Asırlık Kur'an-ı Kerimler Frankfurt Kitap Fuarı’nda

Frankfurt Kitap Fuarı'nda, Osmanlı döneminden kalma Kur'an-ı Kerimlerin de aralarında bulunduğu asırlık kitaplar ve el yazması eserler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

Almanya’da açılan Frankfurt Kitap Fuarı'nda, İstanbul'dan getirilen yüzyıllık Kur'an-ı Kerimler ve el yazmaları büyük ilgi görüyor.

Ürün yelpazelerinde muhtelif Kur'an-ı Kerim'ler bulunduğunu aktaran Studio Bibliografico Solmi Bibliyografik Danışmanı Dr. Alessandro Balistriere, "Bunların bazıları çok eski. Koleksiyonumuzda 17. yüzyılın başlarına ait Türkiye'den gelen Kur'an-ı Kerimler bulunuyor. Bununla gurur duyuyoruz çünkü Avrupa ve dünyada birçok insan İslam kültürü ve eserlerine ilgi duyuyor" dedi.

Satışa çıkarılan Kur'an-ı Kerimlerin fiyatlarının, kitabın durumu ve tarihine göre değişebildiğine işaret eden Balistriere, fuarda satılan tarihi Kur'an-ı Kerimler'in 500 Avro'dan 6 bin Avro'ya kadar değişen fiyatlarla satışa sunulduğunu kaydetti.

EL YAPIMI ÇİZİMLER

Fransız asıllı antikacı Jean-François Letenneur ise fuarda İstanbul'u anlatan ve Osmanlı dönemine ait el yazması seyahat kitapları ve çeşitli eserleri sergiliyor. Letenneur'un koleksiyonunda 2 bin ila 20 bin Avro arasında değere sahip tarihi, dini kitaplar ve Osmanlı döneminde İstanbul'un günlük hayatını yansıtan el yapımı çizimler bulunuyor.

Sergiyle ilgili açıklamada bulunan Letenneur, İngiliz bir yazarın 1800'lü yıllarda kaleme aldığı ve Türk insanının, hamamlar sayesinde İngilizlerden daha temiz olduğunun anlattığı kitabın ilgi gördüğünü dile getirdi. Fuara gösterilen ilgiden oldukça memnun olduğunu belirten Letenneur, fuarın antika eserler açısından önemli bir yere sahip olduğunu ve bu sayede birçok tarihi eserin ilgili kişilere ulaştığını ifade etti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.