İnekleri İçin Ağlayan Çiftçiyi Sevindirdiler

Kütahya'da yıldırım isabet etmesi sonucu 8 ineğinden 5'i telef olan ve hayvanlarından başka geçim kaynağı olmayan yaşlı çifte, 3 gebe düve hediye edildi.

Kütahya merkeze bağlı Akoluk köyünde yıldırım isabet etmesi sonucu 8 ineğinden 5'i telef olan yaşlı çifte, hayvancılık yapan bir firma tarafından 3 gebe düve hediye edildi. Önceki gün telef olan 5 ineğine sarılıp ağlayan 62 yaşındaki Fatma Girkin, hayvanları "evinize hoş geldiniz" diyerek karşılayarak sevinç gözyaşları döktü.

Anadolu Ajansı (AA) tarafından yaşlı çiftin telef olan ineklerine sarılıp ağlamasıyla ilgili yapılan haber, kısa sürede sosyal medyada büyük ilgi gördü. AA'nın "Telef olan ineklerine sarılıp gözyaşı döktüler" başlıklı haberini çok sayıda sosyal medya kullanıcısı kişisel hesaplarında paylaştı ve birçok kişi bu çifte ulaşmaya çalıştı.

Sosyal medyadan ailenin durumunu öğrenen Burdur'da büyükbaş ithalatı yapan bir firma, yaşlı çifte 3 gebe düve hediye etme kararı aldı.

Kamyona yüklenen gebe düveler, Akoluk köyüne getirilerek Girkin ailesine teslim edildi.

Getirilen düveleri gören Fatma Girkin'in yüzündeki hüzün bir anda sevince dönüştü. Hayvanlar indirilirken büyük mutluluk yaşayan Girkin, "evinize hoş geldiniz" diyerek düveleri önce okşadı, sonra sarıldı.

Zaman zaman da sevinçten ağlayan Girkin, "Allah'ım bir yandan aldın, diğer yandan verdin. Sana şükürler olsun Allah'ım" diyerek dua etti.

Ailenin yıldırım isabet etmesi sonucu hayvanlarını kaybettiğinde yaşadıklarının kendilerini çok etkilediğini dile getiren Kayalar, "Şirket olarak bu ailemizin üzüntülerini paylaşarak, üzüntülerini sevince dönüştürmek istedik ve 3 gebe düveyi kendilerine bizzat hediye etmek için geldik. Fatma nineyi ve Hüseyin amcayı görünce onlar sevindiği için biz de gerçekten çok mutlu olduk. Basın mensuplarına da teşekkür ederiz. Eğer sizler bu durumu haber olarak yapmasaydınız, biz bu ailenin durumunu öğrenemezdik." diye konuştu.

Kütahya merkeze bağlı Akoluk köyünde önceki gün Girkin ailesinin 8 ineğinden 5'i yıldırım isabet etmesi sonucu telef olmuş, başka geçim kaynağı olmayan Hüseyin (66) ve Fatma Girkin çifti ölen ineklerine sarılarak ağlamıştı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.