Azer Kimdir?

Azer Kimdir? Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim’in (a.s.) babası olarak bildirilen Azer’in hayatını ve onunla ilgili ayetleri yazımızda okuyabilirsiniz.

Âzer, Kur’ân-ı Kerîm’e göre Hz. İbrâhim’in (a.s.) babasıdır.

AZER KİMDİR?

İslâm kaynaklarına göre Âzer, Kûfe bölgesindeki Kûsâ köyündendir (Taberî, Câmiʿu’l-beyân, V, 158) ve Nemrud’un himayesinde bir put ustasıdır. Âzer’i Nemrud’un damadı, hatta veziri olarak gösteren kaynaklar da vardır. (Mustafavî, I, 65) Onun ileri gelen bir kimse, sanatında ün yapmış bir kişi olduğu muhakkaktır.

Kur’ân-ı Kerîm’de (el-En‘âm 6/74) Hz. İbrâhim’in (a.s.) babası Âzer diye geçiyor.

Âzer’in Hz. İbrâhim’in (a.s.) babası değil amcası olduğu şeklindeki yorum doğru değildir.

Âzer, Nemrud’un doğacak bütün çocukların öldürülmesiyle ilgili emrine uymamış, hamile karısını Kûfe ile Basra arasındaki Ur şehrine götürüp bir mağaraya saklamış ve İbrâhim bu mağarada doğmuştur. Bir rivayete göre Âzer, mağarada büyüyen oğlunu Nemrud’a götürürken İbrâhim yolda gördüğü şeylerin adını babasına sormuş, onları bir yaratanın bulunması gerektiğini ve putlara inanmanın sapıklık olduğunu söylemiştir. (Taberî, Târîḫ, I, 237)

Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim’in (a.s.) babasını hak dine davetiyle ilgili âyetlerde belirtildiğine göre, Hz. İbrâhim (a.s.) putlara tapmanın mantıksızlığını babasına açıklamış (Meryem 19/42-45; el-Enbiyâ 21/52-57), fakat babası onun söylediklerini kabul etmediği gibi kendi dinini ona telkin etmeye kalkışmış ve üstelik onu tehdit etmiştir. (Meryem 19/46)

Âzer oğlunu putlarla ilgili bir bayrama götürmek istemiş (Taberî, Târîḫ, I, 238), fakat Hz. İbrâhim (a.s.) hasta olduğunu öne sürerek babasıyla gitmemiş, kimsenin bulunmadığı bir sırada babasının ve kavminin taptığı putları kırmıştır. (el-Enbiyâ 21/57-68; es-Sâffât 37/89-96)

Babasının hak dini kabul etmeyip putlara tapmakta ısrar etmesi üzerine Hz. İbrâhim (a.s.) onun için Allah’tan mağfiret dilemiş (Meryem 19/47; eş-Şuarâ 26/86; el-Mümtehine 60/4), ancak bu dileği kabul edilmemiştir; zira Kur’ân-ı Kerîm’e göre Hz. İbrâhim’in (a.s.) babası “Allah düşmanı”dır. (et-Tevbe 9/114) Hz. Peygamber’den (s.a.v.) bu konuda nakledilen bir hadisin meâli şöyledir: “Kıyamet günü İbrâhim, yüzü toza toprağa bulanmış olan babası Âzer’le karşılaşacak ve ona, ‘Ben sana, bana isyan etme demedim mi?’ diyecek; babası da ona, ‘Bugün sana isyan etmem’ cevabını verecektir.” (Buhârî, “Enbiyâʾ”, 8)

Hz. İbrâhim’in (a.s.) babasıyla birlikte Harran’a göç ettiğine dair rivayet (Tekvîn, 11/31), Kur’ân-ı Kerîm’deki bilgilere göre isabetli görünmemektedir. Çünkü baba ile oğul arasında dinî inanç bakımından tam bir ayrılık mevcuttur. Ayrıca Kur’an’da açıkça belirtildiğine göre Âzer Hz. İbrâhim’e (a.s.), putlar hakkındaki itirazlarına devam ettiği takdirde yanından ayrılmasını emretmiş (Meryem 19/46), Hz. İbrâhim (a.s.) de babasının Allah düşmanı olduğunu görünce ondan uzak durmuştur. (et-Tevbe 9/114)

Kaynak: DİA

İslam ve İhsan

HZ. İBRAHİM’İN (A.S.) HAYATI VE MUCİZELERİ

Hz. İbrahim’in (a.s.) Hayatı ve Mucizeleri

HZ. İBRAHİM (A.S.) ALLAH'A NASIL DOST OLDU?

Hz. İbrahim (a.s.) Allah'a Nasıl Dost Oldu?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.