Bakara Suresi 162. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Bakara Suresi 162. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 162. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Bakara Suresi 162. Ayetinin Arapçası:

خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۚ لَا يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ

Bakara Suresi 162. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onlar, lânete uğramış olarak cehennemde ebediyen kalacaklardır. Azapları asla hafifletilmeyecek, geciktirilmeyecek ve kendilerine özür dilemeleri için mühlet de verilmeyecektir.

Bakara Suresi 162. Ayetinin Tefsiri:

Peygamberimiz (s.a.s.)’in nübüvveti, gönderileceği yer ve bir kısım sıfatları hem Tevrat’ta hem de İncil’de yazılı bulunmaktaydı. Yahudi ve hıristiyan din adamları bunları okuyup durmakta ve pekiyi bilmekte idiler. (bk. A‘râf  7/157) Fakat onlar, bu gerçekleri insanlardan gizliyorlar ve insanları ona tabi olmaktan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Rivayete göre Ensâr’dan bir grup, yahudi âlimlerinden bazılarına Peygamberimiz’in Tevrat’taki vasıflarını ve ahkamla ilgili bazı âyetleri sormuşlardı. Yahudiler bunu gizlediler ve söylemekten çekindiler. Bu hâdise üzerine âyet-i kerîme nâzil oldu. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, II, 72-73) Fakat sebebin hususi oluşu, hükmün umumi olmasını engellemeyeceğinden dolayı âyetin hükmü, dini hükümler ve bilgilerle alakalı olarak bildiği herhangi bir gerçeği gizleyip söylemeyen herkesi içine almaktadır.

Allah Resûlü (s.a.s.) bu hususta şöyle ikazda bulunur: “Bildiği bir ilimden sorulup da onu gizleyen kimseye, Allah kıyamet günü ateşten bir gem vurur.” (Ebû Dâvûd, İlim 9; Tirmizî, İlim 3)

Bu sebple meşhur muhaddis sahâbe Ebu Hüreyre (r.a.): “İnsanlar Ebu Hureyre’nin çok hadis rivayet ettiğini söylüyorlar. Eğer Kur’ân’da şu iki âyet-i kerîme olmasaydı, hiçbir hadis rivayet etmezdim” demiş, sonra da bu âyeti okumuştur. (Buhârî, İlim, 42) Diğeri ise Âl-i İmrân  sûresi 178. âyet-i kerîmedir. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, II, 74)

Dolayısıyla Allah Teâlâ’nın, gerek Tevrat ve İncil, gerekse Kur’ân gibi ilâhî kitaplarda haber verdiği apaçık delilleri; Allah’ın emirlerine, hükümlerine, bunlara iman edip tabi olmanın lüzumuna işaret eden ve hidâyetin ta kendisi olan âyetleri gizlemek haramdır ve büyük bir günahtır. Bunları gizleyen, ihtiyaç anında söylemeyen, yaymayan ya da yayılmasına engel olan, yahut onu tamamen veya kısmen değiştirip karıştırmak gibi yollarla gizleyenler büyük bir yanlışlık içinde bulunmaktadırlar. Bu âyetler onlara va‘dedilen dehşet verici azap ve tehlikeleri haber vermektedir.

Gelen âyetler ise, ebedi saadet yolunu göstermek üzere bütün insanları böyle küfür, inkâr ve anlaşmazlık uçurumlarından vazgeçip tevhid inancının aydınlık dünyasına çağırır:

Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Bakara Suresi 162. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.