Berat Kandili Orucu Ne Zaman Tutulur? Berat Kandili Orucu Fazileti

Berat Kandili orucu ne zaman tutulur? Berat Kandili’nde oruç tutmanın fazileti nedir? Berat Kandili orucuna nasıl niyet edilir? Kameri ayların 13, 14 ve 15. yani “eyyam-i biyz” denilen günlerinde nafile oruç tutmanın fazileti nedir? Berat gecesinin gündüzünde oruç tutmanın fazileti ile ilgili hadis...

Şaban ayının 15. gecesi Berat Kandili’dir. Allah dostları bu günün gündüzünde oruç tutmuş, gecesini namazla eda etmiştir. Berat Kandilinde oruç tutmak müstehaptır. Berat kandilinde tutulan oruç nafile bir ibadettir.

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Ramazan'dan sonra en çok oruç tuttuğu vakit, ay Şaban ayıdır.

Zeyd oğlu Üsame -radıyallahu anh- şöyle anlatıyor: “Yâ Resulallah! Sizin Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu göremiyorum” dediğimde, Peygamber (sav) şöyle buyururlar:

“Bu Receb ve Ramazan ayları arasında öyle faziletli bir aydır ki, insanların çoğu bundan gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Âlemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Bu nedenle Ben de oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim.”  (Nesai, Savm, 70.)

Berat, Allah’ın affı ve bağışlaması, günah, borç ve cezadan kurtulmak gibi anlamlara gelmektedir. Bu gecede Allâh'ın affı ve bağışlamasının çok olacağı müjdelendiğinden, bu geceye “Berat Gecesi” denilmiştir.

BERAT KANDİLİ ORUCU NE ZAMAN TUTULUR?

Berak Kandili Şaban ayının 15. gecesidir. Bu günü oruç tutarak geçirmek isteyen Şaban ayının 14. ve 15. günü oruç tutabilir. Berat gecesinin gündüzünde oruç tutmak Hak dostları tarafından müstehap olarak görülmüş, tutulursa Allah tarafından mükafatlandırılacağı bildirilmiştir.

Hadiste şöyle buyurmaktadır:

“Şaban ayının 15. gecesi olduğunda o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneşin batışından fecre kadar (olan sürede) dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim! Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim! Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim!.. Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim” der. (İbn Mace, İkâmetü’s-Salât, 191 ( I, 444) Hadis No:1388.)

Berat gecesine özel ibadet bulunmamaktadır. Fakat gündüzünde oruçlu olmanın, geceyi nafile ve kaza namazları ile eda etmenin ecri büyüktür. Bu geceye özel toplanıp, cemâatle namaz kılınması bid’at sayılmaktadır. Zaten, Terâvihten başka hiçbir nâfile namazın, çağrışarak cemâatle kılınması sünnet değildir, mekrûh sayılır. Ancak bir yerde bulunan, iki üç kimsenin bu gibi namazları cemâatle kılmaları câiz görülmüştür..” (İslâm İlmihali, Ö. Nasuhi Bilmen sh: 207)

BERAT KANDİLİ ORUCU NİYETİ

Oruç tutarken (niyet ederken) bugünkü veya yarınki ifadelerini kullanmak şart değildir. Gece yarısından önce veya sonra oruca niyetlenen bir kimse bugünkü orucu tutmaya diye niyetlenilebilir. Berat kandili orucu niyeti “Niyet ettim Allah rızası için oruç tutmaya” diyerek edilir. Mutlaka bu cümleyi söylemek şart değildir. Zihinden geçirmekle de niyet olur. Sahura kalkmak da ayrıca bir niyettir. Niyet, yaptığınız işin bilincinde olmak anlamına gelir.

HİCRİ AYLARIN 13, 14 VE 15. GÜNLERİNDE (EYYAM-I BİYZ ) ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ

Kameri ayların 13, 14 ve 15. günlerinde yani “eyyam-i biyz” denilen ayın en parlak günlerinde nafile oruç tutmanın fazileti hakkında pek çok hadis-i şerif vardır.

