Erzurum’un 5 Asırlık Geleneği “1001 Hatim”in Okunmasına Başlandı

Erzurum’un 500 yıllık Kur’an okuma geleneği olan “1001 Hatim”in okunmasına başlandı.

İslam alimi Pir Ali Baba’nın başlattığı Kur’an okuma geleneği, kentte 500 yıldır sürdürülüyor. Şehrin her türlü afet ve beladan korunması için başlatılan gelenek kapsamında, bir ay boyunca Kur’an okumasını bilen gencinden yaşlısına herkes hatim indiriyor.

Pir Ali Baba Türbesi önünde düzenlenen programda, İl Müftüsü Şahin Yıldırım’ın dua etmesinin ardından atlara binen hafızlar türbe etrafında Kur’an okuyarak hatim geleneğini başlattı.

İl Müftüsü Yıldırım, gazetecilere, yaklaşık 5 asırdır devam eden geleneği “1001 hatimle camiye gel, tedbirle gel” temasıyla başlattıklarını söyledi.

“1001 HATİMLE EVDE KAL, KUR’AN’LA KAL”

Geçen yıl salgın nedeniyle geleneği “1001 hatimle evde kal, Kur’an’la kal” temasıyla yaptıklarını hatırlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

“500 yıl önce 1001 Hatim, Pir Ali Baba’nın tavsiyesi üzerine başlamış bir gelenektir. Doğal afetler, özellikle depremler ve zelzele olması dolayısıyla kendisinden tavsiye istendiğinde ‘1001 Hatim okursanız umulur ki Yüce Mevla’mız bir daha buralarda depremler ve doğal afetler yaşatmaz’ cümlesiyle başlatmış ve bugüne kadar akamete uğramadan gelmiş bir gelenektir. Bugüne kadar bu geleneği yaşatanlara rahmet diliyorum. Şu an bu geleneğe sahip çıkan vatandaşımıza saygı duyuyorum. Camilerimiz dolup taşsın. Bu vesileyle bizlerde programlar düzenliyoruz. Kur’an-ı Kerimlerimizi okuyacağız, hatimlerimizi bağışlayacağız. Geçtiğimiz yıl 147 bin 770 hatim okuduk.”

YILI KUR’AN VE DUALARLA BİTİRMEK, SONRAKİ YILI KUR’AN VE DUAYLA AÇMAK

Geleneğin yılın son iki haftasında başlayıp diğer yılın ikinci haftasının ilk cumasında dua ile son bulduğunu anımsatan Yıldırım, “Yani yılı Kur’anı Kerim ve dualarla bitirmek ve bir sonraki yılı Kur’anı Kerim ve duayla açmak manasını ifade etmektedir. O yılın bereketli geçmesi için dualarla ve Kur’an-ı Kerimlerle halkımızı buluşturduğumuz bir zaman dilimidir.” diye konuştu.

Kentteki camilerde sabah namazında din görevlilerinin ve halkın katılımıyla Kur’an okunacağı gelenek, 17 Ocak’ta sona erecek.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

ERZURUM'DA 1001 HATİM GELENEĞİ

Erzurum'da 1001 Hatim Geleneği

HATİM DUASI NASIL YAPILIR? HATİM DUASI ARAPÇA TÜKÇE OKUNUŞU

Hatim Duası Nasıl Yapılır? Hatim Duası Arapça Tükçe Okunuşu

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.