osmanlı   (2520 içerik bulundu)

Sultan Iı. Murat’ın Vasiyeti

Osmanlı Sultanı II. Murat’ın, Allâh’a ve (O’nun) Resûlü’ne olan derin muhabbetini gösteren vasiyeti...

Türklerde Cihat Anlayışı

Türkler, İslâm’dan önce de cihangirlik meyli ve cengâverlik rûhuyla temâyüz etmişlerdi. Atilla’nın at sırtında iki defa Roma’ya gidip bu kadim devlet merkezini

Gençler Bunları Dinlerken Şaşırıyor

1976 yılından bu yana İstanbul’u sevdirmek için çeşitli gezilere rehberlik yapan gazeteci-yazar Fahri Sarrafoğlu, İstanbul sevgisini gençlere aşılamak için haya

İslam Tarihinin En İhtişamlı Dönemi

İslâm tarihinin sahâbe devrinden sonra en ihtişamlı devrini teşkil eden Osmanlı Devleti, pâdişâhından çobanına kadar bütün müʼmin halkının müstesnâ bir Peygambe

Balkan Savaşları Nasıl Çıktı?

Memleketi yağmayla talan eden İttihat ve Terakkî erkânı, Sultan Abdülhamîd Hân’ın bertarafıyla rahatça kuruldukları mevkîlerde ülkeyi câhilâne bir sû­ret­te idâ

Necmeddin Okyay Kimdir?

Hat, ebru ve kitap sanatları üstadı Necmeddin Okyay, 28 Ocak 1883’te Üsküdar’ın Toygartepe semtinde doğdu. Babası, Üsküdar Mahkeme-i Şer‘iyye başkâtibi ve Yeni

Yavuz Sultan Selim'in Kerameti

Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferine çıkmadan önce gördüğü rüya ve seferde yaşadığı manevi haller Osmanlı ordusunu geçilmez çöllerden geçirmiş âdeta orduya ma

26 Ülkenin Tapusu Türkiye’nin Elinde

Tapu ve Kadastro Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, Yeni Şafak’a 2. Abdülhamid’in mülklerinin bulunduğu defterin restore edildiğini açıklad

Allah’a İman ve Bağlılığın Önemi

Osmanlı Devleti, onu kuran kitlenin rûhundaki saf ve berrak îman ile bu îmânın hayat ve hâdiselere aksettirilişindeki liyâkat ve mükemmellik bereketiyle sür’atl

'hatırat Okumaları'nda Bu Hafta

Gazanfer Ağa Medresesi'nde gerçekleştirilen "Hatırat Okumaları"nda bu hafta Anna Grosser Rilke'nin "İstanbul'da Bir Hoş Sada" isimli kitabı kritik ediliyor. Pro

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.