Nitekim Hz. Hafsa -radıyallahu anh- diyor ki:

“Dört şeyi Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hemen hemen hiç terketmedi diyebilirim: Âşûrâ orucu, Zilhicce’nin ilk on gününün oru­cu, her ayın 13, 14, 15. günlerinde oruç ve bir de sabah farzından ön­ce iki rek’at namaz…” (Ahmed bin Hanbel, Nesâi)

Hadiste geçen günler, Hicri Takvime göre Kameri ayların 13, 14 ve 15. günleridir. Sabah kılınan sünnet ise, sabah namazının sünnetidir.

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ramazan orucu farz kılınmadan önce “eyyam-i biyz” günlerinde bu orucu tutmuş (Ahmed, 5/246; Tirmizî, Savm, 41, 54), Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da bu orucu tutmaya devam etmiş (Tirmizî, Savm, 54), “Kim her aydan üç gün oruç tutarsa ömür boyu oruç tutmuş gibi olur.” (Tirmizî, Savm, 54, III, 135) ve “(Ramazan ayının dışında ) Oruç tutmak istediğin zaman, ayın 13, 14 ve 15. günlerinde oruç tut.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sagir, 1/66 H. No: 892) sözleriyle bu orucun tutulmasını teşvik etmiştir.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı – İslamveihsan

İslam ve İhsan

BERAT GECESİ YAPILACAK İBADETLER

Berat Gecesi Yapılacak İbadetler

BERAT KANDİLİ NEDİR? BERAT GECESİNİN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

Berat Kandili Nedir? Berat Gecesinin Önemi ve Fazileti

ŞABAN ORUCU NEDİR? ŞABAN AYI ORUCUNUN FAZİLETİ

Şaban Orucu Nedir? Şaban Ayı Orucunun Fazileti

BERAT GECESİ NAMAZI NASIL KILINIR?

Berat Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?

BERAT GECESİ OKUNACAK DUA

Berat Gecesi Okunacak Dua

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Selamünaleyküm, hangisi doğru, bazı kaynaklar aşağıdaki bilgileri veriyor? Kandil gecesi akşam namazından başlar sabah namazına kadar devam eder. Geceden önceki ve sonraki gündüz de oruçlu olmak en güzelidir. Ancak tek gün oruç tutulacaksa geceden sonraki gün oruç tutulması daha faziletlidir. Dini açıdan güneşin batmasıyla önceki gün sona erer ve yeni bir gün başlar. Gece gündüzden önce gelir. (Kurtubi, el-Cami’ li Ahkami’l-Kur’an, Riyad 2003, XIV, 15) Nitekim Ramazan ayı, Şaban ayının son gününde güneşin batışıyla başladığı için, o gece Teravih namazı kılınmakta ve Ramazanın son gününde güneşin batışıyla Şevval ayı başladığı için, o gecede Teravih namazı kılınmamaktadır. Cuma günü de Perşembe günü akşam vaktinin girmesiyle başlar, Cuma günü akşam vaktine kadar devam eder. Mesela “Recebin ilk cuma gecesi” dendiği zaman perşembeyi ilk Cumaya bağlayan gece (akşam vaktinden sabah vaktine kadar olan süre) anlaşılır. Yine “Şaban’ın 15. Gecesi” bu ayın 14. günü 15. güne bağlayan gece, “bayram gecesi” de arefe gününü bayrama bağlayan gecedir. Mesela Miraç kandili cumayı cumartesiye bağlayan gece ise, cuma günü ve cumartesi günleri oruç tutulabilir. Efdal olanı cumartesi günü tutmaktır. Regaib kandili perşembe ile cuma arasındaki gece olduğuna göre, cuma günü oruç tutmak efdaldir. Bundan önce perşembe günü de oruç tutulabilir.

    • Doğru kardeşim aynen öyle.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.