ayet   (25023 içerik bulundu)

"Buyurun Gelin! Şehirlerimizi Sizler İdare Edin!"

Osmanlı’nın adalet anlayışı öylesine ince idi ki askerler, savaş halindeyken kalenin diğer tarafında bulunanlarla, onların talepleri doğrultusunda bir ticaret y

İdarecilerin Yönetim Hassasiyetleri Nasıl Olmalı?

Hak yolunda ön saflarda bulunmak, hem bereketli hem de mes’ûliyetlidir. Zira önde bulunanların güzellikleri etraflarına tesir ettiği gibi, bunun zıddına yanlışl

Kâinattaki İlâhî Sır ve Hikmetleri Nasıl Anlarız?

Kâinat kitabında sergilenen ilâhî sır ve hikmetleri kâmil mânâda okuyabilmek için, hangi hususta derinleşmek lâzımdır?

Peygamberimiz Komşularına Nasıl Davranırdı?

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- komşu hakkına îtinâ gösterilmesini arzu eder, komşuya iyilik etmeyi önemserdi. Bu anlamda kültürümüzde de yer e

Dünyâya İbret Gözüyle Nasıl Bakabiliriz?

Hayattaki her nîmet gibi mahrûmiyetlerin de ilâhî bir imtihan tecellîsi olduğunu, hatırımızdan çıkarmamalıyız. Şâyet Allah bir şeyi nasip etmemişse, bunu da gön

Materyalist Dünyada Allah Sevgisi Nasıl Kazanılacak?

Fransız İhtilali, Sanayi İnkîlabı gibi devrimlerden sonra materyalistleşen dünya, kapitalist düzenin hayata enjekte edilmesiyle birlikte hayatın merkezine madde

Bin Yıllık Hikmet Bu Kitapta

Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib tarafından 11. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin mühim kaynaklarından biridir. Karahanlılar’ın Hâ

İtikadda Orta Yol

İslâm düşünce tarihinin en etkili isimlerinden biri olan ve Hüccetü’l-İslâm unvanıyla tanınan Gazzâlî (450-505/1058-1111),  ehl-i sünnet kelâmının önemli kaynak

Avrupalı Müslümanlar Neler Yaşıyor?

Avrupa ülkelerinde Müslüman nüfusla paralel olarak artan cami ve mescitler, ırkçı ve Müslüman karşıtı grupların saldırılarına hedef oluyor.

Beş Şey Gelmeden Önce Beş Şeyi Ganîmet Bil

Zamanın kıymetini takdîr edip onu kalbî bir teyakkuz içindde değerlendirmenin mecbûriyetini bildiren hadîs-i şerîflerde şöyle buyrulur.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.