Darbe Nedir? Tarihte Darbe Yaşamış Ülkeler Hangileridir?

Askerî darbe, bir ülkede silahlı kuvvetler mensuplarının silah zoru ile ülke yönetimine el koyması. Hükûmetlerin, ekonomik ve sosyal sorunları çözmekte başarısız oldukları iddiası, cuntacılar tarafından askeri darbelerin başlıca sebebi olarak gösterilir. Zaman zaman ordu tarafından hükûmetlere verilen muhtıralar da darbe benzeri sonuçlar doğurabilir.

Darbeciler genellikle ordunun yapacakları eyleme karşı tarafsız kalmasını fırsat bilerek iktidarı ele geçirerek, lideri devirir; radyo, TV gibi iletişim kanallarını işgal ederek hükûmet daireleri üzerinde otorite kurar; elektrik santralleri gibi temel altyapı tesislerini ve birçok kurumu kontrol altına alır.

ASKERÎ DARBE SONRASI HÜKÛMET ŞEKİLLERİ

Darbe sonrasında ordu kurulacak hükûmetin şekli sorunuyla karşı karşıya kalır. Latin Amerika'da darbeden sonra değişik rütbede askerlerden oluşan cunta yönetimi oldukça yaygındır. Afrika'da ve Türkiye'de ise cunta ile birlikte çalışacak devrimci bir meclis oluşturma ve bu meclis üyelerinin de cunta tarafından seçilmesi yöntemi yaygın olarak kullanılır. 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbeleri ile yönetimi ele geçiren cuntalar olan Milli Birlik Komitesi ya da Milli Güvenlik Kurulu, ülkeyi mutlak biçimde yönetmiş; aynı zamanda Kurucu Meclis ya da Danışma Meclisi adıyla cunta tarafından seçilen sivil temsilcilerin olduğu ancak MBK ya da MGK karşısında bir hayli zayıf bir de meclis oluşturulmuştur.

DÜNYADA DARBELER

Darbeler siyaset tarihinin uzun zamandır bir parçasıdır. Örneğin Roma İmparatoru Jül Sezar bir darbe kurbanı olmuştur ve bazı Roma imparatorları iktidara darbeyle gelmiştir. 1799'da Napolyon da Fransa'da iktidarı bir darbeyle ele geçirmişti. Antik Yunan ve Hindistan kentlerinde darbeler fazlasıyla yaygındı.

Askerî darbeler 20. yüzyılda yaygın biçimde Latin Amerika'da Arjantin, Şili, Asya'da Birmanya, Afrika'da ve Avrupa'da Yunanistan,Asya'da Türkiye gibi özellikle gelişmekte olan ülkelerde gözlenmiştir.

20. asrın sonlarına doğru darbeler başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünyada bir hayli yagınlaştı: Latin Amerika'da, Asya'da, Afrika'da, Avrupa'da. 1980'lerden sonra darbeler daha az sıklıkta görülmeye başlandı. Hükûmetlerin sosyal ve ekonomik sorunları çözmekte yaşadıkları sorunlar ve dolayısıyla ortaya çıkan yeni sorunlar bu darbelerin başlıca sebeplerini oluşturmaktadır.

ŞİLİ

Bütün bu görünür sebeplerin yanında darbeler ayrıca güçlü devletler tarafından zayıf ve küçük devletler üzerindeki emellerini gerçekleştirmede etkili bir silah olarak kullanılmaktadır. Bunun en canlı örneği Şili'de Salvador Allende hükûmetinin devrilmesi ve Allende'nin öldürülmesiyle sonuçlanan darbedeki ABD ve CIA etkisinde görülebilir.

VENEZUELA

2002'de Venezuela'da oy çokluğu ile seçilmiş olan Hugo Chavez'e karşı ABD destekli bir darbe yapıldı; darbe başarılıydı ama hemen yıkıldı. Darbenin etkisi Chavez yanlısı halk gösterileri, ordunun Chavez yanlısı tutumu sebebiyle kolayca ortadan kalktı. Chavez darbeden 2 gün sonra yeniden iktidarı ele geçirdi, askerî cunta dağıtıldı. Bu gibi durumlarda halk gösterilerinin darbeleri ters çevirebileceği ve istedikleri liderleri geri getirip iktidara oturtabilecekleri anlaşılmış oldu. Hatta bu olaydan sonra Chavez'e yönelik halk desteğinin daha da artması darbeden istenilen sonucun tam aksine bir gelişme oldu.

TÜRKİYE

Türk Silahlı Kuvvetleri, iç güvenliğin tehdit altında olduğunu ifade ederek zaman zaman sivil yönetime müdahale etmiştir. Bu müdahalelerde temel hukuki dayanak Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde yer alan "Madde 35 - Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır."hükmü olmuştur. Ancak 12 Eylül Darbesi'nin yargılanması için hazırlanan iddianamede bu maddenin darbeye meşruiyet kazandırmayacağı ve hiçbir kanun maddesinin Anayasa’nın üzerinde olamayacağının altı çizildi. Devlet düzeninin temel kurumlarından TBMM ve tüm hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmak için 35. maddeyi gerekçe göstermenin hukuka aykırılığa kılıf bulma gayreti olduğu aktarıldı.

