Camilere Standart Getiriliyor

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı camilere standart getiriyor. Yeni camiler, kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve engellilere hitap edecek, sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılayabilecek.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki geçtiğimiz günlerde “Cami Standartları Projesi” için bir araya geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığında gerçekleşen toplantıda, camilerin, medeniyete yakışır ve günümüz ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde imar edilmesi için hangi adımların atılması gerektiği üzerine görüşler paylaşıldı.

Cami Standartları Projesi ile camiler; günümüz koşullarına uygun modern projelerin uygulandığı ve denetlenebildiği, kendi enerjisini üretebilen, kullanım suyunun geri dönüşüm olarak çevre ve peyzaj düzenlemelerinde kullanılabildiği, kimlikli şehirler projesine hizmet eden, şehrin dokusuna uygun ibadet mekânları olacak. Ayrıca yapı denetimle ilgili hususlarda yapılacak gerekli düzenlemeler sayesinde depreme dayanıklı güvenli yapılar oluşturularak vatandaşların can güvenliği de sağlanacak.

Yeni yapılacak camiler için yol gösterici tasarım kriterlerinden bazıları taslak olarak şöyle:

HAYATIN MERKEZİNDE OLACAK

Cami ve mescitler, engelli, kadınlar, hamileler ve yaşlıların kolayca erişimine uygun olarak planlanacak.  Stratejik camiler, şehir merkez camileri ve yurt dışı cami projeleri, kurulacak olan estetik kurulca onaylanması zorunlu tutulacak. Kent dokusuna uygun tasarımlar olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı, küçük ölçekli camiler için, bölgelere göre alternatifli, cemaat sayısı, coğrafi özellikler, iklim, çatılı/kubbeli, minare sayısı gibi değişkenler dikkate alınarak farklı üsluplara sahip mimari özellikte örnek tip projeler hazırlayacak. Cami ve mescit alanları toplu taşıma sistemlerine yakın alanlarda planlanacak. Mahalle camileri, çarşı, Pazar, park ve çocuk parkı gibi sosyalleşme alanları ile birlikte tasarlanacak.

KUR’AN KURSLARINDAN SPOR ALANLARINA BİRÇOK İHTİYACA CEVAP VERECEK

Cami yapılacak alanda Kur’an kursu, lojman, aile ve dini rehberlik bürosu, dini yayın satış yeri, kütüphane, gençlik merkezi, çocuk oyun alanı, misafirhane, seminer salonu, çok amaçlı salon, sergi salonu, sanat atölyesi, spor alanı, revir, kafe, çayevi, konferans salonu, aşevi, cenaze alanı, taziye evi, gasilhane bulunacak.

KADINLAR MAHFİLİ DÜZENLENECEK

Kadınlar mahfili olarak üst katta ayrılmış bölümlere ulaşım ayrı giriş ve çıkıştan yapılacak. Kadın ayakkabılık kısmında bot ve çizmelerin ölçülerine uygun bölümler yapılacak. Eşarp ve etek için ayrı bir birim ayrılacak. Mahfil korkulukları çocuklar için emniyetli olacak şekilde tasarlanacak.

Halısından, minaresine, kubbesinden, taç kapılara, kemerlerden, minber, mihrap ve kürsü gibi caminin olmazsa olmazlarından olan her şeye standart getirilirken camiye gelenlerin psikolojisi de unutulmadı…

AYDINLATMADA SICAK RENKLER KULLANILACAK

İbadet, insanın ruhi anlamda rahatlayabilmesi açısından en önemli araçlardan birisidir. İnsanlar, en güvenli sığınma yeri olarak gördüğü bu mekânlarda duygusal anlamda bir yoğunluk yaşar. Bu nedenle ibaret ile sıcak ışık kaynakları daha uyumlu görülür. Bundan dolayı dış aydınlatmalarda sıcak renklerin tercih edilmesi kararlaştırıldı.

TARİHİ CAMİLER RENKLE AYRILACAK

Tarihi eser konumunda bulunan camiler için aydınlatma sistemi farklı renk sıcaklığında olacak. Böylece tarihi camiler ile modern camiler ayırt edilebilecek. Turistlik bölgelere yapılacak camilerde fotoğraf çekimlerinde ışık patlaması olmaması için açılar dikkatli bir şekilde ayarlanacak.

SU ALTI CANLILARI ZARAR GÖRMEYECEK

Su kenarındaki camiler için de ışık patlaması en aza indirilecek. Böylece su altı canlılarının eko sistemine zarar verilmeyecek.

ÇALIŞTAYLARDA SON ŞEKLİNİ ALACAK

Yapılacak mevzuat düzenlemeleri ile camilerin sadece bir ibadet alanı olmaktan çıkarılıp hayatın merkezi haline gelmesi ve toplumun her kesimi tarafından kullanılan fonksiyonel yapılar haline gelmesi sağlanacak. Bu kapsamda Cami Standartları Projesi çalıştayları gerçekleştirilecek. Bu çalıştayların ilki, 1-3 Mart’ta yapılacak. Çalıştaya Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bilim adamları, akademisyenler, Kültür Bakanlığı temsilcileri, TOKİ temsilcileri, Vakıflar Genel Müdürlüğü temsilcileri, ilgili sivil toplum kuruluşları, özel sektör mimar ve mühendisler, belediye temsilcileri katılacak. Söz konusu çalıştayın sonunda cami standartları ile alakalı mevzuat ve kılavuz kitap çalışmaları tamamlanmış olacak.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.