Genç Dergisinin 200. Sayısı Çıktı

Genç dergisinin 200. sayısı çıktı. Genç dergisinin Mayıs 2023 sayısı “Sahabe Heyecanı Kuşansın Yüreğimizi” kapağıyla yayınlandı.

“Sahabe Heyecanı Kuşansın Yüreğimizi” başlığıyla çıkan Genç dergisinin 200. sayısının sunuş yazısında, dergiciliğin ne olduğu, bu işin nasıl yapıldığı anlatılırken; sahabilerin heyecanları, iş yapışları, okurların onlardan nasipler alabileceği ifade edildi.

YAŞAMAKTAN MURAD NEDİR ANLAYALIM!

Gençliği dert edinen dosya konularıyla çıkan, usta ve genç yazarların buluştuğu güzide bir mektep olan, gönülleri şenlendiren, dimağları tatlandıran nice kıymetli eseri okuyucularıyla buluşturan GENÇ Dergi artık 200. sayıda! “Dergicilik bir kadro işidir. İdealist tavır gerektirir. Olsa da olur, olmasa da olur mantığıyla nitelikli bir dergi çıkarılamaz.” diyerek nitelikli bir gayret, idealist bir çalışma ortaya koymanın derdindeyiz. Dergiciliğin bir gönül, ekip ve müktesebat meselesi olduğuna inanarak yolumuza devam ediyoruz.

Bu ay dosyamız sahabe heyecanını gündeme getirmek için özenle hazırlandı. Biliyoruz ki o mübarek neslin heyecanını hakkıyla dile getirmek, kemalini satırlara taşımak mümkün değil. Lakin kelimelerin mahdut imkanlarıyla Peygamber Efendimiz’in âlemlere taşıdığı o rahmet deryasından sahabi efendilerimize ne gibi nasipler düştüğünü bir nebze paylaşmayı arzu ediyoruz. İnanıyoruz ki sahabe efendilerimizin gönül kıvamları anlaşıldıkça kendi hayatlarımızda da büyük değişimler, gelişmeler ve tazelenmeler nasip olacaktır.

Nurcan Doğan, “Neler Olmuş Öyle?” köşesinde gençliğin dilinden haberler aktarıyor. Burak Çetik, özgün yaklaşımı ve özel seçkisiyle dünyanın dört bir yanından farklı güzellikleri sunuyor “Yeryüzü Güzelleri” köşesinde. Durup dinlenmenin, hayatın farkına varmanın en güzel ve kestirme yolu iyilik yapmak desek… “Bizden Al Haberi” köşesinde dinlenmenin güzelliğini ve yollarını sundu Furkan Özkul. “Vefa” köşesinde hatıralarını yazmaya devam ediyor Süleyman Ragıp Yazıcılar. Mehmet Yüzücü, “Anadolu Postası” köşesinde Sezai Karakoç’u mercek altına aldı. Tülay Gökçimen, samimi kalemiyle deprem dönemindeki çalışmaları satırlara döktü.

Kadriye Beyza Kirenci, iş insanı Mesut Menderes Karaboğa ile kıymetli bir sohbet gerçekleştirdi. Sefa Soner Kurt, kedi dostlarımız hakkında sorular sordu Yerel Hayvan Koruma Görevlisi Jülide Başak Hanım’a. Kıssa’dan Hisse Kısa Film Festivali Direktörü Aşkın Özcan ile kısa filmlerde ilk adımda başarıya götürecek teknik donanımın ölçüsünden pratiğin önemine ve kısa film/sinema sektörüne dair pek çok soruya cevap bulabileceğiniz bir muhabbet gerçekleştirdi Şehadet Özek.

Mayıs sayımızla birlikte yazar kadromuzda yenilikler oldu. “Bi’ de Böyle Düşün” köşesiyle Fatih Sultan Semiz, “Sağlık Olsun” köşesi ile Abdül Samet Koçyiğit, “En Güzel İsimler” köşesi ile Ayşe Altıntaş, “Heybe” köşesiyle Kürşat Karaca artık GENÇ’te…

Tuğçe Şifa Zorlu, gönle dokunan, kalpten vuran yazılar kaleme alıyor “Turnusol Kâğıdı” köşesinde. Emre Topoğlu, “İzi Kalır” köşesinde güzel bir iz bıraktı yeni sayımızda. “Geçiyordum Uğradım” köşesinde dilimizle ilgili mühim bir meseleyi irdeliyor Ayşe Saliha Emon. Büşra Ümmühan, atlarla insanlar arasındaki münasebeti anlatıyor “An Meselesi” köşesinde. Muhammed Esat Altıntaş, gençlere yeni ve güzel tekliflerle geliyor “Bir de Böyle Baksak” köşesinde. “Şifahane” köşesinde dimağımızı tatlandıran, gönlümüzü güzelleştiren cümleler sunuyor Abdullah Uçar. Prof. Dr. Soner Duman, “Kafadaki Sorular” köşesinde gençliğin sorularına gençliğin dilinden yanıtlar veriyor.

Hande Berra gezdiği diyarlarda biriktirdiği hatıraları ve heybesine koyduklarını paylaşıyor “Gezi-Yorum” köşesinde. Burak Genç, “Sanat Defteri” köşesiyle kültür sanat dünyasının nabzını tutuyor, kıymetli tavsiyeler sunuyor. Süleyman Çınar, “Tecrübe Konuşuyor” köşesiyle gençlerin gönlündeki sorularla büyüklerin tecrübeleri arasında köprü olmaya çalışıyor. “Kılavuz” köşesinde çizgilerle hem güldürüyor hem düşündürüyor Yusuf Kot.

Ayrıca ülkemizden, gönül coğrafyamızdan ve dünyadan özgün yaklaşımlarla hazırlanmış haberlere, kültür sanattan bilim teknolojiye, yazılardan röportajlara birçok güzide içerik GENÇ Dergisi’nde sizleri bekliyor.

Daha fazlası için GENÇ’in yeni sayısını almayı, çevrenize duyurmayı unutmayın, unutturmayın.

GENÇ Dergisi, Ebedi Gençlik Dergisi...

Dergiye ulaşmak için tıklayınız.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.