TSK 1960 ve 1980 yıllarında iki kez yönetime el koymuş, 1971 ve 1997 yıllarında ise postmodern darbe ile hükûmeti istifaya zorlamıştır.

Türkiye 1950 yılındaki demokratik seçimlerle çok partili hayata geçiş yaptığı dönemden sonra, millet iradesine dayanan demokratik düzen neredeyse her on yılda bir askeri müdahalelerle kesintiye uğradı. İlki 27 Mayıs 1960'da olmak üzere; 12 Mart 1971'de (muhtıra), 12 Eylül 1980'de, 28 Şubat 1997'de (postmodern darbe) ve 15 Temmuz 2016'da arka arkaya askeri müdahalelere tanık oldu.

YUNANİSTAN'IN NATO'YA ALINMASI

NATO'nun askerî kanadından 1974'te çıkan Yunanistan'ın, karşılığında Türkiye'ye hiçbir taviz verilmeden 1981'de veto edilmeden tekrar NATO'ya kabulü de ancak 12 Eylül 1980 darbesinden sonra mümkün olabilmiştir.

TARİHTE DARBE YAŞAMIŞ ÜLKELER

AFRİKA

  • CezayirCezayir: 1965–1976,1992–1994
  • Benin Benin: 1963–1964,1965–1968,1969–1970,1972–1975
  • Burkina Faso Burkina Faso: 1966–1977,1980–1991
  • Burundi Burundi: 1966–1974,1976–1979,1987–1992
  • Orta Afrika Cumhuriyeti Orta Afrika Cumhuriyeti: 1966-1.979,1981-1986,2003-2005, 2013-2014
  • Çad Çad: 1975-1979,1982-1989
  • Komorlar Komorlar: 1999–2002
  • Demokratik Kongo Cumhuriyeti Demokratik Kongo Cumhuriyeti: 1965-1971, 1971-1997
  • Kongo Cumhuriyeti Kongo Cumhuriyeti: 1968–1969,1977–1979
  • Fildişi Sahili Fildişi Sahili: 1999–2000
  • Mısır Mısır: 1953-1956,2011-2012,2013-Günümüz
  • Ekvator Ginesi Ekvator Ginesi: 1979–1987
  • Etiyopya Etiyopya: 1974-1987
  • Gambiya Gambiya: 1994-1996
  • Gana Gana: 1966-1969,1972-1975,1975-1979,1981-1993
  • Gine Gine: 1984-1990,2008-2010
  • Gine-Bissau Gine-Bissau: 1980-1984,1999,2003,12.04.2012-11.05.2012
  • Lesotho Lesotho: 1986–1993
  • Liberya Liberya: 1980-1984
  • Libya Libya: 1969-1977,1977-2011
  • Madagaskar Madagaskar: 1972–1976
  • Mali Mali: 1968-1992,21 Mart 2012-12 Nisan 2012
  • Moritanya Moritanya: 1978-1979,1979-1992,2005-2007,2008-2009
  • Nijer Nijer: 1974-1989,1996,1999,2010-2011
  • Nijerya Nijerya: 1966-1975,1975-1979,1983-1985,1985-1993,1993-1998,1998-1999
  • Ruanda Ruanda: 1973-1975
  • São Tomé ve Príncipe Sao Tome ve Principe: 1995,2003
  • Sierra Leone Sierra Leone: 1967-1968,1992-1996,1997-1998
  • SomaliSomali: 1969-1976,1980-1991
  • Sudan Sudan: 1958-1964,1969-1971,1985-1986,1989-1993
  • Togo Togo: 1967–1979
  • UgandaUganda: 1971-1979,1985-1986

