Hafızlık ve Kur'an-ı Kerimi Güzel Okuma Yarışmaları Başlıyor

Diyanet İşleri Başkanlığınca "2024 Yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası" etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Hafızlık ve Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışmaları" başlıyor.

2024 Yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası kutlama etkinlikleri çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu tarafından din görevlilerinin yeteneklerinin geliştirilmesi ve planlı çalışma alışkanlığının kazandırılması amacıyla Hafızlık ve Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışmaları tertip edildi.

Bu yıl erkek görevli personel arasında "Hafızlık ve Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma" ile kadın görevli personel arasında  "Hafızlık  ve  Kur'an-ı  Kerim'i  Güzel  Okuma"  yarışmalarının şartnameleri il ve ilçe müftülüklerine gönderildi.

Buna göre;

Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışmalarına Başkanlık merkez ve taşra teşkilatında vaiz ve üstü unvanlarda görev yapanlar hariç kadrolu, sözleşmeli ve vekil erkek ve kadın personel katılabilecek.

Şartları taşıyan personel, 05 Şubat - 08 Mart 2024 tarihleri arasında bağlı bulundukları birimlere müracaat edecek.

Merkez teşkilatından müracaat edeceklerin müracaatları Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığınca, İhtisas ve kıraat bölümü kursiyerlerinin müracaatları ilgili ihtisas merkezi müdürlüğünce alınacak. İhtisas merkezlerindeki kısa süreli kursiyerlerin müracaatları ise ihtisas merkezi müdürlüğünce kabul edilecek ve müracaat dilekçeleri kursiyerin bağlı bulunduğu müftülüğe gönderilecek.

Katılma şartlarını taşıyan personel, bu şartnamede belirtilen kategorilerden sadece birisine müracaat edebilecek.

Geçmiş yıllarda yapılan Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Türkiye Finallerinde birinci, ikinci ve üçüncü olan personelin müracaatları aynı yarışma dalı için kabul edilmeyecek.

Detaylı Bilgi ve Yarışma Şartnamesi İçin Tıklayınız>>>

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.