Bingöl'de Şehitlere Saygı ve Milli Birlik Yürüyüşü

Bingöl'de, "Şehitlere Saygı ve Milli Birlik Yürüyüşü"nde bir araya gelen binlerce vatandaş, terör örgütü PKK'nın saldırılarını lanetledi.

Bingöl merkez Yenişehir Mahallesi'ndeki Saat Kulesi önünde toplanan vatandaşlar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Bayrağa uzanan eller kırılsın", "Vatan sana canım feda" ve "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları atarak, terör örgütü PKK'yı ve hain saldırılarını kınadı.

Büyük bir Türk bayrağı açan vatandaşlar, sloganlar eşliğinde 15 Temmuz Şehitler Meydanı'na kadar yürüdü. Sivil Toplum Kuruluşları adına hazırlanan açıklamayı Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Naim Tan, okudu.

Terörü kınadıklarını vurgulayan Tan, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki terör olaylarına karşı Bingöl'deki sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları olarak gerçekleştirdikleri etkinliğe katılan vatandaşlara teşekkür etti.

Tan, "15 Temmuz’dan hemen sonra Bingöl, Mardin, Hakkari, Elazığ, Bitlis, Gaziantep, İstanbul ve son olarak da Kayseri’de kahpece saldırılar sonucunda peş peşe şehit haberleri geldi. Biz biliyoruz ki bu saldırılar 15 Temmuz işgal kalkışmasından bağımsız değildir. Çünkü PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C gibi bu ülkeye musallat olmuş terör örgütlerinin yuları bir merkezin elinde olup her biri küresel üst aklın birer piyonudurlar, ambalajları farklı olsa da taşıdıkları ürün, yönetildikleri el aynıdır." dedi.

"DEVLETE SAHİP ÇIKMAK VATANDAŞIN ASLİ GÖREVİDİR"

Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletiyle hesabı olanların dört bir koldan saldırdığına işaret eden Tan, "Bu devlet, bizim en değerli varlığımız. Bu devlete sahip çıkmak da her Türk vatandaşının asli görevidir." diye konuştu.

Türk'ü, Kürt'ü, Zaza'sı, Laz'ı ve Çerkez'i ile bu milletin birlik ve beraberlik içinde teröre ve darbelere karşı dimdik durduğunun dost düşman herkes tarafından görülmesini isteyen Tan, şunları kaydetti:

"Devletimiz büyüktür ve terörü de terörün arkasındaki güçleri de alt edecek güce sahiptir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Gün; yaşadığımız acı ve öfke ile sağduyumuzu kaybetme değil birlik, beraberlik ve soğukkanlılıkla terörün kökünü kazıyacak adımları atma günüdür. Milletimiz büyük bir millettir. Büyüklüğümüzü vakur duruşumuzla, olaylara gerçekçi yaklaşımımızla göstereceğiz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Kendi iradesi ile dağa çıkan PKK terör örgütü mensuplarının ve destekçilerinin cezalandırılması öncelikle şehitlerimizin, ülkemizin, milletimizin ve vatandaş olarak bizlerin en doğal talebidir."

Yürüyüşe aralarında Vali Yavuz Selim Köşger ile Belediye Başkanı Yücel Barakazi'nin de yer aldığı çok sayıda kişi katıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.