Fransa’nın ‘Çevre Dostu’ Massy Ulu Camisi Dikkatleri Üzerine Çekiyor

Fransa’nın ilk çevre dostu camisi olarak bilinen, camdan kubbesi ve büyük kısmı camdan oluşan minaresiyle dikkati çeken Massy Ulu Camisi, enerji tasarrufu sağlaması ve doğal kaynakları etkili kullanmasıyla öne çıkıyor.

Fransa’da Başkent Paris’in de içinde bulunduğu Ile-de-France bölgesinin 54 bin nüfuslu Massy kentinde inşa edilen camide, çift duvar izolasyonu, yerden ısıtma sisteminin yanı sıra kubbe, minare ile pencerelerin özel camlardan oluşması ve aydınlatmada LED ışıkların kullanılması, kaynakların verimli kullanımını sağlıyor.

YAĞMUR SUYUYLA TEMİZLİK VE SULAMA YAPILIYOR

Abdesthanelerinde sensörlü musluklar bulunan camide depolanan yağmur suyuyla, temizlik yapılıyor ve çevredeki yeşil alan sulanıyor.

İnşası 2010-1019 yıllarında tamamlanan caminin çatısında, enerji ve ısı kaybını önleyen, oksijen üreten bitkisel kaplama bulunuyor. Toplam 4 milyon 500 bin avroya mal olan cami, Massy ve Fransa’daki Müslümanların bağışlarıyla yapıldı.

Caminin zemin katında 520 metrekarelik alanda erkekler, 250 metrekarelik asma katta da kadınlar namazlarını kılabiliyor. Camide ayrıca Kuran-ı Kerim ve Arapça derslerinin yapıldığı 7 sınıf, kültürel aktiviteler için ayrılmış büyük bir konferans salonu ve geniş bir otopark bulunuyor. Caminin bahçesindeki ağaçlar arasında zeytin ve incir ağaçları da yer alıyor.

Önceleri iki mescidin bulunduğu ve yaklaşık 2 bin Müslüman ailenin yaşadığı Massy’de caminin açılışıyla vakit ve özellikle cuma namazlarına çevre kentlerden de yoğun katılım oluyor. Camide yoğunluk sebebiyle, iki ayrı cuma namazı kılınıyor.

“HZ. MUHAMMED, BİTKİ VE HAYVANLARI KORUMAYI, İSRAFI ÖNLEMEYİ TEŞVİK EDİYORDU”

Massy Ulu Camisi Derneği olan Massy’deki Müslümanlar Konseyi Başkanı Mahmoud İsmail, “çevre dostu cami”yi anlattı.

İsmail, çevre ve ekolojinin artık çokça konuşulan bir konu olduğunu, herkesin israfı önlemek ve doğayı korumaktan bahsettiğini söyledi.

İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in 1400 yıl önceki öğretileri ve Kuran-ı Kerim’de yer alan ekoloji prensiplerinden yola çıkarak camiyi inşa ettiklerini belirten İsmail, Massy Ulu Camisi’nin Fransa’nın ilk çevre dostu camisi olduğunu aktardı.

İsmail, “Hz. Muhammed, bitki ve hayvanları korumayı ve israfı önlemeyi teşvik ediyordu” diyerek, İslam’ın ekoloji açısından dünya medeniyetine büyük katkıları olduğuna dikkati çekti.

Çevre dostu olan, az enerji ve su tüketen bu camiyi Fransa’ya ve Müslümanlara kazandırmak için çok çalıştıklarını aktaran İsmail, yapım aşamasında mühendislik okulu öğrencileriyle beraber çalıştıklarını ifade etti.

İsmail, izolasyon, ısıtma, aydınlatma sistemlerinin yanı sıra camide, özellikle kış aylarında ısı kaybını önlemek için dışarıdaki temiz soğuk havayı dolaylı yoldan ısıtarak cami içerisindeki havayı temizleyen farklı bir havalandırma sistemi kurduklarını da belirtti.

Caminin minaresi ve kubbesi ile pencerelerde kullanılan özel camlar sayesinde binanın içine giren doğal ışık miktarın maksimum seviyeye ulaştığına dikkati çeken İsmail, bu camların kızılötesi ışınları durdurarak sera etkisini önlediğini dile getirdi.

Massy’deki Müslümanlar Konseyi Başkanı Mahmoud İsmail, Avrupa’daki Müslümanlara çağrıda bulunarak, “Bizi dinleyen tüm Müslümanlara şunu söylüyorum. Avrupa’da saygın ibadethanelere ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

CAMİ CEMAATİ İHTİYAÇ SAHİPLERİNE EL UZATIYOR

Cami derneğinin en eski kurucu üyelerinden Benaziz Douadi de Massy Ulu Camisi’nin açılması için 1972’den bu yana mücadele verdiklerini ve hayallerini gerçekleştirmekten büyük bir mutluluk duyduklarını aktardı.

Cemaatten Ahmed Houd de eskiden cemaatin mescitlerde namaz kıldığına işaret ederek, zamanla kentteki Müslüman nüfusun arttığını, böyle bir camiye kavuşmayı çok arzuladıklarını hatırlattı.

Houd, camide sosyal aktivitelerin yapıldığını, ihtiyaç sahiplerine yemek ve gıda kolisi dağıttıklarını söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.