ayıp   (8308 içerik bulundu)

Kadir Suresi'nin İnmesine Kim Vesile Oldu?

İlmi Araştırmalar Merkezi İLAM'da Araştırma Görevlisi olan Dr. Murat Kaya, Kadir Suresi'nin nasıl nüzul ettiğini ve ayetin nüzulune kimin vesile olduğunu anlatı

Batılılar İnsanlığın Değil, Çıkarlarının Yanında

İsrail'in Gazze’ye 10 gündür devam eden saldırılarının ardından 300’den fazla kişinin şehit olduğuna dair haberler gelmeye devam ederken hiçbir Batılı devletin

Fakir ve Yoksullar Nimettir!

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi ile Ahmet Taşgetiren Bey'in gerçekleştirdiği "Ramazan ve İnfak" mülakatlarının ikincisini "İnfak Edebi" başlığıyla sizlere

"Suriye ve Filistin’deki Türklerin Sayısı Bilinseydi..."

Tarihçi - Yazar Kadir Mısıroğlu, Orta Doğu'da yaşanan hadiseleri ve İslâm dünyasının geleceğinde Türkiye'nin rolünün ne olacağı ile ilgili değerlendirmelerini i

Peygamber Efendimizi(s.a.v) Ne Kadar Sevmeliyiz?

Allâh’ın sevdiği bir kul olabilmek husûsunda Peygamber Efendimiz–aleyhissalâtü vesselâm-’ı tanımanın, sevmenin ve itaat etmenin ehemmiyeti nedir?

Sükût Orucu

Orucu, nefsânî zaaflarla zedelememek; bilhassa dili, dedikodu, gıybet, yalan, iftirâ ve mâlâyânî mevzulardan muhâfaza etmek, çirkin konuşmalara karşı da dile “s

"Hüdayi'de Aileden Öte Bir Muhabbet Yaşadım"

Üniversite okumak için Moğolistan'dan Türkiye'ye gelen Fatma Zehra'nın İslam'la tanışmasını anlattığı ilk bölümümüzün ardından şimdi de Türkiye'de neler yaşadığ

İslam Ol Kurtul

Şebnem dergisi yazarlarından Halime Demireşik'in kaleme aldığı "Dünya İslâm’a Koşuyor" kitabında değişik vesilelerle Müslüman olan insanların ‘Hidayet Öyküleri’

En İdeal Hedefini Nasıl Belirlersin?

Hayatta herkesin farklı hedefleri var. Hepimiz için müşterek bir hedeften bahsedebilir miyiz? Hedef tespit ederken nasıl bir usûl takip etmeli ve hangi hassâsiy

“Verilen Lüks İftarlarda Menfi Bir Tesir Oluyor”

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Ramazan ayı münasebetiyle Ahmet Taşgetiren'in sorularını cevapladı. Sohbet kıvamında geçen mülakatta, Hocaefendi'nin çocukluğundak

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.