Arakanlı Müslümanlara Soykırım Yapıldığını Kabul Ettiler

Birleşmiş Milletler, Arakanlı Müslümanlara yapılan zulme çok geçde olsa bir açıklama yaparak Arakanlı Müslümanlara soykırım yapıldığını ve Myanmar yönetiminin yargılanması gerektiğini belirtti.

Bileşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Myanmar ordusunun (Tatmadaw) Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in de aralarında bulunduğu üst düzey ordu generallerinin Arakanlı Müslümanlara yaptığı soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) yargılanmasını istedi.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin 23 Mart 2017'de kurduğu Misyon, yaklaşık 18 ay süren çalışmalarının ardından elde ettiği bulgulara ilişkin hazırladığı raporu, Myanmar'daki Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı katliamın 1. yılında açıkladı.

Myanmar ordusu ve fanatik Budistlerin Arakanlı Müslümanlara yönelik cinayet, tecavüz, işkence ve keyfi tutuklamalar dahil insan hakkı ihlallerinin ortaya çıkarılması amacıyla kurulan Misyon'un raporunda çarpıcı ifadelere yer verildi.

Raporda, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve pek çok üst düzey ordu generalinin Arakan eyaletinin kuzeyinde soykırım, ülkenin kuzeyindeki Kaçin ve Şan eyaletinde ise insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları nedeniyle araştırılması ve haklarında soruşturulma başlatılması istendi.

Arakanlı Müslümanların, başta Myanmar ordusu ve diğer güvenlik güçlerinin apaçık insan hakları ihlalleri ve istismarlarına uğradığı vurgulanan raporda, tüm bu eylemlerin "Uluslararası hukuka göre şüphe götürmeyecek şekilde ağır suçlar." olduğunun altı çizildi.

Raporda, "Askeri zorunluluklar, asla ayrım gözetmeksizin cinayetler işlenmesini, kadınlara toplu tecavüzü, çocuklara saldırılmasını ve köylerin tamamen yakılmasını haklı çıkarmayacaktır. Başta Arakan eyaletindeki mevcut güvenlik tehditlerine bakıldığında Myanmar ordusunun taktikleri, istikrarlı ve ağır şekilde orantısız olmuştur." ifadeleri kullanıldı.

Arakan eyaletinde Müslümanların maruz kaldığı zulümlerin anlatıldığı raporda, bölgedeki soykırımın dünyadaki diğer soykırımlarla "doğallığı", "ciddiyeti" ve "kapsamı" bakımından benzerlikler gösterdiğine işaret edildi.

Raporda, Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in yanı sıra yardımcısı General Soe Win başta olmak üzere pek çok generalin soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları kapsamında UCM'de yargılanması talep ediliyor.

Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu'nun raporunda ayrıca, soykırım işleyen ordu mensuplarına ilişkin BM'nin elinde uzun bir liste olduğu, bu listenin şimdilik saklı tutulacağı ve Misyon'un detaylı raporunun 18 Eylül'de BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunulacağı kaydedildi.

ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK

BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçarak Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

Uluslararası medya ve kuruluşların Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, bugüne kadar Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.

Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizliğe yol açacağı endişesi taşıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.