir yetişkin erkeğin, her 60 dakikada da bir kadının saldırılarda öldüğüne dikkati çekildi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırılarında can kaybının 54 bin 84'e ulaştığı Gazze'de, bunlardan 16 bin 854'ünün çocuk olduğu kaydedildi.

Gazze'de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 31,5'ini çocukların, yüzde 38'ini de yetişkin erkeklerin oluşturduğu aktarıldı.

İsrail ordusunun Gazze'de 14 bin aileye karşı katliam işlediği, 2 bin 483 aileden geriye kimse kalmadığı için nüfus kaydından silindiği ve 5 bin 620 aileden de geriye yalnızca bir kişinin kaldığı belirtildi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.