Anadolu'da Yapılan İlk Cami

İslam ordusunun Anadolu’da ilk fethettiği yerlerden biri olan Antakya’da bulunan Habib-i Neccar Camisi ‘‘Anadolu’da inşâ edilen ilk cami’’dir.

Habib-i Neccar Camisi, Roma dönemine ait bir pagan tapınağının üzerine 7. yüzyılda inşa edilmiş, müslümanlık  Anadolu’ya buradan yayılmaya başlamıştır. Hem müslümanlar hem de hıristiyanlar için önemli bir anlamı olan cami, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki en eski camidir. İnşâ edildikten sonra defalarca el değiştiren cami Osmanlı döneminde yenilenmiştir. Caminin etrafı medrese odaları ile çevrilidir. Avlusunda 19. yüzyıl eseri bir şadırvan bulunur.

Camiye büyük sivri sağır kemerli taç kapı ve ortasında kitabesi bulunan yuvarlak kemerli bir kapıdan girilir. Son cemaat mahalline bitişik, dikdörtgen kaideli poligonal gövdeli ve ahşap şerefeli, pabuçlu bir minaresi vardır. Minarenin sağında Habib Neccar, solunda Yahya (Barnabas) ve Yunus (Pavlos) türbeleri vardır.

Antakya şehri, İslam Devleti'nin lideri Halife Ömer'in (ra) komutanlarından Ebu Ubeyde bin Cerrah (ra) tarafından 636 yılında fethedildiği dönemde fethin simgesi olarak, Habib-i Neccar ve Hz. İsa'nın (as) iki havarisinin mezarının bulunduğu yerde, bu cami inşâ edildi. Defalarca müslümanlar ve hıristiyanlar arasında el değiştiren şehri, nihayet Memluk Sultanı Melik Zahir Baybars fethederek camiyi yeniden yaptırmıştır. Caminin medrese duvarlarında üzerinde Baybars'ın adı olan bir kitabe bulunur. Depremlerden zarar gören cami ve minaresi birçok kez yenilenmiş, son halini Osmanlı vermiştir.

HIRİSTİYANLARIN UĞRAK MEKÂNI

Cami, özellikle şehri ziyarete gelen hıristiyanların uğrak mekânlarından biri. Hıristiyanlar için önemli, çünkü caminin avlusunda Hz. İsa'nın (as) havarileri Yahya, Yunus ve Şem'un-ı Sefa'ya (bu isimler yabancı kaynaklarda sırasıyla Yuhanna, Pavlos ve Petrus olarak geçiyor) ait olduğu rivayet edilen kabirler var.

Müslümanlar için önemi ise bu mekânın Anadolu'da yapılan ilk cami olması ve İsa (as) döneminde yaşamış bir Allah dostu olan Habib-i Neccar'ın hikayesinin Yasin Sûresi'nde anlatılmasıdır. Tarihî kaynaklarda İslamiyet'in Anadolu topraklarına buradan yayıldığı anlatılıyor.

ALLAH ONU KUR'ÂN'DA BİLDİRDİ

Kaynaklarda belirtildiğine göre Habib-i Neccar, marangozlukla uğraşan kendi halinde sıradan bir Antakyalı (Neccar Arapça'da marangoz demek) Hazreti İsa'nın (as) elçileri şehre gelmeden önce kazancının yarısını fakir fukaraya veren, diğer yarısını çocuk çocuğuna harcayan, Allah'ın has kullarından biri. Yasin Sûresi'nin 20. âyetinde "Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam gelmiş ve şöyle demişti: 'Ey Milletim! Gönderilen elçilere uyun." diye bahsedilen kişinin Habib-i Neccar olduğu ve Yasin Sûresi'nin 13-32 âyetleri arasında anlatılan sonu kanla biten olayın Habib, Yahya, Yunus ve Şem'un-ı Sefa arasında geçtiğine inanılıyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.