KUZEY VE GÜNEY AMERİKA

  • Arjantin Arjantin: 1930-1932,1943-1946,1955-1958,1966-1973,1976-1983
  • Bolivya Bolivya: 1839-1843,1848,1857-1861,1861,1864-1872,1876-1879,1899, 1920-1921,1930-1931,1936-1940,1946-1947,1951-1952,1964-1966,1970-1982
  • Brezilya Brezilya: 1889-1891,1930-1946,1964-1985
  • ŞiliŞili: 1924-1925,1927-1931,1973-1990
  • KolombiyaKolombiya: 1953–1958
  • Kosta RikaKosta Rika: 1868-1870,1876-1882,1917-1919
  • Küba Küba: 1933,1952-1959
  • Dominik Cumhuriyeti Dominik Cumhuriyeti: 1899,1930-1961
  • EkvadorEkvador: 1876-1883,1935-1938,1947,1963-1966,1972-1979
  • El Salvador El Salvador: 1885-1911,1931-1979
  • Guatemala Guatemala: 1944-1945,1954-1957,1957-1966,1970-1986
  • Haiti Haiti: 1950,1956-1957,1957-1990,1991-1994
  • Honduras Honduras: 1956-1957,1963-1971,1972-1982
  • Meksika Meksika: 1876,1877-1880,1884-1911
  • Nikaragua Nikaragua: 1937-1956,1967-1979
  • Panama Panama: 1968-1989
  • Paraguay Paraguay: 1940-1948,1954-1989
  • Peru Peru: 1842–1844,1865–1867,1872,1879–1881,1914–1915,1930–1931,1948–1950, 1962–1963,1968–1980
  • Surinam Surinam: 1980-1988
  • UruguayUruguay: 1865–1868,1876–1879,1933–1938,1973–1985
  • VenezuelaVenezuela: 1858–1859,1859–1861,1861–1863,1908–1913,1922–1929,1931–1935i1948–1958

ASYA, PASİFİK VE ORTADOĞU

  • Bangladeş Bangladeş: 1975–1981,1982–1986
  • Burma Burma: 1962-1974,1988-2011
  • Kamboçya Kamboçya: 1970-1975
  • Çin Cumhuriyeti Tayvan: 1912-1928,1928-1949
  • Fiji Fiji: 1987,2000,2006-devam ediyor
  • Endonezya Endonezya: 1967-1998
  • İran İran: 1923-1925, 1950-1951, 1953-1957 , 1978-1979
  • Irak Irak: 1933-1935, 1937-1938, 1949-1950, 1952-1953, 1958-1963 , 1963-1979
  • Güney Kore Güney Kore: 1961-1963,1980
  • Laos Laos: 1959–1960
  • Pakistan Pakistan: 1958–1971,1977–1988,1999–2008
  • Filipinler Filipinler: 1972-1981
  • Suriye Suriye: 1949, 1951-1954, 1963-1972
  • Tayland Tayland: 1933-1945, 1946-1973, 1976-1988, 1991-1992 , 2006-2008 , 2014-günümüz
  • Güney Vietnam Güney Vietnam: 1963–1967
  • Yemen Yemen Arap Cumhuriyeti: 1962–1967,1974–1982

AVRUPA

  • Bulgaristan Bulgaristan: 1934-1935/ 1944-1946
  • Fransa Fransa: 1940–1944
  • Yunanistan Yunanistan: 1925-1926/1936-1941/1967-1974
  • İtalya İtalya: 1943-1945
  • Polonya Polonya: 1926-1935/1981-1983
  • Portekiz Portekiz: 1926-1933/1933-1974
  • Romanya Romanya: 1940-1944
  • Rusya Rusya: 1918-1920
  • İspanya İspanya: 1923-1930/1936-1975
  • Türkiye Türkiye:Türkiye: 1960-1961, 1980-1983

YAKIN TARİHTE DARBEYLE İŞBAŞINA GELEN LİDERLER

Ad

Ülke

Tarih

Cemal Gürsel

Türkiye Türkiye

1960

Yorgo Papadopulos

Yunanistan Yunanistan

1967

Saddam Hüseyin

Irak Irak

1968

Muammer Kaddafi

Libya Libya

1969

Kâbus bin Seyd El Ebu Seyd

Umman Umman

1970

Augusto Pinochet

Şili Şili

1973

Ziya ül Hak

Pakistan Pakistan

1978

Teodoro Obiang Nguema Mbasogo

Ekvator Ginesi Ekvator Ginesi

1979

Kenan Evren

Türkiye Türkiye

1980

Lansana Conté

Gine Gine

1984

Blaise Compaoré

Burkina Faso Burkina Faso

1987

Zeynel Abidin Bin Ali

Tunus Tunus

1987

Than Shwe

Myanmar Myanmar

1988

Ömer el-Beşir

Sudan Sudan

1989

Yahya Jammeh*

Gambiya Gambia

1994

Hamad bin Halife es-Sani

Katar Katar

1995

Pervez Müşerref

Pakistan Pakistan

1999

François Bozizé*

Orta Afrika Cumhuriyeti Orta Afrika Cumhuriyeti

2003

Frank Bainimarama

Fiji Fiji

2006

Muhammed Veled Abdül Aziz

Moritanya Moritanya

2008

Andry Rajoelina

Madagaskar Madagaskar

2009

Roberto Micheletti

Honduras Honduras

2009

Abdülfettah El Sisi

Mısır Mısır

2013

Prayuth Chan-ocha

Tayland Tayland

2014

DARBE OLMASAYDI KIRIM’I GERİ ALACAKTI

DARBE GİRİŞİMİ NEDEN AMERİKA’YI İŞARET EDİYOR?

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.