Cuma Günü Adabı Nasıl Olmalıdır?

Cuma günü adabı nasıl olmalıdır? Cuma günü dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir?

Allah Teâlâ biz kullarını çok sever. Kullarının cennete girmesini ister. Bunun için onlara engin hazinelerinden ikram etmek fırsatlar verir. İnsanların bilerek veya bilmeyerek yaptığı günahları ve hataları affetmek için bazı özel gün ve geceleri haber verir. Hem bu gün ve gecelerde küçük de olsa yapılan ibadetlere büyük sevaplar verir. İşte Cuma günü de bu mübarek günlerden biridir.

Peygamber Efendimiz (s.a.) şöyle dedi:

“… Güneş, Cuma gününden daha hayırlı ve güzel bir gün üzerine ne doğdu ne de battı. On günde bir vakit vardır ki, hayır duası o ana rastlayan bir kulun isteği, mutlaka kabul edilir. Bir kötülükten uzaklaşmak isteğinde bulunan kişi de o kötülükten korunur.” (Tirmizî, Tefsir, Bürüc, (3336))

Cuma gününe bir bayram sevinciyle gecesinden hazırlanılır.

Peygamber Efendimiz (s.a.) Cuma günü için geceden hazırlık yapardı. Güzel bir gusül abdesti alır tertemiz yıkanırdı. Sabahleyin de en temiz çamaşır ve elbisesini giyerdi. Güzel koku sürüp, saçlarını tarardı. Gerekiyorsa saçını sakalını kısaltır, tırnaklarını keserdi. Daima hem dili hem gönlüyle Cenâb-ı Hakk’ı zikir ve tesbih ederdi. Cuma günü onun için çok özel ve değerliydi. Namaza giderken Onun geçtiği yollar buram buram gül kokardı. O bizim, Cuma gününü nasıl geçirmemizi istiyorsa kendisi yaparak bize gösterdi.

Cuma namazına şevkle, koşarak gidilir.

Rabbimiz buyurur:

“Ey inananlar! Cum’a günü namaza çağrı için ezan okunduğunda, alış verişi bırakın ve hemen Allâh’ı zikretmeye cuma namazına koşun! Bir bilseniz bu, sizin için çok daha hayırlıdır.” (Cum’a Sûresi, 9. âyet)

Peygamber Efendimiz (s.a.) de Cuma namazına en önce gelenlerin en çok sevabı kazanacağını bize bildirir:

“Cuma günü geldiğinde, mescidin her bir kapısında melekler bekler. İlk gelenlerin kimler olduğunu sırayla yazıp kaydederler. İmam minbere çıkınca melekler, defterlerini kapatıp, okunan, söylenen zikirleri dinlemeye giderler.” (Müslim, Cum’a 24, (850))

Cuma günü çokça salâvat getirilir.

Peygamber Efendimiz (s.a.) bildirdi:

– Günlerinizin en faziletlisi cuma gününde bana çokça salât ü selâm söyleyiniz, zira sizin salâtü selâmlarınız bana bildirilir.”

Sahabeler sordular:

– Ey Allah’ın Resulü! Siz Vefat ettiğiniz zaman, salât ü selâmlarımız size nasıl bildirilecek? Efendimiz-:

– Allâh Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi, toprağa yasaklamıştır.”

– Selâm veren kimsenin selâmına karşılık vermem için Allâh Teâlâ, rûhumu bana o anda iade eder.” (Ebû Dâvûd, Salât, 201. Ebû Dâvud, Menâsik, 96)

Bizler de Sevgili Peygamberimize öyle hürmet ve muhabbetle, heyecanla salâtü selâmlar gönderelim. Böylece bizzat Allah Resûlü bizim selam ve dualarımıza karşılık versin.

Kaynak: Faruk KANGER Lokman HELVACI, ADABI MUAŞERET

İslam ve İhsan

CUMA NAMAZI İLE İLGİLİ HADİSLER

Cuma Namazı ile İlgili Hadisler

CUMA NAMAZINDAN SONRA OKUNACAK SURELER

Cuma Namazından Sonra Okunacak Sureler

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı Nasıl Kılınır?

CUMA GÜNÜ GUSÜL ALMAK İLE İLGİLİ HADİSLER

Cuma Günü Gusül Almak ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.